Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1550 E. 2022/1017 K. 02.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/04/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının Denizli 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlattıkları ilamsız icra takibine karşı borca itirazda bulunduğunu, davalının itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görev ve zamanaşımı itirazında bulunmuş ayrıca davacı …’in, davalı şirkette sigortalı olarak çalıştığı süre boyunca davalı şirketin resmi kurumlar ile bankacılık işleri ile ilgilendiğini, davalı şirket tarafından davacıya verilen Denizli 9. Noterliğinin 04.09.2020 tarihli …. ve …. yevmiye numaralı vekaletnameleri ile işbu işlemlerinin gerçekleştirdiğini, davalı şirketin …. Bankası …. Şubesinde bulunan …. numaralı hesabıyla ilgili tüm işlemler için davacıya verilen vekaletname ile davacı şirket ile ilgili tüm işlemlerini gerçekleştirdiğini, ödeme emrinde belirtilen, …. plakalı araca ait 1.328,50-TL motorlu taşıtlar vergisi ile …. plakalı araca ait 1.140,50-TL motorlu taşıtlar vergisi davacı tarafça yatırılmış olmasına rağmen davalı şirket yetkilisi tarafından karşılandığını, her ne kadar davacının dava dilekçesinde şirket yetkilisi ….’a ve ….’a ait SGK Bağ-Kur prim ödemesini kendisinin gerçekleştirdiğini iddia etmişse de, işbu alacak davalı şirket adına kayıtlı olmaması nedeniyle bu alacak yönünden husumet itirazlarının bulunduğunu, ödemelerin davacıya elden teslim edildiğini ancak davacının kendi hesabına yatırarak ödemeleri gerçekleştirdiği için kendisini alacaklı konumuna getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında işçi – işveren ilişkisinin bulunduğu, davaya konu takibe ilişkin alacağın ise, taraflar arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklı, davalı adına davacının yaptığı ödemelerin davalıdan tahsili talebine ilişkin olup, her ne kadar davalı tacir ise de davacının tacir olmadığı, mersis sisteminden yapılan sorgulamada da davacının tacir kaydının bulunmadığı, Ticaret Mahkemelerinin görevli sayılabilmesi için dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğmuş olması ve ticaret kanununda yer alan mutlak ve nispi ticari davalardan olması gerektiği, davacının tacir olmaması nedeniyle dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğunun kabulünün mümkün olmadığı ayrıca dava konusunun ticaret kanununda yer alan mutlak davalardan da olmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi gönderilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin işçi işveren ilişkisinden kaynaklandığını, talep edilen tüm alacaklar yönünden zaman aşımı talebinin bulunduğunu, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak bildirmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki SGK kayıtlarının incelenmesinden davacının davalının işçisi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalı iş verene ait ödemelerin kendi hesabından yapıldığını iddia etmekte, davalı ise ödemelerin kendisi tarafından yapıldığını savunmaktadır. Taraflar arasındaki dava davacı işçi tarafından davalı iş verene karşı açılan alacak davası niteliğinde olup, görevli mahkeme iş mahkemesidir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 22/04/2022 tarih ve … Esas – …Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-Görevli mahkemenin İş Mahkemesi olmasına rağmen Denizli Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.02/09/2022