Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1571 E. 2023/112 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 20/01/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili … ın , davalı …. A.Ş’ye sipariş verdiği iplikler için önceden avans niteliğinde çekler verdiğini, dava konusu …. AŞ … Şubesi …. hesap no ya ait keşidecinin müvekkili, lehtarının davalı …. A.Ş olan …. nolu 05.05.2016 tarihli 92.000 TL bedelli çeki de bu amaçla avans olarak verdiğini, davalı şirket hesabına borç kaydedildiğini, çeklerin ödeme amaçlı verilen çekler olmadığını, davalı şirketin, müvekkili şirkete bu çeklere istinaden iplik göndermesi gerekirken göndermediğini, çekleri de iade etmediğini, bu hali ile dava konusu çekin bedelsiz kaldığını, davalı şirketlerin hali hazırda mahkemenide …. Esas sayılı dosyası ile iflas erteleme talebinde bulunduğunu, davalı şirket sipariş konusu iplikleri teslim edemeyeceğini çeki iade edeceğini yazılı olarak da beyan etmesine rağmen iade etmediğini, dava konusu çekin tahsil amaçlı davalı bankaya verildiğini, dava konusu çekin aynı adreste faaliyet gösteren … Ltd.Şti.’ne ,bu şirket tarafından da …. Ltd.Şti.’ne avans olarak verildiğini, davalı …..Şti.tarafından tahsil amaçlı davalı bankaya verildiğini, bu nedenlerle dava konusu çekin bankaya ibraz edilmesi halinde davalılara ödenmemesini ve icra takibine konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu çekten dolayı müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespitini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Bankası vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesi ile; dava konusu edilen …. A.Ş …. Şubesi’nin 05/05/2016 keşide tarihli …. çek nolu 92.000,00 TL bedelli çekin müvekkili bankaya …. San.Tic.A.Ş tarafından tahsil edildiğinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere müvekkili banka tarafından temlik cirosu ile teslim alındığını, müvekkili bankanın iyiniyetli yasal hamil olduğunu, çeklerin bir ödeme aracı olup tüm kambiyo senetlerinde olduğu gibi sebebten mücerret olduğunu, çekin keşide edilmesine sebeb olan hukuki ilişkiden bağımsız olduğunu, davacı keşideci …. ile …. San.Tic.A.Ş arasındaki ilişki çekin yetkili hamili olan müvekkili banka ile çek borçlularının ilişkisinden bağımsız olup dava konusu çekin kredi borcundan mahsup edilmek üzere müvekkili banka tarafından temlik cirosu ile tevdii edildiğini, mahkemenizce verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, haksız açılan davanın reddini, davacı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. San. Tic. A.Ş. iflas idaresi vekilince ibraz edilen cevap dilekçesi ile; Müflis …. SAN. TİC. A.Ş. Hakkında 26/10/2016 tarihinde Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasından iflas kararı verildiğini, 1. Alacaklılar toplantısını yapıldığını, iflas idaresinin seçildiğini, ancak iflas kararı kesinleşmediğinden henüz İİK 237 uyarınca 2. Alacaklılar toplanması yapılmadığını, Kanunun açık ve emredici hükmü uyarınca, açılan davanın niteliği de gözönüne alınarak davanın 2. Alacaklılar toplanmasından 10 gün sonrasına değin durdurulmasını talep ettiklerini, İflas ertelenmesinin en başta gelen amacı şirket aktifinin muhafaza edilmesi olduğunu, bu nedenle iflas erteleme sürecinde şirketlere kayyım atandığını, Kayyımın atanmasından sonra şirket yetkililerinin temsil yetkisinin de sınırlandırıldığını, Müflis şirket …. San. Tic. A.Ş., 2016 yılının Nisan ayında iflas erteleme talebinde bulunulduğunu, mahkemece 12/04/2016 tarihinde şirkete kayyım olarak Avukat …. , Tekstil Mühendisi … ve SMMM … atandığını, Mahkemece verilen bu atama kararı da 17/05/2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, Müflis …. San. Tic.AŞ’nin 2016 yılının Nisan ayında iflas erteleme talebinde bulunmasının ardından şirket yetkililerinin FETÖ/PYD ‘ye yönelik soruşturma kapsamında tutuklanmasının talep edildiğini, yargılamalarının devam ettiğini, şirketlerin ise bir yandan iflasına karar verilmiş öte yandan yönetim ve denetimi TMSF’ye devredildiğini, bu nedenlerle davanın davalı müflis şirket yönünden İ.İ.K. m. 194 uyarınca ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün sonrasına dek durdurulmasını, Müflis şirket yetkilileri hakkında yürütülen FETÖ/PYD soruşturmasının, davanın sonucunu etkileyecek olması nedeniyle sonucunun bekletici mesele yapılmasını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, müvekkil iflas idaresi davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar …. San. ve Tic.Ltd.Şti. ve …. San. ve Tic.Ltd.Şti.’ne usulüne uygun davetiye yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmayarak HMK’nun 128. madde uyarınca dava dilekçesi içeriğini inkar etmiş sayılmışlardır.
