Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1298 E. 2023/681 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
DAVANIN KONUSU : Ticari Ünvanın Korunması
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 30/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili şirketin 15/01/1993 tarihinden bu yana “…” işletme adıyla motorlu taşıtlar ticareti ve inşaat alımsatım ve yapımı işiyle iştigal ettiğini, işini yaparken gösterdiği özenle bilhassa Denizli’de sektörleründe tanınan ve ilk akla gelen şirketlerden biri olduğunu, ünvanında ve işletme adında geçen “…” ibaresi üzerinde bir “tekel hakkına” sahip olduğunu, bu hakkın ihlalinin TTK 52 mad. Uyarınca ticaret ünvanına tecavüz niteliğinde olduğunu,
Davalı … A.Ş nin ise ticaret ünvanı ve işletme adı itibarıyla ticari dürüstlük ilkesine aykırı olarak müvekkili ile haksız rekabete yol açacak şekilde müvekkilinin ticaret ünvanı ve işletme adına tecavüz ettiğini belirterek;
Müvekkilinin “…” ibareli ticaret ünvanı ve işletme adına davalının yaptığı tecavüzün önlenmesine, haksız rekabetin Men’ine, davalıya ait “… A.Ş.” şeklindeki Ticaret unvanının sicilden terkinine ve değiştirilmesine, eğer sicile kayıtlı ise “…” işletme adının sicilden terkinine veya değiştirilmesine, … Tic. A.Ş. Ticaret unvanının kullanımının yasaklanmasına, …/… adının kullanımının yasaklanmasına, davalının ticaret unvanının ve işletme adının terkin edildiğinin/değiştirildiğinin ilgili gazetede yayımlanmasına, haksız rekabet ve tecavüz sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, bu anlamda “…” ibaresinin her türlü araç-gereçte, faturada, kartvizitte, internet ortamında vs. Maddi kullanı- mının önlenmesine, bunların imhasına ve bu doğrultuda kararın ilgili kurum ve kuruluşlara tebliğine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkili şirketin sahibi olan … in babası olan …’in 03/10/1974 tarihinden bu yana “…” ibareli ticaret ünvanı ile Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … nolu sicil kaydı ile halı, mobilya ve mefruşat alım satımı alanında tescili olduğunu, 2010 yılında … NAKLİYAT adı altında ve Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarında da görüleceği üzere … LTD. ŞTİ. ticaret unvanıyla ticari faaliyetlerine devam ettiğini, sonrasında ise 12.03.2014 tarihinde sicile kaydedilen … OTOMOTİV ticaret ünvanıyla faaliyetine devam ettiği, 12.03.2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde tescil edilmesiyle birlikte o tarihten bu yana “….. ” ibaresiyle ticaret hayatına devam eden müvekkilinin 16.08.2017 tarihinde tescil ve ilan edilen birleşme ile ticaret hayatına 13/07/2017 tari- hinde kurulan … A.Ş. ticaret unvanıyla devam ettiğini, müvekkilinin … ibaresiyle olan ilişkisinin 1974 yılına dayandığını, davalı şirketin sadece otomobil alım satım işiyle iştigal ettiğini, davacının ise tarım araçları ve traktör satışı yaptığını ortada bir iltibas durumunun olmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; davacı şirketin “…” ibareli ticaret unvanını 1993 yılında; davalının ise 2010 yılında tescil ettirdiği ve önce … LTD. ŞTİ. olarak 12.03.2014 tarihinde … OTOMOTİV ibaresini ticaret unvanını işleterek 17.08.2017 tarihinde … OTOMOTİV İNŞ. SAN. VE TİC. A.Ş. ünvanıyla kurulan şirketin 14.08.2017 tarihinde … OTOMOTİV’i devir alınarak birleşmek suretiyle ticari hayatına devam ettiği, davacı ve davalının ticaret unvanlarının ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğu, tarafların her ikisinin de faaliyet alanının motorlu taşıt alım satı- mı olduğuna işaret edecek şekilde davacının ünvanında “…Tic. A.Ş.” davalının ünvanında “ççç Tic. A.Ş” ibarelerinin geçtiği, bu ibarelerin ise ünvanın tali unsurları olduğu, eğer bir ticaret unvanının çekirdek sözcüğü başkasının ünva- nıyla ya da markasıyla iltibas meydana getiriyorsa böyle bir ticaret unvanının iltibas yaratan kısmının terkini gerektiği, davalı ve davacının faaliyet alanlarının aynı olması ve her ikisininde ünvanlarında “…” ibaresini kullanmaları sebebiyle ticaret ünvanı tecavüzünden sözedilebileceği, daha sonra kurulduğu için de davalının ticaret unvanının terkini gerektiği;
Davalının bu ibareyi kullanmakla TTK 55. Maddesinde emsal olarak sayılan ” Başkasının … faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak, kendisini, … faaliyetlerini, … onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkalarıyla … karşılaştırmak ” hallerin somut olayda gerçekleştiği, bunun iktisadi rekabetin kötüye kullanılması anlamına geldiği, bu haliyle davalının eyleminin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu;
