Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/163 E. 2022/575 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 06/12/2021
DAVANIN KONUSU: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 29/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava ticari şirkete kayyım atanması talebi ile açılmıştır.
Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verilen …. Esas, …. K sayılı karar ile; “Eldeki davanın da nitelik itibariyle 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen ticari davalardan olduğu ve 6102 sayılı yasanın 5/a maddesi gereğince uyuşmazlık Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanında bulunmaktadır. 6102 sayılı yasanın 5/4 maddesi gereğince ticari nitelikteki uyuşmazlığa bakmaya davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Davanın açıldığı tarih itibariyle Mahkememizin bulunduğu yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından dolayı mahkememizin eldeki davaya bakmaya sıfatının Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı kapsamında kalmadığı anlaşılmakla usul ekonomisi ilkesi uyarınca aşağıdaki şekilde dosyanın yetkili ve görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine talep beklenilmeksizin gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile dosyanın HSK’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile görevli ve yetkili Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 06/12/2021 tarih ve …. Esas – ….Karar sayılı karar ile davanın açıldığı tarih dikkate alındığında bu şekilde görevsizlik kararı verilemeyeceğinden bahisle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Kararın davacı yanca istinaf edildiği görülmektedir.
Öncelikle; davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakan Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasında bir görev uyuşmazlığı bulunmadığı; zira Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının teknik anlamda ve HMK daki dava şartı olarak düzenlenmiş görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı, karar niteliğinin “ devir” “ gönderme” niteliğinde bulunduğu kabul edilmelidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
Açıklanan bu gerekçe ile ; ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı yerinde olup, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2- İstinaf eden davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA ,buna ilişkin harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına
3- İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5- İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/03/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.