Mahkemece, davacı tarafın ticari defterleri incelenememiş ise de, davalı … San. ve Tic. AŞ. ‘ye ait ticari defterlerde dava konusu çekin de aralarında bulunduğu çeklerin işli olup çeklerin avans çeki olarak alındığına dair ticari defterlerde kayıt bulunduğu, davalı tarafın defterlerindeki kendi aleyhine bu kayıt nedeniyle dava konusu çekin avans çeki olarak verildiğinin kabulünün gerektiği, diğer davalı şirketler …. Tekstil ve … Tekstil yönünden de dava konusu çekin avans çeki olduğuna dair davalıların kaşe ve imzalarını içeren belge içeriği göz önüne alınarak dava konusu çekin avans olarak verildiğinin kabulünün gerektiği, dava konusu çek karşılığı mal veya hizmetin teslim edilmediği kanaatine varıldığından davalı şirketler yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı …. San. ve Tic. AŞ. yönünden dava kayıt kabul davası olup emsal ve yerleşmiş içtihatlar gereğince maktu harç ve vekalet ücretine tabi olduğundan davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.(Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1414 E., 2019/1188 K., İstanbul BAM 17. HD 2021/552 Esas, 2021/674 Karar ) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. maddesi “müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, red sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, iş bu davada davalı banka ile diğer davalı şirketler arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, davalı banka yönünden davanın kayıt kabul davası niteliğinde olmadığı da göz önüne alınarak iş bu davalı yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve davalı müflis …. San. Tic. A.Ş. iflas idaresi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı banka yönünden de davanın kabulünün gerektiğini, davalılardan güncel şirketinin dava konusu çekin bankaya teslimine ilişkin çek teslim bordrosu celp edilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, davanın menfi tespit istemine ilişkin olması nedeniyle nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı Müflis …. San. Tic. A.Ş. iflas idaresi vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın menfi tespit davası olduğu halde kayıt kabule karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı tarafça müvekkili aleyhine kayıt kabul davası açıldığını ve kayıt kabul davasının kabulüne karar verildiğini, mahkemece bilirkişi raporunun itirazlarının dikkate alınmadan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesis edildiğini, hükme dayanak alınan belgelerin gerçeği yansıtmadığını, her zaman düzenlenebileceğini, belge tarihlerinin iflas erteleme davası sürecine denk geldiğini, bu tür belgelerin geçmişe dönük her zaman düzenlenebileceğini, bilirkişi raporunda, dava konusu çekin davalı tarafın defter ve kayıtlarına intikal ettiği tarihte davacı şirketin müflis şirketten 3.713.596,93 TL alacaklı olduğunun belirtildiğini, davacının bu miktarda alacaklı iken avans çeki vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın davalı …. Bankası A.Ş yönünden reddine, davalılar …. San. ve Tic. A.Ş, …. San. Ve Tic. Ltd. Şti ve …. Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti yönünden davanın KABULÜ ile; davacı … ın dava konusu 92.000,00 TL alacağının müflis …. San. Ve Tic. A.Ş iflas masasına kayıt ve kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynı 92.000,00 TL alacağın davalılar … Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti ve …. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kural olarak çek ödeme vasıtası olup, aksi kararlaştırılmadıkça mevcut bir borcun tediyesi amacı ile verildiği yönünde karine mevcuttur. Bu karinenin aksini iddia eden davacının, çeklerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal ya da hizmet alınmadığını yazılı delille ispat etmelidir.
