Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1347 E. 2022/1175 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 21/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, Beşiktaş 3. Noterliğinin 15/04/2011 tarih ve … yevmiye ve … sözleşme numarası ile … A.Ş. İle … Turizm İnş. LTD: Şti. arasında finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşmenin kefillerinin …, …, … , … Turizm Taşımacılık Tic. San. Ltd. Şti., … Kuyumculuk Tur. Taş. Tic. Ve San. Ltd. Şti., … Konf. San. Ltd. Şti. olduğunu, finansal kiralama sözleşmesinin teminatı olarak sözleşmenin imzalandığı tarihte kefillerden … Kuyumculuk Deri Tur. Taş. Tic. Ve San. Ltd. Şti.’ye ait olan Manavgat İlçesi … Mahallesi … ada … parsel, … -… -… -… numaralı bağımsız bölümdeki taşınmazların gösterildiğini, davacının Manavgat İlçesi … Mahallesi … ada … parsel, … -… -… -… numaralı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazların şu anki maliki olduğunu, İlgili leasing borcunun 2015 yılı içerisinde tamamen ödendiğini, davacının … A.Ş’ye Antalya 6. Noterliğinin 10/09/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Manavgat İlçesi … Mahallesi … ada … parsel, … -… -… -… sayılı taşınmazlara ait ipoteiğin kaldırılmasına ilişkin talepte bulunduğunu, iş bu ihtarnameye muhatap tarafından İstanbul Beşiktaş 3. Noterliğinin 21/09/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile verilen cevapta akdedilen sözleşmeden kaynaklanan halihazırda … Kiralama A.Ş.’nin tahakkuk edecek masraf ve sigorta borçları dışında bir alacağının bulunmadığının bildirildiğini, davalılardan …’ın finansal kiralamanın yapıldığı dönemde kefillerden … Tur. Taş. Tic. Ve San. Ltd. Şti’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, eşi diğer davalı …’ın ise asıl borçlu … İnş. Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi pozisyonunda olduğunu, asıl borçlunun yapmış olduğu ödemeleri tamamen kötü niyetli olarak kendi namına yapmış gibi gösterdiğini, akabinde davalıların alacaklı … A.Ş’den İstanbul 27. Noterliğinin 01/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ve İstanbul Beşiktaş 27. Noterliğinin 05/04/2018 tarih ve … yevmiye numaralı temliknameleri ile sözleşme konusu alacağı temlik aldıklarını bildirdiklerini, Antalya 10. Noterliği’nin 11/12/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı taraf sözleşmeden doğan taksitlerle ilgili yapmış olduğu ödemeyi müvekkilinden talep ettiklerini, ödemenin yapılmaması durumunda da ipotekli bulunan yukarıda belirtilen taşınmazları icraen satış yoluna gideceklerini bildirdiklerini, Finansal Kiralama sözleşmesiyle ilgili olarak doğan borç taksitleri ile ilgili temerrüt veya yasal takip söz konusu olmadığı halde 166.666USD tutarındaki miktarının, kefillerden …’ın kendi adına 52.000USD tutarındaki miktarın kefillerden …’ın kendi adına ödemiş olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, iyi niyetle de örtüşmediğini, ilgili finansal kiralama sözleşmesinde davacının bizzat taraf veya kefil sıfatıyla yer almadığını, esas borçlu lehine kiralama sözleşmesi yapılan … Tur. İnş. Ltd. Şti.’nin aktif halde olduğunu ve borcunu ödeyecek durumda olduğunu ancak davalıların kötü niyetli olarak asıl borçlu ve mevcut diğer kefillerden talepte bulunmayıp 3.kişi olarak taşınmazların adına kayıtlı olduğu davacıdan bu yönde bir talepte bulunduklarını, davalılar tarafından Antalya 