Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1589 E. 2022/1315 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 04/04/2022
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Alım Satım)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, … ile davalı tarafa vekaletten davalının eşi … tarafından düzenlenen …. plaka sayılı aracın satışına ilişkin adi yazılı sözleşme uyarınca davalı tarafa ait aracın 39.000,00-TL bedelle satışı konusunda taraflara arasıda anlaşma sağlandığını, ilk satış bedeli olarak 4.000,00 TL peşinat ödenmiş ve aracın devir işlemi yapılmadan araç fiilen müvekiilline teslim edildiğini, Kalan 35.000,00-TL’nin taksitler halinde ödenmesi için 12 adet teminat senedi tanzim edilmiş olduğunu, müvekilinin 4.000,00-TL peşinat ve ilk beş adet bono bedeli olmak üzere toplam 17.000,00-TL satış bedelini ödendiğini fakat senet asıllarının iade edilmediğini, aracın ayıplı olduğunun anlaşılmasından sonra araca 6.162,00-TL masraf yapıldığını, aracın satış bedelinden bu masrafın düşülmesini talep etmiş ve bu sebeple 05/08/2019 vadeli 05/08/2019 vadeli senet bedellerini ödememiştir. Bunun üzerine 06/09/2019 tarihinde polis merkezine giderek aracın teslimi için şikayetçi olduğunu, şikayeti esnasında satış ilişkisini kabul edip kendisine 15.000,00-TL bedel ödendiğini son iki ayın taksidinin ödenmediğini kabul ettiğini, yapılan ödemelerin 15.000,00-TL değil 17.000,00-TL olduğunu, şikayeti üzerine aracın davalıya iade edildiğini, davalının ayrıca ödenmeyen senetleri Antalya 7. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası üzerinden takibe koyduğunu, aracı davalının geri alması sebebi ile yapılan ödemeleri ve masrafları iade etmesi gerektiğini, bütün bu sebeplere bağlı olarak 05/03/2019 keşide tarihli 05/10/2019 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli bono, 05/03/2019 keşide tarihli 05/11/2019 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli bono, 05/03/2019 keşide tarihli 05/12/2019 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli bono, 05/03/2019 keşide tarihli 05/01/2019 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli bono ve 05/03/2019 keşide tarihli 05/02/2019 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli bonolarla ilgili keşideci … ve avalist …. borçlu olmadığının tespitini, 05/08/2019 vadeli 3.000,00-TL bedelli bono ve 05/03/2019 keşide tarihli 05/09/2019 vadeli 3.000,00-TL bedelli bono bedeli toplamının %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderlerinin ve vakelet ücretinin de davalıdan tahisiline karar verilmesini dava dilekçesinde beyan etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan protokol metninde vadeli araç satışı hususunda anlaştıkları fakat söz konusu satış için teminat senet verildiğinin yazmadığını, davalı tarafında senet verilmediğini, tarafların ailecek görüştüklerini durumlarının sıkışık olduğundan bahisle borç istemiş olduklarını Antalya 7. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasıyla takibe konu 05.08.2019 vadeli, 3.000-TL bedelli ve 05.09.2019 vade, 3.000-TL bedelli senedi bu borcuna binaen verilmiş olduğunu, senetlerde nakten ibaresi mevcut olduğunu, senet metnini talil etmiş olduklarını bu bağlamda ispat külfetini üzerine almış olduğunu. Bu hususu yazılı delille ispat edilmesinin zorunlu olduğunu, bütün bu sebepler dolayısı ile davanın reddine karar verilmesini icra takibine konu senet miktarlarının %20 sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 12/02/2020 tarihli kararı ile “davacının senetlerin aralarındaki sözleşmeyle uyumlu olduğunu bu sebeple teminat senedi olarak kabul edilmesi gerektiğini öne sürdüğü, Senetler incelendiğinde üzerinde nakten kaydı bulunmadığı, her şeyden önce davacının bu iddiası senet ihdas nedeninin talili olup ispat yükü kendi üzerinde olduğu, bu kapsamda dosya içeriğindeki sözleşmeye bakıldığında taksitli bir satışın olduğu ve taksit miktarlarının kısmen de olsa senetler ile uyumlu olduğunun anlaşılmadığı, ancak, sözleşmede bu satış nedeniyle bir teminat alındığı yahut alınacağına dair bir hükmünün bulunmadığı, bu halde sözleşmenin takibe konu senetlere atıf yaptığı kabul edilemeyeceği, bu sebeple anılan senetlerin teminat senedi olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, aksi duruma ilişkin davacı tarafından başkaca bir kanıt da sunulmamış, duruşmada