Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1290 E. 2022/1608 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 15/12/2017
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 08/11/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, istinaf incelemesi HMK’nın 356. vd. maddelerince duruşmalı olarak yapılan açık yargılama sonucunda dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, davacılar ile … Bankası A.Ş. Bucak Şubesi arasında 23.05.2006 tarihinde Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin düzenlendiğini, kredi limitinin 40.000,00 TL’ye arttırıldığını, davacılardan … ve …’in kefalet limitinin 60.700,00 TL’ye çıkarıldığını, …’un da 15.000,00 TL’ye kefil olduğunu, davacılar hakkında Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) esasında ilamsız takip, … Esas sayılı dosyasında da ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, takipte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile denilmiş ise de, ipotekli taşınmazların satışı ile 98.998,00 TL’nin tahsil edildiğini, bu tahsilatın dosya borcundan düşülmediğini, 18.068,00 TL ve davacılardan … , … ile …’in maaşlarına uygulanan haciz nedeniyle tahsilatlar yapıldığını, ayrıca Burdur İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) Esas sayılı dosyasında da davacılar … , … ve dava dışı … hakkında kredi kartı borcunun tahsili için başlatılan takipte yapılan tahsilatların da … Esas sayılı dosyasında başlatılan takip konusu alacaktan düşülmediğini ileri sürerek, tahsil edilen tutarların düşülmesi ile Burdur İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 16.629,28 TL kredi kartı borcunun aynı tutarlar olduğu ve takip konusu alacağın borçlu …’ten tahsil edilmiş olması nedeniyle ödemelerin tahsil edildikleri tarihlere göre dosya borcundan düşülmesi ile Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) Esas ve … Esas sayılı dosya ile Burdur İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) Esas sayılı dosyalarında davacıların kefalet tutarlarını aşan kısımlardan ve alacaklı tarafından takipte talep edilen % 80 oranındaki faiz nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı … A.Ş vekili, davacılardan …’un Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik menfi tespit istemli davanın reddine karar verildiğini, banka ile … arasında düzenlenen kredi sözleşmesini limit arttırımları ile davacı kefillerden …’un 45.700,00 TL, …’in 40.000,00 TL, …’un 75.000,00 TL, …’ın 60.000,00 TL kefalet limiti ile müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, müvekkilinin Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki alacağı temlik aldığını savunarak, … tarafından açılan davanın derdestlik nedeniyle, diğer davacıların davasının da reddi ile % 20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş vekili, alacağın diğer davalıya 08.10.2013 tarihinde temlik edildiğini, davada bankanın taraf sıfatının bulunmadığını, 30.06.2006 tarihli sözleşme nedeniyle zamanaşımı süresi içerisinde açılmayan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı banka ile … arasında düzenlenen kredi sözleşmesini davacıların kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşmenin tarihi itibari ile 818 Sayılı BK hükümlerine tabi olduğu, bilirkişi raporuna göre BK’nın 84. maddesinin uygulaması sonucunda takip tarihi 15.04.2009 itibari ile davacıların 127.669,31 TL’den borçlu oldukları gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kredi sözleşmesinde faize ilişkin hüküm bulunmadığı halde takipte fahiş oranda % 80 faiz talep edildiğini, davacıların maaşlarının haczi ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu taşınmaz satış bedeli tahsil edilmiş olmasına rağmen aynı alacak için Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ), … ve Burdur İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) Esas sayılı dosyalarında takip konusu alacak kalemlerinin aynı olmasına ve tahsilde tekerrür olması nedeniyle tahsil edilen tutarların tahsilatların yapıldığı tarihlere göre dosya borcundan düşülmesi gerektiğini, kredi limitinin arttırımlar sonucu 120.700,00 TL olduğunu, mükerrer takipler nedeniyle alacağın tamamının ödendiğini, istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, davalı banka tarafından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile başlatılan üç ayrı takip nedeniyle yapılan tahsilatların dosya borcundan mahsup edilmediği, takiplerin aynı alacağa ilişkin mükerrer takipler olduğu, takipte istenen faiz oranının sözleşmeye uygun olmadığı, icra dosyalarında yapılan tahsilatlar sonucunda davacıların borcunun kalmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizin … Esas … Karar sayılı 01/10/2019 tarihli ilamı