Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1414 E. 2022/998 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 05/07/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
FERİ MÜDAHİL VEKİLİ DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; 6100 Sayılı HMK ‘nun 396.maddesinde kanun koyucunun maksadının hakkın korunması amacına hizmet etmek olduğunu, tedbirin verildiği tarihten sonra tedbirin verilmesini gerekli kılan şartlarda değişiklik olmuşsa, bu değişikliğe uygun olarak tedbirin de değiştirilmesi ya da kaldırılmasının gerektiğini, aksi durumun kabulünün tedbirin amacı ve tarafların menfaat dengesinin gözetilmesi ile bağdaşmayan, sonuçlar doğuracağını, dosyada alınan 02.08.2021 tarihli bilirkişi raporu da göstermektedir ki davacının olası ayrılma akçesi tutarının çok çok üstünde bir meblağa karşılık gelen davalı şirket tüm taşınır ve taşınmaz malları üzerine geçici koruma tedbiri mahkemenizce uygulanmakla, geçici tedbirin maksadının aşıldığını ve pandemi sonrası açılan ticari piyasada anılan kısıtlamadan kaynaklı şirket faaliyetini devam ettirememekle karşı karşıya kaldığını, 6100 sayılı Kanunun 396.maddesi uyarınca gelinen aşamada durum ve koşulların değiştiği sabit olup, iş bu talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbirin öncelikle bütünüyle kaldırılarak tapudan terkin edilmesine, aksi takdirde aynı Kanunun 399.maddesi uyarınca sorumlusuna rücu edileceği hususunu talep etmiştir.
Feri müdahil vekili Antalya Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazdığı tedbire itiraz dilekçesinde özetle; dosyada evvelce verilen ihtiyati tedbir kararının 28.09.2021 tarihli dilekçe ile kaldırılmasını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 396.maddesi kapsamında talep edildiğini, mahkeme tarafından taleplerinin hiç bir gerekçe gösterilmeksizin 24.11.2021 ve …. sayılı ara kararı ile reddedildiğini ve ara kararında itiraz/kanun yolu ve süresi gösterilmediği gibi duruşma tutanağının celse bitiminde verilmediğini, UYAP’tan bilahare temin edildiğini, ortaklığın feshi/ayrılma akçesinin verilmesi istemli dosyaya 16.02.2021 ve 02.08.2021 tarihli bilirkişi raporlarının girdiğini ve davacının dava açarken talep ettiği ayrılma akçesinin üzerinde davalı şirketin öz sermayeye sahip olduğu ve davacının ihtiyati tedbir talebinin söz konusu davalı şirket tüm malvarlığını kapsayacak biçimde mahkemece tesis edildiğinin açığa çıktığını, tedbir kararı nihayetinde hakkın kötüye kullanımı ve orantısızlığı nedeniyle gelinen aşamada şirketin ticari hayatını devam ettiremez kıldığını, bu itibarla orantısızca tatbik edilen ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğinden bahisle feri müdahil aynı zamanda davalı şirket kanuni temsilcisi müvekkilinin mahkemeden haklı olarak talebinin yerinde olduğunu, bu nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 396.maddesinin atıfta bulunduğu aynı Kanunun 394.maddesi uyarınca, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.11.2021 tarih ve …. esas sayılı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmamasına dair kararının hukuka ve mevzuata aykırı olmakla kaldırılmasına, taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…6102 Sayılı TTK’nın 638/2. maddesinde istem üzerine dava süresince davacı ortağın durumunun teminat alınması amacıyla mahkemece diğer önlemlere karar verilebileceği belirtilmekle beraber, önleme karar verilmesi halinde teminat alınıp alınmayacağı konusunda yasada bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkememizce TTK’nın 638/2. maddesine dayalı olarak önlem mahiyetinde davacının çıkma payı alacağına karşılık şirketin mal varlığının üçüncü kişilere devrinin önlenmesine karar verilmiş olup, bu tedbirin 6100 Sayılı HMK’nın 389. ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici hukuki koruma kapsamında olmadığı, özel kanun niteliğindeki Türk Ticaret Kanununda yer alan düzenlemeden kaynaklandığı,ihtiyati tedbire karar verilirken teminat alınmasının zorunlu olmadığı, kaldı ki durum ve koşulların gerektirmesi halinde teminat alınmadan da ihtiyati tedbir kararı verilebileceği gözetilerek davacının bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen çıkma payı üzerinden teminat..” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı, davalı şirket ve feri müdahil vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı şirket ve feri müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın ve sebeplerinde muhatabı olmayan davalı şirkete karşı davacının açtığı bu davada ihtiyati tedbirin değerlendirilemeyeceğini, TTK’nın 437,438 ve devamı maddelerinde düzenlenen pay sahibi davacıya tanınan bu hakkın yani fesih ve çıkarılmaya haklı bir sebep dahi gösterilmeksizin bu davanın açıldığını, tedbir talebinin de haksız ve ölçüsüz olduğunu, tedbire itirazın reddine ilişkin kararın gerekçesiz olduğunu, adil yargılama haklarının ihlal edildiğini, ihtiyati tedbiri haklı kılacak tedbir sebep dahi olmadığını, davacının mahkemece yatırması istenilen güvence miktarının taraflarınca yatırılması talebinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen 09/11/2020 tarihli itirazlarının şirket ve feri müdahil adına olduğunun mahkemece gözden kaçıldığını, gerekçesiz ve orantısız ihtiyati tedbirlerin kaldırılması gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
İstinafa konu ara karar 30/03/2022 tarihli karardır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince 01/10/2020 tarihinde düzenlenen tensip tutanağının 16.maddesi ile ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu karara karşı davalı şirket ve feri müdahil vekilinin 09/11/2020 havale tarihli dilekçeleri ile itirazda bulundukları, Dairemizin 28/01/2022 tarih …. Esas, …..Karar sayılı ilamı ile itiraza ilişkin duruşma açılarak karar verilmesi için dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince itiraza dair ayrı bir duruşma açılmadan 30/03/2022 tarihli 5.celsede itirazın değerlendirildiği ve istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır.