sorulmasına karşın yemin deliline de başvurulmadığı, sonuç olarak davacının üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Dairemizin 17/01/2022 tarih, … Esas, …. Karar sayılı ilamı ile ”Taraflar arasında, …. plakalı davalıya ait aracın harici satışı için protokol düzenlendiği tarafların kabulünde olup uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki bu protokolde davalıya ait aracın 39.000,00 TL bedelle satışının kararlaştırıldığı, 4.000,00 TL peşinat verileceğini, geri kalan bölüm için ise 05.03.2019 tarihinden başlamak üzere her ayın aynı günü için 12 taksitte ve her taksit 2.000,00 TL ve 3.000,00 TL bedelli olmak üzere anlaşıldığı belirtilmiş olup, davalının dosya arasına alınan 06.09.2019 tarihli kolluk ifadesinde davacı … ile 05.05.2019 tarihinde adına kayıtlı … plakalı aracının 39.000,00 TL karşılığında satışı için anlaştıklarını, davacı ….’nin kolluk ifade tarihine kadar taraflarına parça parça 15.000,00 TL para ödediğini, fakat son iki aydır para vermediğini beyan ettiği, davalının cevap dilekçesinde de davacının sunduğu protokolü kabul ettiği, ancak bu protokolde vadeli araç satışı hususunda anlaştıklarını, fakat protokolde söz konusu satış için teminat senedi verildiğinin yazmadığını, taraflarına bu bağlamda senet verilmediğini, davacıların borç istemesi üzerine verilen para karşılığı senetlerin düzenlendiğinin belirtildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde takip ve dava konusu bonoların vade tarihlerinin protokolde belirtilen vade tarihleri ve miktarlarıyla uyumlu olduğu, davacıların borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri, vadesi gelmeyen diğer bonoların vade tarihlerinin de yine aynı şekilde protokolde belirtilen vade tarihleriyle uyumlu olduğu gözetildiğinde davacıların borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri bonoların tarafların kabulünde olan protokol gereğince harici araç satışı için peşinat sonrası kalan 35.000,00 TL bedele ilişkin düzenlendiği anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince bonoların araç satışı için düzenlenmesi dolayısıyla ispat yükünün davalının üzerinde olduğu gözetilip araçtaki ayıp nedeniyle davacıların açmış olduğu Antalya 2. Tüketici Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasının da sonucunun da eldeki davaya etki edeceği ve davalı hakkındaki verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazın da sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu karar verilmesi hatalı olmuş olup, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş ispat yükünün davalının üzerinde olduğu hususu gözetilerek Antalya 2. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının sonucunun da beklenilip davalı hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazında sonucunun değerlendirilip oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesinden ibarettir.” şeklindeki gerekçe ile davacılar vekilinin istinaf başvurusu esastan kabul edilmiş ve dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.
Gönderme Kararından Sonra, İlk Derece Mahkemesi’nin 04/04/2022 Tarihli Kararı İle; Mahkemece, senetlerin sözleşme kapsamında verilen teminat senedi oldukları, arabanın iade edilmekle senetlerin hükümsüz kaldıkları bu halde davacıların senetlerden borçlu olmayacakları; diğer yandan davalının hükümsüz kaldığını bildiği senetleri takibe koymakla kötü niyetinin ağırlığının daha yüksek olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ispat külfetinin davalı üzerinde olduğuna ilişkin tespitin yerinde olmadığını, araç satışına ilişkin bir bono alınmadığını, teminat iddiasının davacı tarafça ileri sürülerek senedin talil edildiğini, ispat külfetinin davacıya ait olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, araç satışı nedeni ile verildiği iddia edilen bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Antalya 7. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinden özetle; davalı ….’ın davacılar hakkında keşidecisi davacı …., avalisti davacı …. , lehtarı davalı …. olan 05.03.2019 keşide, 05.08.2019 vade tarihli, 3.000,00 TL bedelli, yine aynı şekilde 05.03.2019 keşide, 05.09.2019 vade tarihli, 3.000,00 TL bedelli iki adet bonoyu takibe dayanak kılarak toplam 6.052,89 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibini 06.09.2019 tarihinde başlattığı anlaşılmıştır.
