Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1621 E. 2023/294 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/04/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 20/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalıların murisi ….’nin tahliyesi üzerine müvekkiline 08/06/2018 tarihinde yedi emin olarak teslim edilen menkul malların 23/03/2018-23/05/2018 tarihleri arasındaki yedi emin ücretinin ödenmediğini, tahsili için Antalya 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden girişilen icra takibi- ne itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptaline ve %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davadan sonra 02/11/2020 tarihinde vefat etmesi üzerine davaya dahil edilen … mirasçıları davalılar vekili dilekçesinde özetle; Davaya bakmala görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu zira taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu hukuki ilişkinin bir ticari ilişkiye dayanmadığını; davacı tarafça muhafazası yapıldığından bahisle yedi emin ücreti istenen menkullerin bir kısmının dava dışı … … Limited Şirketine ait olduğunu, muris …..nin de bu şirketle bir ilgisinin olmadığını, müvekkillerinin murisinin davacıya bir borçlarının da olmadığını belirterek davanın reddine ve Alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafın- dan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamın- da riskli alan olarak ilan edilen sınır içerisinde yer alan ve ihtara rağmen evini boşaltmayan davalılıların murisine ait malların davacı yedi emin deposuna teslim edildiğinin anlaşıldığı, taraflar arasındaki dava konusu uyuşmazlığın kaynaklandığı vedia sözleşmesininin TBK’nın 561.maddesinde düzenlenendiği ve TTK’nın 4/1-c maddesi uyarınca bu sözleşmeden kaynak- lanan uyuşmazlıkların mutlak ticari davalardan olduğu; davacının yazılı talebi ve duruşma- daki beyanından dava konusu miktarın takibe konu alacağın tamamı olduğunun anlaşıldığı; kendisine dosyanın tevdi edildiği bilirkişi tarafından takibe konu vedia bedelinin belirlenmesi istenen menkullerin bilirkişi tarafından fiilen görülemediği fakat eşyaların davalı şirket yetki- lisine teslimine ilişkin tutanakta belirtilen özellikleri ve takip tarihindeki değerleri itibarıyla listedeki malların standart boyutlarına göre kapladığı alanın yaklaşık 53,64 m3 olduğu, 2018 yılında yürürlükte olan Adalet Bakanlığı Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği Ücret Tarifesi’ne göre yapılan hesaplamada günlük yediemin ücretinin 55,60-TL, takibe konu 61 günlük 23/03/2018-23/05/2018 dönemi için davacının talep edebileceği ücretin 3.391,60-TL olduğunun belirtildiği, davacının bu rapora süresinde itiraz etmediği, davalı tarafın bir kısım eşyanın müvekkiline ait olmadığına ilişkin itirazının, bu eşyaların davalıların murisine ait taşınmaz ve depodan alınmış olması karşısında davalıların tüm eşyaların vedia bedelinden sorumlu olduklarının kabulü gerektiği, davalının temerrüde düşürülmediği, alacağın mikta- rının yapılan yargılama ile belirlenmiş olması sebebiyle davacı yararına tazimnata hükmedil- mediği gerekçeleriyle davanın bilirkişi tarafından belirlenen asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline ve tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yedieminliğe konu malların haczedilerek müvekkiline teslim edilmiş mallar olmaması sebebiyle mahkemece ücretin belirlenmesininde Adalet Bakanlığı Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği Ücret Tarifesi uygulanmasının doğru olmadığını, mahkemenin müvekkili tarafından süresi içinde bilirkişi raporuna itiraz etmediği gerekçesi ile Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan tarifeye göre yapılan hesapla- mayı hükmüne esas almasının hatalı olduğunu belirterek; kararın kaldırılmasına ve dosyanın yine bir bilirkişiye verilip özel yedieminlik ücreti üzerinden alacak miktarının belirlenip gereken kararın verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkındaki takip ekinde bulunan eşya listesinin olay mahallinde hazırlanmadığını, eşya listesinin eksik olduğu için gerçeğe aykırı olduğunu, kaldı ki bu eşyaların tamamının da müvekkillerinin murisine ait olmadığını, tutanakta imzası bulunan bir tanığın ifadesinde “tutanağı ben yazmamıştım, ki- min yazdığını hatırlamıyorum” dediğini, bu eşyaların tahliyesinin de usulsüz olduğunu, ida- renin bu usulsüz işlemlerine dayanılarak müvekkilerinin borçlu hale getirilemeyeceğini belir- terek; kararın kaldırılmasına ve müvekkilleri hakkındaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun hükümleri uyarınca tahliye edilen yerdeki eşyaların Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafın- dan davacı yediemin deposuna teslimi üzerine bu eşyaların davacı tarafından muhafaza edil- diği takip konusu döneme ilişkin yediemin ücreti için girişilen takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı tarafın istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davalı, takibe esas listedeki eşyaların tümünün kendilerine ait olmadığı ve idari işlemlerin usulüne uygun yapıl- madığı iddiası ile hükmü istinaf etmekte ise de davalı taraf aleyhine kurulan hüküm, miktar itibarıyla 3.391,60-TL TL olup kararın verildiği tarihteki istinaf sınırı HMK’nun 341/2 mad- desi gereğince 8.000 TL olduğundan davalı tarafın istinafının miktar yönünden reddi gerekir.
Davacı tarafın istinafı yönünden yapılan değerlendirmede: Uyuşmazlık, bu eşyaların yedi emin ücretinin ne şekilde belirlenmesi gerektiği ve Adalet Bakanlığı Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği Ücret Tarifesi’ne göre yedi emin ücreti miktarını belirleyen bilirkişi ra- poruna süresinde itiraz edilmemesinin o raporun hükme esas alınması için yeterli olup olma- dığı hususundadır.
6306 sayılı afet riski altındaki alanların dünüştürülmesi hakkındak kanunun 5/3 maddesine göre, “riskli yapıların yıktırılması için, bu yapıların maliklerine altmış günden az olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde yapı, malik tarafından yıktırılmadığı takdirde, … bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi … ile gereken diğer yardım ve krediler öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.” Denilmektedir. Dönüşüm projeleri özel hesabına ilişkin mevzuatta ise tahliye edilen taşınmazda bulunan eşyaların muhafaza masraflarının ne şekilde karşılanacağına ilişkin bir hüküm yoktur.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, de- lillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun gereğince yedi emine alınan eşyalar için yediemin ücretinin ne şekilde belirleneceğine ilişkin bir tarifenin olmamasına, mahkemenin bu durumda Adalet Bakanlığı Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği Ücret Tarifesine göre düzenlenen bilirkişi raporunu hükme esas almasına ilişkin takdirinde bir hatasının bulunmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak; davacı ve davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 60,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 119,90 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
5-Davacının ve davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
7-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.20/02/2023