Kaynağını TMK’nun 2. Maddesinden alan öncelik hakkı sahibinin bu ihlali bildiği veya bilebilecek durumda olduğu halde sonraki kullanıma itiraz veya dava konusu etmeyeceğine ilişkin bir güven oluşturur şekilde “uzun süre sessiz kalma” durumunun somut olayda gerçekleştiği, yargıtay uygulamasında bu sürenin 5 yıl olduğu, ihlali bildiği halde 5 yıl süre ile bu ihlale itiraz etmeyenin sonradan bu ihlali dava konusu etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olacağı, ancak davalının 12/03/2014 tarihinde “…” ibareli ticaret ünvanını tescil ettirmesinden yaklaşık 4 yıl 3 ay 6 gün sonra davacı şirketin 18/06/2018 tarihli ihtar- name ile davalıya ticaret ünvanındaki “…” ibaresini kaldırmasını istediği, davayı ise 17/09/2018 tarihinde açtığı görüldüğünden artık uzun süre sessiz kaldıktan sonra iş bu davayı açmasının objektif iyi niyet kurallarına aykırı sayılamayacağı gerekçesi ile; Davanın kabulüne, davalının ticaret ünvanında “…” ibaresi kullanmasının haksız rekabet oluşturdu- ğunun TESPİTİNE, ibareyi içeren tabela, broşür, fatura, kartvizit gibi benzeri kullanımların kaldırılmasına, el konularak imhasına, internet ortamında yer alan site adı, reklam kullanım- larının kaldırılmasına, erişimin engellenmesine, bu hususta erişim sağlayıcılar birliğine bildi- rim yapılmasına; davalı şirketin ticaret sicil ünvanında yer alan “… ” ibaresinin terkinine; bölgesel bir gazetede ilan yaptırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren 3 ay içerisinde ilan için başvurulmasına, başvurulmadığı takdirde ilan hakkının düşürülmesine, ilan masrafının davalı tarafça karşılanmasına karar vermiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu “…” ibaresini müvekkili şirket ortaklarının babası, …tarafından “…” ticaret ünvanı olarak ilk defa 03.10.1974 tarihinde ticaret sicil kaydıyla kullanmaya başladığı, ondan sonda bu ibarenin müvekkil şirket ortakları tarafından 2010 yılında “…” sonra “… LTD. ŞTİ.” sonra da 11.03.2014 tarihinden itibaren “…. OTOMOTİV” en sonra da ‘… A.Ş.” ünvanlarında kullandığının gözetilmemesi;
Müvekkili şirket ikinci el otomotiv ticareti ile uğraşırken davacının tarım araçları ve traktör ticareti ile iştigal ettiğinin ve hatta e-posta adresi olarak müvekkilinin “…. ” davacının “….” alan adı kullandığının, farklı sektörlerde çalışıl- ması sebebiyle haksız rekabet şartlarının oluşmayacağının gözetilmemesi;
Her iki şirketin de Denizli çapında faaliyette bulunan ve ortakları akraba olan şirket- ler olarak ünvanlarında ”…” ibaresini kullanmalarının tabii olduğunun gözetilmemesi;
Dosyada davacı ile davalı şirket ünvanları arasında iltibas olduğuna dair davacının bankada yapılan işlemlerde karışıklığa sebep olduğuna ilişkin iddiası dışında bir delil olmadığının, ortada bir zarar da bulunmadığının gözetilmemesi,
Denizli gibi bir çevrede makul karşılanabilecek sessiz kalma süresinin mahkemenin kabulüne göre daha kısa bir süre olması gerektiğinin gözetilmemesi, sebebiyle doğru olma- yan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, iltibasa sebebiyet verdiği iddiası ile açılan, ticaret unvanının haksız kullanımı- nın yasaklanması, ticaret sicilden terkini, tecavüz sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması ve gazetede yayımlanmasına ile aynı durumun haksız rekabet niteliği arzettiğinden bahisle açılan haksız rekabetin men’ine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık tarafların ticaret ünvanında geçen “…” ibaresinin iltibasa ve haksız rekabete sebip olup olmadığı, davacının davalının ticaret ünvanında bu ibareyi kullan- masına müsaade etmiş sayılacak kadar sessiz kaldıktan sonra bu davayı açıp açmadığı noktasındadır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenler, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması, mahkemece alınan bilirkişi raporları, her iki şirketin de motorlu araçların ikinci el piyasasında faaliyette bulunmaları, davacının eskiye ilişkin dayandığı ünvanların farklı söktörleri çağrıştıran ünvanlar olması, taraf şirket ortaklarının akraba olmalarının bu ibareyi aynı sektörde faaliyette bulunan işletmelerinin ticaret ünvanında kullanabilecekleri anlamına gelmeyeceği gözetilerek; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2023

….