Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1626 E. 2022/1835 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 18/03/2022
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 16/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin ara kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, 17/03/2022 tarihli dilekçesinde talep dilekçesinde özetle; davalı aleyhinde yapmış oldukları şikayete istinaden Manavgat 3. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, iddianame numarasının …olduğunu, bir önceki celse verilen karar gereği davalı hakkında ceza davası açılması ile şirketin idare ve yönetim yetkisine sahip davalının imza yetkisinin derhal azli ile şirketin olağan iş ve işlemlerinin devamı için şirkete dava sonuna kadar kayyım atanmasına, bu nedenle tedbir taleplerinin mevcut gelişmeler ışığında yeniden değerlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, mevcut bir durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın veyahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olması, ihtiyati tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunluluğu bulunması, mahkemenin faal olan şirketin işleyişini etkileyecek tarzta tedbir kararı vermesi şirkete ve ortaklaklarına zarar verecek olması, mahkemece şirkete kayyım atanması, yönetimin temsil yetkisinin kısıtlanması da faal olan şirketin işleyişini etkileyecek tarzda tedbirlerden ve ancak zorunlu hallerde başvurulması gereken tedbirlerden olması, şirketin mevcut hali ile organsız durumda olmadığı, yönetim kayyımı atanmasının koşulları oluşmadığı, davacı iddiaları kapsamında bir zarar bulunması halinde bu hususun başka bir davanın konusunu oluşturacağı, davacının iddiaların şirket ticari defterlerin incelenmesi sonucu yargılama ile ortaya çıkarılabilecek hususlara ilişkin olduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Manavgat 3. Asliye Ceza Mahkemesinde davalı şirket müdürü hakkında “hizmet nedeni ile görevi kötüye kullanma” suçundan dava açıldığını, mahkemenin bu hususu değerlendirmediğini, zarar meydana gelmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu belirterek ara kararın kaldırılmasını ve tedbir taleplerinin kabulünü talep etmiştir.
Dava, pay sahibi olan şirket müdürünün azli ve ortaklıktan çıkarılması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın görevden alma, yönetim ve temsil yetkisinin geri alınması ve sınırlandırılması başlığı altında düzenlenen 630. Maddesinde, “(1) Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir.
(2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.
(3) Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.
(4) Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır.” hükmü düzenlenmiştir.
TTK’nın 630. maddesinde, azil davası yönünden özel bir geçici hukuki koruma öngörülmediğinden, bu konuda HMK’nın 389 vd. maddelerinin uygulanması gerekir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca da tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Somut olayda; Davacı ile davalının dava dışı şirkette %50’şer oranında pay sahibi ortak oldukları davalı şirket müdürü hakkında “hizmet nedeni ile görevi kötüye kullanma” suçundan kamu davasının açıldığı, ifadesinde davalının para aldığını ancak bunu maaş olarak aldığını beyan ettiği anlaşılmakla, davacının tedbir talebinin tarafların menfaat dengeleri, tarafların ortağı olduğu şirketin faaliyetinin kısıtlanmasını sağlayıcı nitelikte bir tedbir kararı verilmesinin tarafların ortak menfaatlerini korumayacak olması sebepleri ile şirkete bir denetim kayyımı atanmasının yerinde olacağı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde kabulü uygun bulunup istinaf talebinin bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2022 tarih ve … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
a-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin KABULÜ ile; Manavgat Ticaret Sicil Memurluğunun …. sicil nosunda kayıtlı; … TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne denetim kayyımı atanmasına, şirketin günlük işleri dışında, borçlanması, bu sınırı aşan nitelikte kredi çekilmesi ve borçlandırılması, kambiyo senedi düzenlemesi, şirket faaliyeti kapsamındaki malların satışı dışındaki malvarlığının satılması işlemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına, denetim kayyımının ve ödenecek ücretin ilk derece mahkemesince belirlenmesine,
B- Kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince Manavgat Ticaret Sicil Memurluğuna gönderilmesine,
c-İhtiyati tedbire ilişkin müteakip işlemler ile karar uygulamasının İlk Derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın istek halinde ihtiyati tedbir talep eden davacıya İADESİNE,
b-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf başvuru harcı, 27,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 247,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak ihtiyati tedbir talep eden davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
d-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.16/12/2022

….