TTK 638/2.maddesi: “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.
” şeklinde düzenlenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince 01/10/2020 Tarihli tensip tutanağının 16.maddesi ile
“Davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; Davacının ekli ticaret sicil gazetesindeki şirket pay bedeline göre 920.000,00 TL nin % 15’i oranında 138.000,00 TL teminat yatırıldığında;
a- Davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde, ileride davacı ortağa ortaklık payının gerçek değerinin ödenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına,
b- Davalı şirket adına kayıtlı araçlar üzerine, ileride davacı ortağa ortaklık payının gerçek değerinin ödenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına,
c-Davalı şirket adına kayıtlı banka hesaplarına, ileride davacı ortağa ortaklık payının gerçek değerinin ödenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına,
d-Davalı şirketin 16 adet taşınmazdan kira geliri olması nedeniyle kira bedellerinin …. Bankası …. Şubesinde açılacak hesabın tevdii mahalli olarak belirlenmesine,” şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Dairemizin daha önceki kararında da belirtildiği üzere, davalı şirketin ve feri müdahil vekilinin 09/11/2020 havale tarihli itiraz dilekçesi üzerine duruşma günü beklenmeksizin ayrı bir ihtiyati tedbire itiraz duruşması açılarak gecikmeksizin karar verilmesi gerekirken aradan geçen yaklaşık 1,5 yıl sonra 30/03/2022 tarihli 5.celsede karar verilmesi hatalı olmuştur.
Dava, ortaklığın feshi ve ayrılma payına ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince davacının TTK 638/2.maddesi gereğince hakları korunurken davalı şirketinde devamını engelleyecek şekilde ihtiyati tedbire hükmedilmemesi gerektiği, böylece davanın konusunu oluşturan şirketin ticari hayatının devamı engellenmemesi gerektiği izahtan varestedir.
İlk Derece Mahkemesince davalı şirketin taşınmaz ve taşınır mallarının 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilip bunun için teminat miktarının bilirkişi raporuna göre artırılması yerinde olmuş ise de, şirketin devamını önleyecek şekilde banka hesapları ve kira gelirleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi hatalı olmuş olup, davalı şirket ve feri müdahil vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak davalı şirket ve feri müdahil vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesince kaldırılarak, itirazın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı şirket ve feri müdahil vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 Tarih …. Esas, …..Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-a-Davalı vekilinin teminatın arttırılması talebinin kabulü ile dava değeri olarak kabul edilen 2.167.757,01 TL’nin %10’u oranında davacıdan teminat alınmasına, daha önce yatırılan teminatın mahsubu ile eksik kalan 78.775,70 TL’nin yatırlması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde eksik teminat karşılanmadığı takdirde tedbirlerin kendiliğinden kalkmış sayılacağına,
b-Davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar ve taşınırlar üzerine 3.kişilere satış ve devrini engeller şekilde ihtiyati tedbir konulmasına,
c-Davalı şirketin banka hesaplarına ve kira gelirlerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına,
4- İstinaf incelemesi yönünden;
a)İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 80,70 TL karar peşin harcın istek halinde feri müdahile iadesine,
b)İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 52,80 TL istinaf posta gidiş-dönüş masrafı toplamı ‭273,50 TL’nin davacıdan alınarak feri müdahile VERİLMESİNE,
c)6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde feri müdahile zerinden yapıldığından davalı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
e)Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere karar verildi.05/07/2022