10. Noterliği 11/12/2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinden borcun tamamını faizleriyle tamamen 3 gün içerisinde ödenmesi ihtarının yapıldığını, davacı tarafından Antalya 21. Noterliği 13/01/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile verilen cevapta ödeme yapılmayacağının bildirildiğini bu nedenlerle Beşiktaş 3. Noterliğinin 15/04/2011 tarih ve … yevmiye ve … sözleşme numaralı Finansal kiralama sözleşmesi ve buna istinaden düzenlenmiş olan İstanbul Beşiktaş 27. Noterliğinin 01/10/2019 tarih … yevmiye ve … sözleşme numaralı Finansal kiralama sözleşmesi ve buna istinaden düzenlenmiş olan İstanbul Beşiktaş 27. Noterliğinin 01/10/2019 tarih ve … yevmiye numaralı İstanbul Beşiktaş 27. Noterliğinin 05/04/2018 tarih ve … yevmiye numaralı temliknamelerine göre davalı … yönünden 166.666 USD, Davalı … yönünden 52.000 USD borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, menfi tespit davasının konusunun bankacılık – finansal kiralama sözleşmesi olduğunu, davanın mutlak ticari dava olduğunu, ticaret mahkemelerinin görev alanına girdiğini, davacının iş bu davayı açma hakkı ve dava ehliyeti bulunmadığını, davacının gayrimenkulü satın alırken ipotek yükü ile birlikte ve ipotek borcunun olduğunu bile bile satın aldığını, söz konusu finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın 166.666 USD tutarında miktarını davalı …’ın 52.000 USD miktarında tutarının da davalı … alacaklı … kiralama A.Ş.’ye ödediğini, bunun üzerine alacak Beşiktaş 27. Noterliğinin 05/04/2018 tarih … yevmiye numaralı temlik sözleşmesi ile 166.666USD bedelle sınırlı olmak üzere davalı …’a Beşiktaş 27. Noterliğinin 01/10/2019 tarih … yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile 52.000USD bedelle sınırlı olmak üzere davalı … temlik edildiğini, davacı vekilinin asıl borçlu tarafından yapılmış olan ödemeleri sanki kefil sıfatıyla kendileri yapmış gibi göstermek suretiyle kendilerini alacaklı olarak gösterdiğini iddia ettiğini, davalıların şahıs olarak kefil olduklarını, bu sebeple şahıslarınca kefil sıfatıyla ödeme yapılmasında olağana aykırı ve kötüniyetli bir davranış bulunmadığını, borcun ödendiği tarihlerde şirket müdürü ve temsilcisinin müvekkilinin değil … olduğunu, bu sebeple ödemelerin asıl borçlu tarafından yapılmış olmasına rağmen müvekkilinin kendi namına yapmış gibi gösterdiği iddiaların kabul edilemez olduğunu, ipoteğin alacağa mutlak olarak bağlı olduğunu, alacağın temlik edilmesi üzerine ipoteğin de yeni alacaklıya kendiliğinden geçeceğini bu nedenlerle davanın öncelikle görev yönünden reddini, kabul edilmez ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece,”…davacı tarafından dava dışı … Kuyumculuk Deri Ltd Şti’nden taşınmazın devraldığı tarih itibariyle taşınmazlar üzerinde ipotek kaydının bulunduğu, dolayısıyla bu hakka karşı iyi niyet iddiasında bulunulamayacağı gibi, alacağın temliki durumunda kefil olarak ödeme yapan davalılar yönünden de BK 168/1 ve 496 maddeleri gereğince yapmış oldukları ödeme nispetinde alacaklıların haklarına halef olacağı, asıl alacaklının alacağının para alacağı olması nedeniyle 168.maddede düzenlenen alacaklının kişiliğine özgü bir hak olmadığından dolayı davalı kefillerin yapmış oldukları ödeme oranında taşınmaz yükü olan davacıya takip yapmalarının kanuna bir aykırılık teşkil etmediğinden davanın reddine karar