Mahkemece, davalı …. San. ve Tic. Aş.’ye ait ticari defterlerde, dava konusu çekin de aralarında bulunduğu çeklerin kayıtlı olduğu, çeklerin avans çeki olarak alındığına dair ticari defterlerde kayıt bulunduğu gerekçesiyle müflis şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, çekin davalı müflis …. San. ve Tic. Aş.’nin ticari defterlerinde kayıtlı olmasının çekin avans çeki olduğunu göstermeyeceği gibi hükme esas alınan 18/01/2022 havale tarihli mali müşavir bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, davaya konu çekin avans çeki olarak kaydedildiğine ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan eldeki davanın menfi tespit istemli olduğu, davaya konu çek bedelinin ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi, belge ve beyan bulunmadığı gibi, gerekçeli kararda da buna ilişkin bir açıklamanın bulunmadığı, iflas masasına kaydedilecek bir alacak olmadığından davanın da kayıt kabul davasına dönüşmesinin mümkün olmadığı halde, davalı müflis şirket hakkında kayıt kabul kararı verilmesi, diğer davalılar aleyhine alacağa hükmedilmesi hatalı olmuş, ancak davalılar …. San. Ve Tic. Ltd. Şti ve …. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin istinaf başvurusu bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
Davalı müflis …. San. Tic. A.Ş. iflas idaresinin istinaf başvuru dilekçesinde, davacı tarafça ayrıca kayıt kabul davası açıldığı ve davanın kabulüne karar verildiği, ilgili kararın dilekçe ekinde bulunduğu belirtilmiş ise de dilekçe ekinde söz konusu kararın olmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle adı geçen davalının istinaf başvurusunun yerinde olduğundan istinaf başvurusunun esastan kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince, davacının iddiasının yazılı delillerle ispatının gerektiği, davacının ticari defter ve belgelerini sunmadığı, davacı tarafça sunulan 21/09/2015 tarihli satış sipariş formu, müflis ….San. Tic. A.Ş. tarafından davacıya gönderildiği belirtilen 15/04/2016 tarihli belge fotokopilerinin her zaman düzenlenebileceği, 15/04/2016 tarihli belgenin düzenlendiği tarih itibariyle müflis …. San. Tic. A.Ş.’ye Denizli Asliye Ticaret mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 08/04/2016 tarihli tensip tutanağının 4 ve devamı ara kararlarıyla kayyım atandığının gözetilmesi ile davaya konu çek bedelinin ödenip ödenmediği ve davacı tarafça müflis şirket aleyhine dava konusu çekten dolayı ayrıca kayıt kabul davası açılıp açılmadığı da araştırılarak gerektiğinde bilirkişiden rapor aldırılarak usuli kazanılmış haklar da gözetilerek oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekir.
Sonuç olarak, davalı müflis …. San. Tic. A.Ş. iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçelerle kabulüne, kaldırma sebebine göre, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı müflis …. San. Tic. A.Ş. iflas idaresi vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcı ile 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
6-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davalı Müflis …. A.Ş’ye İADESİNE,
7-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
8-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
10-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.20/01/2023