Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1378 E. 2022/950 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/02/2021
DAVANIN KONUSU: Alacak
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 20/06/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının müvekkil kargonun …. Bölgesi – … acenteliğini 09/11/2010 tarihinden sözleşmenin fesih tarihi olan 13/10/2016 tarihine kadar yürüttüğünü, acentenin yaptığı iş üzerinden hakediş aldığını, davalının müvekkil kargoya 142.097,51.-TL borçlu olduğu halde henüz ödemediğini, arabuluculuk başvurusunun anlaşamama ile sonuçlandığını, bu sebeple 142.097,51.-TL’nin sözleşmenin fesih tarihi olan 13/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Tacir olmadığını, davacı ile imzalanan sözleşmelerin muvazaalı olduğunu, kendisinin yedek kargo operatörü olarak davacı şirket bünyesinde işe başladığını, daha sonra şube müdürlüğüne yükseltildiğini, işçi statüsünde olduğunu belirterek görev itirazında bulunmuş, iş mahkemelerinin davaya bakmakta görevli olduğunu söyleyerek iddiaları reddetmiştir.
Mahkemece, “… davalının, davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşmelerin muvazaalı olduğunu, davacı şirketin işçisi olduğunu ileri sürdüğünden, iş kanunu çerçevesinde sözleşmelerin muvazaalı olduğunu tespit etmek ve davalının yine iş hukuku kapsamında davacı şirketin işçisi olup olmadığını tespit etmek görevi iş mahkemelerine aittir. Zira mahkememiz, davalının iddialarını tartışarak işçi olmadığını söyleyebilecek durumda değildir. Bu tespit, bu konuda daha uzman olan iş mahkemeleri tarafından yapılması gerekmektedir. Bu nedenle görevsizlik…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya bakma görevinin Antalya asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, davalının tacir olarak faaliyet gösterdiğini, davalı ile müvekkili arasında acentelik sözleşmesi mevcut olduğunu, tarafların sözleşmenin muvazaalı olduğu iddiasında bulunamayacağını, acentelik sözleşmesine bağlı taleplere bakmakla görevli mahkemenin asıl ticaret mahkemelerinin olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, iş hukukundan doğan alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, Dairemizce UYAP üzerinden yapılan inceleme sonucunda Antalya 6. İş mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında davalının açtığı işçilik alacaklarına ilişkin davada davacı ile davalı arasındaki ilişkinin işçi iş veren ilişkisi olduğu, acentelik sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verildiği de gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması sebebiyle davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığınax
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.20/06/2022