verilmiş, icra takibinin durdurulması yönünde bir ara karar tesis edilmediğinden davalılar lehine icra tazminatına da hükmedilmeyerek…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı, davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının haksız ve kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, delillerinin adeta hiç göz önüne alınmadığını, olayın hukuken hatalı değerlendirildiğini, müvekkilinin finansal kiralama sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olan dava dışı … Kuyumculuk A.Ş’ye ait taşınmazların bedeli mukabilinde devir alan 3.kişi olduğunu, davalı taraflarca kefalet borcunun ödendiği iddia edilerek … kiralama A.Ş ile alacağın temilik alındığını, bu temlike dayanarak davalıların sözleşme dışı müvekkilin maliki olduğu taşınmazlar üzerinde rücu amacıyla Antalya 10. Noterliği kanalıyla borcun tamamının 3 gün içinde ödenmesi ihtarında bulunduklarını, bu ihtarnamenin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin ekonomik durumunun iyi olduğunu bilen davalıların borcun tamamının, davacının üzerinde bırakmak maksadıyla hareket etmek istediklerini, davalıların temlik aldıkları miktarların ödemelerini sözleşme borçlusu şirketin yapmasına rağmen davalıların bu ödemeleri kendi adlarına yapılmış gibi gösterdiklerini, söz konusu Leasing borcunun asıl alacaklı tarafından 2015 yılı içinde tamamen ödenip borç kapatıldığı halde temlik ve talep için 5 yıl beklenilmesinin iyi niyetli olarak değerlendirilemeyeceğini, asıl niyetin borçlu şirketin içinin boşaltılarak, devirler yapılarak ödeme yapamayacak hale getirmek, diğer kefillere de zaman kazandırarak sorumluluktan kurtulmak olduğunu, yani davalıların ortağı ve dönemsel olarak yetkilisi bulundukları şirket tarafından yapılan ödemelerin davalılarca kendi adlarına yapılmış gibi gösterildiğini, ileride kendilerine ve diğer kefiller ile teminat sahiplerine karşı avantaj sağlayıp alacaklı konuma geçmeyi amaçladıklarını, davalılardan …’ın borcun kefaleten ödendiği tarihten itibaren asıl borçlu şirketin yetkilisi konumunda olduğunu, borçlu şirket kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere davalıların diğer ortaklar ve kefiller ile birlikte organize hareket ederek sırf davacı müvekkili adına kayıtlı taşınmazları ele geçirebilmek için yönetim değişikliği ve farklı girişim içerisinde bulunduklarını, kaldı ki asıl borcun temelinin finansal kiralama sözleşmesi olduğunu, dava dışı şirket uhdesinde bulunan ve bu sözleşmeye konu taşınır malların tamamının gerek ödemelerin yapıldığı tarihte ve gerekse de asıl borçlu şirket bünyesinde ve demirbaşlarında kayıtlı olduğunu, yani davalıların aralarında ticari ve sosyal ilişki bulunan dava dışı kefiller ile hareket ederek müvekkili adına kayıtlı taşınmazları ele geçirmeye çalıştığını, zaten davalıların sadece müvekkili ait taşınmazların satışı için talepte bulunmalarında kötü niyetli olduklarının açık bir göstergesi olduğunu, davalıların kefil olarak borcu süresinden önce ve temerrüte düşmeden ödemeleri halinin ise iyi niyetten çok, asıl borçlu tarafından yapılan ödemelerin kefil sıfatıyla kendilerince yapılmış gibi göstermeleri olduğunu, davalıların ödemenin yapıldığı tarihte borcu kefil sıfatıyla ödeyecek finansal güçlerinin bulunmadığını, haklarında açılmış dava ve takipler var iken iyi niyetle temerrüte düşmemiş bir borcu ödediklerine inanmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin müteselsil kefaletin asli unsurlarının varlığı konusunda herhangi bir inceleme yapmadığını, davalıların asıl borçlu şirkete herhangi bir ihtarda bulunmadığını, asıl borçlu şirketin edimini yerine getirme kudretine haiz olup ödeme güçlüğü içine düşmediğini, bu durumun TBK 586.maddeye aykırı olduğunu, müteselsil kefil olan davalıların müvekkiline başvuruda bulunamayacağını, davalıların yaptığı ödemeler iyi niyetle yapılmış olsa bile TBK587.maddesi uyarınca öncelikle borcu ödeyecek durumda olan asıl borçludan yaptıkları ödemeyi talep edip bu mümkün olmadığı takdir de diğer kefillerden eşit oranda talepte bulunmaları gerektiğini, davalıların taleplerinin TMK 2.maddeye aykırı olup kötü niyet içerdiğini, bu borcun teminatı ve sebebinin asıl borçlu şirket tarafından finansal kiralama yolu ile alınmış menkul mallar olduğunu, ancak İlk Derece Mahkemesinin sözleşmeyi bir kredi sözleşmesi gibi yorumladığını, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verdiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK 72/4 maddesi gereğince menfi tespit davası sonucu davalı alacaklının haklı çıkması durumunda mahkemece resen borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 31.maddesi: “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Kararda bulunması gereken hususlar HMK 297. maddede ayrıntılı olarak tek tek sayılarak gösterilmiştir. Bunun sebebi, kararın açık ve gerekçeli olması, infazı kabil olması ve hukuki dinlenilme hakkının yerine getirilmesidir. 298. maddeye göre de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacaktır.
… İnş. Ltd. Şti ile … Kiralama A.Ş arasında Beşiktaş 3. Noterliğinin 15/04/2011 tarih … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmede …, … , … , … San. Ve Tic. Ltd. Şti, … Deri Tur. Taşımacılık Tic. Ve San LTd. Şti ile … Kuyumculuk Deri Tur. Taşımacılık Tic. Ve San Ltd. Şti’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu sözleşmenin kefillerinden olan … Deri Tur. Taşımacılık Tic. Ve San Ltd. Şti’nin Antalya ili Manavgat İlçesi … (… ) mahallesi … ada … parsel … ve … nolu bağımsız bölümleri üzerinde kiralayan … Kiralama A.Ş lehine bu sözleşmenin teminatı olarak 15/04/2011 tarihinde 1.000.000 USD bedelli 2.dereceden ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının ipotek tesis edilen bu taşınmazları ipotekle yükümlü olarak 27/11/2014 tarihinde müşterek borçlu müteselsil kefil … Kuyumculuk Deri Tur. Taşımacılık Tic. Ve San Ltd. Şti’den satın aldığı tapu kayıtlarından görülmektedir.
Davacının taşınmazları satın aldıktan sonra ipoteğin kaldırılması amacıyla … Kiralama A.Ş’ye gönderdiği ihtarnameye, … Kiralama A.Ş tarafından Beşiktaş 3. Noterliğinin 21/09/2015 tarih … yevmiye numaralı cevapta Finansal Kiralama sözleşmesinden kaynaklanan hali hazırda tahakkuk edecek masraf ve sigorta borçları dışında şirketlerinin bir alacağının bulunmadığını, ancak bu durumun sebebinin ilgili ödemelerinin bir kısmının sözleşmenin kefili olarak diğer şahıslarca yapılmış olması olduğunu, kefillerin bir kısmının asıl borçlu yerine ödeme yaparak haklarına halef olduklarını, bu kapsamda ipotek hakkına da halef olduklarını, bu nedenle kaldırılması talep edilen ipoteğin bedelsiz olmadığı, ipoteğin kaldırılması için ödemeyi yapan kefillerin rızasının bulunması gerektiğini belirttiği anlaşılmaktadır.
