Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1331 E. 2022/1006 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/07/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin …. ilinde sebze meyve ticareti ile uğraştığını, …. halindeki ticaretini sürdürebilmesi için 15/11/2013 tarihli sözleşme gereğince davalılardan … derneğine dava konusu muhatabı …. bankası A.Ş … şubesi olan … seri numaralı 500.000 TL bedelli keşide yeri, keşide tarihi ve lehtar kısmı yazılmamış bir çeki teminat olarak bu der- neğin yetkilisi …’a teslim ettiğini, müvekkilinin sezon bitiminde davalı Dernek başkanından bu çeki hal esnafına borçlu olmadığı için geri istediğini, davalı Dernek başka- nının müvekkili şirket yetkilisi … ’ın kardeşi …’ın ve onun ortaklarının borçlarını ödemediklerinden bahisle bu çeki iadeye yanaşmadığını, bu çekin bilahare davalı Dernek tarafından ciro edilmek suretiyle diğer davalı …’a teslim edildiğini, onun da bankaya ibraz etmesi üzerine karşılıksız kaşesi vurulduğunu, 220.000,00.-TL alacak üzerinden müvekkili hakkında takibe geçildiğini müvekkilinin davalı …’la her hangi bir ticari ilişkisinin olmadığını belirterek davalılara borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Dernek Başkanlığı, davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, Borçlu olmadığını ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davacının iddialarını kabul etmedikle- rini belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “…BAM ın kaldırma kararına uygun olarak davacı tarafın gerekli bakiye peşin harcı yatırdığı anlaşılmaktadır. Yine davacı tarafın talebine uygun olarak davalı derneğe davacının dayandığı belge aslının ibrazı için davetiye çıkarılmış fakat davalı dernek böyle bir belgenin olmadığını beyan etmiştir. Daha önceki kararımızda belirtildiği üzere ispat yükünün davacıda olması ve dayandığı belge aslını mahkemeye ibraz edememesi karşısında davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan icra takibinde davalıların birlikte hareket ettiklerine ilişkin hiçbir duraksama bulunmadığını, çünkü icra takibinde davalı … derneğinin borçlu gösterilmesine rağmen diğer davalı …’ın vekilinin icra dosyasına 21/11/2014 tarihinde açtığı talep ile … Derneğine haciz tatbik edilmesinden vazgeçtiklerini bildirdiğini, teminat olarak müvekkilinin … Derneğine lehtar ve keşide tarihi boş şekilde verdiği icra takibine dayanak çekin bu ilk haline ilişkin dava dilekçesi ekinde sundukları fotokopiye davalıların itiraz etmediklerini, bu çekin yer aldığı ve ellerinde fotokopisi bulunan sözleşmenin aslının, davalıda olmasına rağmen HMK 220.maddesi prosedürünün eksik yerine getirilerek davalıdan sözleşmenin aslı istenmesine rağmen teslim edilmemesi sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, aldırılan bilirkişi raporlarında da müvekkilinin dava konusu çekten dolayı herhangi bir borcunun olmadığının belirtildiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Hukuki uyuşmazlıklarda ispat yükünün doğru tayin edilmesi sağlıklı karar sürecinde anahtar rol işlevini üstlenmektedir. Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı taraftadır. Davaya konu alacak kambiyo senedinden kaynaklanıyorsa HMK 201. madde gereğince senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıran veya azaltan hukuki işlemlerin kesin delillerle ispatı gerekir.
Kural olarak kambiyo senetleri soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer.
Somut olayda, davacı taraf takibe dayanak çekin teminat amacıyla davalı … Derneği Başkanlığına verildiğini iddia etmiş ise de bu iddiasını ispata yarar yazılı ve kesin bir delil sunamadığı, davacının iddialarının ve sunmuş olduğu sözleşme başlıklı fotokopinin davalı tarafça kabul edildiğine dair bir beyanın dosyada bulunmadığı gibi sözleşme başlıklı fotokopi içerisinde de söz konusu senedin teminat olarak verildiğine ve aslının davalı tarafta olduğuna dair bir ibarenin yer almadığı, bu nedenle HMK 220.maddesinin somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığı hususları birlikte gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince davacı tarafından peşin yatırılan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/07/2022