ile; “Taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesi ve limit arttırımlarının tamamının tarihleri itibari ile 818 Sayılı BK hükümlerine tabidir. Davacı kefiller kefalet limitleri ve asıl alacak tutarından kendi temerrütlerinin sonuçları ile sorumlu olup, davacılardan …’un ilamsız takip dosyasında kefalet limitinin 45.700,00 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 71. maddesinde temerrüt halinde tüm krediler için borçlu cari hesap kredi türlerinden en yüksek faiz oranının iki katı oranında gecikme faizi ve fer’ilerinin ödeneceğinin yazılı olduğu, kararlaştırılan akdi faiz oranının % 40 ve sözleşmenin anılan bu hükmü uyarınca iki katı olan % 80 temerrüt faizi uygulamasının yerinde olduğu, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında aynı sözleşmeyi 15.000,00 TL limitle kefil olarak imzalayan … tarafından Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) Esas sayılı dosyasındaki takip nedeniyle açılan menfi tespit davasında da aynı faiz oranlarına göre yapılan hesaplama sonucunda dava tarihi itibari ile alacaklının alacağının karşılanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gözetildiğinde davacılar vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvuru sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar icra dosyalarında taşınmaz satışı ve maaş haczi ve dava dışı kefil tarafından kredi kartı borcuna mahsuben yapılan ödemelerin tahsil edildiği tarihler itibari ile takip konusu alacaktan düşülmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Taraflar arasındaki sözleşmelerin imzalandığı tarih itibari ile 818 Sayılı BK hükümlerine tabi olmakla, BK’nın 84. maddesi uyarınca (6098 Sayılı TBK m. 100) davacı borçluların ödemelerinin öncelikle yasa hükmü gereği faiz ve giderlerden mahsubu gerektiğinden davacıların bu konudaki istinaf başvuru sebebi de yerinde görülmemiştir.
Davacılar … , … ve … vekili 25.12.2018 tarihli duruşmada imzalı beyanı ile davadan tüm sonuçları ile feragat ettiklerini, diğer davacılar yönünden davanın görülmesini talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesine göre feragat davaya son veren taraf işlemlerinden olup, hükmün kesinleşmesine kadar yargılamanın her aşamasında yapılabileceğinden anılan davacıların davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar … ve … yönünden ise, menfi tespit davasında tarafların alacaklılık ve borçluluk durumunun dava tarihine göre değerlendirilmesi gerektiği, takiplerin tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatıldığı ve istenen faiz oranının sözleşmeye uygun olduğu, karara esas alınan bilirkişi ek raporuna göre, dava tarihi itibari ile davacı kredi lehtarı …’ın 927.752,80 TL ve 116.689,29 TL, davacı kefil …’un ise 334.610,64 TL borçlu oldukları, davacıların menfi tespit istemli davalarının reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ileri sürülen istinaf başvuru sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatı gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esastan kabulüne, mahkemenin bu hatasının duruşma açılarak incelenmesi sonucunda İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davacı … , … ve …’in davalarının feragat nedeni ile reddine, davacılar … ve …’un davalarının esastan reddine” karar verilmiştir.
Tarafların temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı 21/09/2021 tarihli karar ile; “1-İlk Derece Mahkemesinde verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355. ve devamı maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesinde esastan verilen nihai kararda dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava kredi alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeni ile menfi tespit istemine ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin eksik inceleme yaptığı, bu nedenle davacılar vekilinin istinaf istemini kabul ettiği ve inceleme yaptığı gerekçesiyle neticeten dava reddedilmiş ise de davacıların vekalet ücretine hak kazandıkları gerekçesiyle AAÜT 2. kısım 2. bölüm 17. sıra nolu bende göre davacılar … ve … yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Ancak, HMK’ nın 326/1 maddesi gereğince kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davacılar … ve … gerek İlk Derece Mahkemesinde gerekse bu kararın istinaf edilmesi üzerine yapılan istinaf incelemesi sonunda haksız bulunarak açtıkları dava reddedilmiştir. İstinaf sisteminde, istinaf talebinin kabulü ile inceleme yapılmasına şeklinde bir karar bulunmamaktadır. Bu nedenle istinaf talep etmekte haklı oldukları gerekçesiyle davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp Bölge Adliye Mahkemesince bu yönde verilen kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Taraflara Yargıtay bozma ilamı tebliğ edilmiştir.