… Kiralama A.Ş’ye yazılan müzekkereye verilen cevapta finansal kiralama sözleşmesince yapılan ödemelere ilişkin ekstrenin gönderildiği ve temliklerin yapıldığı 05/04/2018 ile 01/10/2019 tarihlerinde sözleşme gereğince finansal kiracı ve müteselsil kefillerin borcunun bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Ödeme planı incelendiğinde, ilk ödeme taksit tarihinin 21/04/2011 olduğu, son ödemenin ise 30/04/2015 tarihinde satın alma opsiyon bedeli olarak yapılacağı ve toplam KDV dahil ödeme tutarının 1.271.161,62 USD olduğunun belirtildiği, ödemelere ilişkin gönderilen hesap hareketleri incelendiğinde ise ilk ödemenin 07/01/2014 tarihinde … Turizm açıklamasıyla yapıldığı, devam eden ödemelerden 28/01/2014 tarihli ödemede … Turizm açıklamasının bulunduğu, davalı finansal kiralama sözleşmesinde kefil olan …’ın 30/05/2014 tarihinde …, … açıklaması ile 22.450,00 USD ödeme yaptığı, davalı …’ın diğer ödemelerinde ise … … nolu sözleşmeye istinaden açıklamasının yapıldığı, son ödemenin 10/12/2014 tarihinde asıl borçlu … A.Ş tarafından yapıldığı görülmüştür.
… Kiralama A.Ş’nin Beşiktaş 27.Noterliği 05/04/2018 tarih … yevmiye numaralı temliki ile söz konusu sözleşmeden dolayı …’a yaptığı ödeme nedeniyle 166.666,00 USD bedelle sınırlı olarak alacağı temlik ettiği, yine Beşiktaş 27. Noterliğin 01/10/2019 tarih … yevmiye numaralı temliki ile söz konusu sözleşmeden dolayı …’a yaptığı ödeme nedeniyle 52.000,00 USD bedelle sınırlı olarak alacağı temlik ettiği anlaşılmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince davacının, davalıların adlarına yapmış oldukları ödemelerin asıl borçlu … A.Ş tarafından yapılmasına rağmen kendi adlarına yapılmış gibi gösterdiklerine ilişkin muvazaa ve davacıyı zor durumda düşürmek amacıyla temliklerin yapıldığına dair iddialarının, davalı …’ın asıl borçlu şirketin kurucu ortağı olduğuna dair şirket kayıtlarının dosya arasında bulunduğu ve gönderilen ödeme belgelerinde … tarafından yapılan bir ödemenin görülmemesine rağmen … Kiralama A.Ş tarafından temlik yapılmasının sebebinin, …’ın en son ödeme yaptığı tarihin 10/11/2014 tarihi olmasına rağmen ödeme toplam miktarı ile uyumlu olmayacak şekilde 3 yıldan fazla süreden ve ipotekli taşınmazın satışından sonra 05/04/2018 tarihinde temlik yapılmasının, Finansal Kiralama sözleşmesi gereğince doğan borcun davalı …’ın asıl borçlu şirketin kurucu ortağı olduğu da gözetilerek asıl borçlu şirketçe ödenip ödenmediği ile borcun söndürülmesinden sonra alacağın muvazaalı olarak davalılar arasındaki ailesel ilişkide değerlendirilmek suretiyle en son yapılan ödemeden ve ipotekli taşınmazın satışından itibaren 3 yılı aşkın süreden sonra alacağın temlik edildiği, temlik tarihleri itibariyle borcun bulunmadığının bildirildiği hususları aydınlatılıp değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuş olup, davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan kabule göre de, İlk Derece Mahkemesince İİK 72/2.maddesince verilen ihtiyati tedbirin uygulanmasına rağmen davanın reddine karar verildiği halde İİK 72/4 maddesi gereğince davalı lehine tazminata hükmedilmemesi hatalı olmuş olup, davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yeniden görülmek üzere İlk Derece Mahkemesinde gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 20/01/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının davalıya İADESİNE,
6-Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.21/09/2022