Antalya 2. Tüketici Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı ilamı ile davacı …. tarafından davalı ….’a karşı açılan araç satışı nedeni ile ödenen bedelin iadesi ve ayıp nedeni ile yapılan masrafların iadesi istemine ilişkin olduğu, davaya konu harici satış sözleşmesi kapsamında ödenen nakit ödeme ve ilk beş senetle yapılan ödemelerin toplamı 17.000,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, fazlaya ilişkin istemlerin reddedildiği ve kararın istinaf edilmeksizin 14/07/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Antalya C. Başsavcılığının …. soruşturma … karar sayılı takipsizlik dosyası ile şüpheliler … ve … hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan takipsizlik kararı verildiği kararın itiraz üzerine 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 11/03/2020 tarih … D. İş sayılı kararı ile kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında harici araç satımına ilişkin akdi ilişki kapsamında davaya konu bonoların düzenlendiği, bono ödemeleri bitince aracın resmi devrinin yapılacağının kararlaştırıldığı, senetlerin vadesinde ödenmesinde sıkıntılar yaşanması ve araçta tamirat gerektiren bir kısım hasarların çıkması nedeni ile taraflar arasında uyuşmazlığın başladığı, harici araç satımına ilişkin protokol kapsamında yapılan ödemlerin iadesi ve tamirat bedelleri ile ilgili davanın Antalya 2. Tüketici Mahkemesinde görüldüğü, ödemeler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, aynı protokol kapsamında düzenlenen bakiye senetlerle ilgili davanın da eldeki dosyanın konusunu oluşturduğu, bu bonolardan iki tanesinin icra takibine konu edildiği, diğerlerinin henüz icra takibine konu edilmediği, satışa konu aracın da davalı tarafça kolluk vasıtası ile geri alınması nedeni ile tarafların sözleşmeden döndüğü ve verilenlerin iadesinin gerektiği, bu nedenle davacının bu sözleşme uyarınca başlatılan iki adet senede dayalı icra takibinden ve henüz takibe konu edilmeyen beş adet senet bedelinden borçlu olmadığı yönündeki mahkemenin tespitinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemenin menfi tespit talebi yönünden kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak takip tarihi itibariyle aracın henüz davalı satıcı tarafından teslim alınmamış olması ve bonoların vadelerinin geçmiş olması nedeni ile başlatılan takipler yönünden davalının kötü niyetli kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşılmış, davalı tarafın istinaf başvurusunun kötü niyet tazminatı yönünden kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 04/04/2022 tarih ve …. Esas, ….Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-Davanın Kabulü ile; Antalya 7. İcra Müdürlüğü …. esas sayılı icra dosyasına dayanak olan ve ödenmiş 05.03.2019 keşide tarihli ve 05.08.2019 ile 05.09.2019 vade tarihli toplam 6.000,00 TL bedel için tahsil edilen toplam 8.966,89‬ TL’nin davalıdan istirdatı ile davacılara verilmesine,
Şartları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Davacıların davalı adına keşide ettikleri 05.03.2019 keşide tarihli 05.10.2019 – 05.11.2019 – 05.12.2019 – 05.01.2020 – 05.02.2020 vadeli ve her biri 3.000,00 TL bedelli bonolardan borçlu olmadıklarının tespitine,
4-Alınması gerekli 1.434,51 TL harçtan peşin alınan 358,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.075,88 Tl harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Bu konuda Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/05/2022 tarih ve …. Esas – ….Karar sayılı, …. Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan 358,63 TL peşin, 44,40 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 130,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
10-İstinaf incelemesi yönünden;
A-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 358,70 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 78,60 TL posta masrafı, 6,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 305,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
11-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/10/2022