Davalı … A.Ş vekili Yargıtay bozma ilamına uyulmasını talep etmiştir.
Davacılar vekili, mazeret bildirmiş, mazereti kabul edilmiş ancak sonraki celseye katılmadığı taktirde bozma ilamı konusunda karar verileceğinin ihtar edilmiş, karar verilen celseye katılmamıştır.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Yargıtayca davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği yönündedir.
Dairemizce 01/10/2019 gün ve … esas … Karar sayılı ilam ile,
Davacıların ileri sürdüğü istinaf başvurularının incelenmesi için duruşma açılmasına karar verilerek, Burdur İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) Esas sayılı dosyası, kredi kartı ve kredi kartı kefalet sözleşmeleri getirtilmiş, bilirkişiden yeniden ek raporlar alınmıştır.
Bilirkişinin 21.07.2019 tarihli raporu ile, kredi lehtarı …’ın temlik eden bankaya ticari kredili mevduat hesabı ve taksitli kredi borcundan toplam 120.937,56 TL asıl alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile iki ayrı dosyada takip başlatıldığı, kredi kartından kaynaklı banka alacağının tahsili için ise Burdur İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) Esas sayılı dosyasında takiplerin başlatıldığı, Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) Esas sayılı dosyasında davacı …’ın banka mevcudundan 198,00 TL ve 26.12.2008 tarihinde aynı icra dairesinin … Esas sayılı dosyasında takibe konu ipotekli taşınmazların satışından 99.297,00 TL olmak üzere toplam 99.995,00 TL tahsilat yapıldığı, 26.12.2008 tarihinde alacaklı vekiline 81.427,00 TL ödeme yapıldığı, dosyada kalan 18.068,00 TL’nin genel haciz yolu ile takibe ilişkin dosyaya aktarıldığı, bu dosyada bu tutarın ödeme olarak yer aldığı, buna göre dava tarihi olan 19.09.2016 tarihi itibari ile tahsilatların BK’nın 84. madde uyarınca mahsubu sonucunda genel haciz yolu ile takip nedeniyle dosya borcunun 927.752,80 TL olduğu, Burdur İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) Esas sayılı dosyasında yapılan tahsilatlardan sonra bu dosya nedeniyle de 116.689,29 TL ödenmemiş alacağın hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesi ve limit arttırımlarının tamamının tarihleri itibari ile 818 Sayılı BK hükümlerine tabidir. Davacı kefiller kefalet limitleri ve asıl alacak tutarından kendi temerrütlerinin sonuçları ile sorumlu olup, davacılardan …’un ilamsız takip dosyasında kefalet limitinin 45.700,00 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 71. maddesinde temerrüt halinde tüm krediler için borçlu cari hesap kredi türlerinden en yüksek faiz oranının iki katı oranında gecikme faizi ve fer’ilerinin ödeneceğinin yazılı olduğu, kararlaştırılan akdi faiz oranının % 40 ve sözleşmenin anılan bu hükmü uyarınca iki katı olan % 80 temerrüt faizi uygulamasının yerinde olduğu, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında aynı sözleşmeyi 15.000,00 TL limitle kefil olarak imzalayan … tarafından Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … (yenileme ile … ) Esas sayılı dosyasındaki takip nedeniyle açılan menfi tespit davasında da aynı faiz oranlarına göre yapılan hesaplama sonucunda dava tarihi itibari ile alacaklının alacağının karşılanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği gözetildiğinde davacılar vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvuru sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar icra dosyalarında taşınmaz satışı ve maaş haczi ve dava dışı kefil tarafından kredi kartı borcuna mahsuben yapılan ödemelerin tahsil edildiği tarihler itibari ile takip konusu alacaktan düşülmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Taraflar arasındaki sözleşmelerin imzalandığı tarih itibari ile 818 Sayılı BK hükümlerine tabi olmakla, BK’nın 84. maddesi uyarınca (6098 Sayılı TBK m. 100) davacı borçluların ödemelerinin öncelikle yasa hükmü gereği faiz ve giderlerden mahsubu gerektiğinden davacıların bu konudaki istinaf başvuru sebebi de yerinde görülmemiştir.
Davacılar … , … ve … vekili 25.12.2018 tarihli duruşmada imzalı beyanı ile davadan tüm sonuçları ile feragat ettiklerini, diğer davacılar yönünden davanın görülmesini talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesine göre feragat davaya son veren taraf işlemlerinden olup, hükmün kesinleşmesine kadar yargılamanın her aşamasında yapılabileceğinden anılan davacıların davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar … ve … yönünden ise, menfi tespit davasında tarafların alacaklılık ve borçluluk durumunun dava tarihine göre değerlendirilmesi gerektiği, takiplerin tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatıldığı ve istenen faiz oranının sözleşmeye uygun olduğu, karara esas alınan bilirkişi ek raporuna göre, dava tarihi itibari ile davacı kredi lehtarı …’ın 927.752,80 TL ve 116.689,29 TL, davacı kefil …’un ise 334.610,64 TL borçlu oldukları, davacıların menfi tespit istemli davalarının reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ileri sürülen istinaf başvuru sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatı gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esastan kabulüne, mahkemenin bu hatasının duruşma açılarak incelenmesi sonucunda İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davacı … , … ve …’in davalarının feragat nedeni ile reddine, davacılar … ve …’un davalarının esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerinin temyiz başvurusu üzerine Yargıtayca davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olup, davalı vekilinin ise davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği yönündeki temyiz itirazı yerinde görülüp karar bu yönden bozulmakla, uyulan bozma ilamı doğrultusunda kesinleşmiş hususlar (davalı tarafça temyiz sebebi yapılmayan ve dolayısıyla kesinleşen usulü müktesap haklar) gözetilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Dairemiz kararı her ne kadar sadece vekalet ücreti yönünden bozulmuş olsa da, bozma ilamı ile hüküm tamamen kalktığından HMK’nın 297. maddesine göre yeniden hüküm tesis edilmiştir. (Y. 8. HD 2019/3766 Esas 2021/3684 Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a-Davacı … , … ve …’in davalarının feragat nedeni ile REDDİNE,
b-Davacılar … ve …’un davalarının ESASTAN REDDİNE,
c-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harcın, peşin olarak yatırılan 2.401,61 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.357,21 TL harcın istem halinde davacıya İADESİNE,
d-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
e-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanın 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıy İADE EDİLMESİNE,
f-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 14.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
2-İstinaf incelemesi yönünden;
a)İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın istek halinde davacılara İADESİNE,
b)İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 134,00 TL tebligat masrafı, 250,00 TL bilirkişi ücreti, 47,00 TL istinaf posta gidiş-dönüş masrafı toplamı 529,10 TL’nin davalılardan alınarak davacılar … ve …’a VERİLMESİNE, (Dairemiz kararında hükmedilen yargılama gideri yönünden davalı tarafça temyiz yoluna başvurulmayıp bu yönden davacılar lehine kazanılmış usulü haklar gözetilerek bu hüküm kurulmuştur.)
c)6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
d)Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
3-Temyiz yargılama gideri yönünden;
a-Davacının yaptığı temyiz yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı … A.Ş tarafından temyiz incelemesi için yapılan 218,50 TL temyiz yoluna başvurma harcı, 47,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 265,70 TL temyiz yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı … A.Ş’ne verilmesine,
c-Davalı … A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve istinaf incelemesi birden fazla duruşmalı olarak yapıldığından AAÜT gereğince 11.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … A.Ş’ne VERİLMESİNE,
d-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, 6100 Sayılı HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşmalı olarak oybirliği ile HMK’nın 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/11/2022