Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/127 E. 2022/265 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/04/2021
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 18/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Başkanın ön inceleme raporu okundu ve görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle “…Müvekkili banka ile borçlu arasında 15.11.2012 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi ile borçluya kredi kullandırıldığını, alacaklarının zamanında ödenmemesi nedeniyle Beyoğlu 48. Noterliği’ nin 03.01.2020 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edilerek tebliğ edildiğini, tüm başvurularına rağmen borcunu ödemediğini, alacağın rehin ve teminat ile güvence altına alınmadığını, borçlunun adresini değiştirme ve mallarını kaçırma gayreti içinde olduğunu, bu nedenlerle borçlunun borca yetecek kadar taşınır, taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından “…Somut uyuşmazlıkta Genel Kredi Sözleşmesine istinaden talep edilen 195.188,09 TL yönünden borcun vade tarihi, kredi sözleşmesi ve Beyoğlu 48. Noterliği’ nin 03.01.2020 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarı nazara alındığında muaccel bir borcun varlığı hususunda ihtiyati haciz müessesi bakımından yaklaşık ispat şartlarının yerine getirildiği, talep eden tarafından vadesi gelmiş muaccel bir alacak için ihtiyati haciz talep edildiği, talep eden banka tarafından kat ihtarının noter aracılığı ile düzenlenerek borçluya tebliğ edildiği, talep eden bankanın ihtiyati haciz ile alacağının güvence altına alınmasını talep etmesinde hukukî yararının mevcut olduğu kanaatine varılmış ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne, talep miktarı olan 195.188,09.-TL alacağı karşılayacak miktarda aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçlu … (TCN: … ) haczi caiz taşınır, taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının kanun sınırları dahilinde borca yeter miktarının İİK. 257/1. maddesi uyarınca ihtiyaten haczine, borçluların ve üçüncü şahısların muhtemel zararlarına karşılık olarak talebin %20′ sine tekabül eden 39.037,62.-TL tutarında nakit veya bir banka (kesin ve süresiz) teminat mektubunun ibrazı halinde kararın bir örneğinin ilgili İcra Müdürlüğüne gönderilmesine…” karar verilmiştir.
C-) İhtiyati Hacze İtiraz :
İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle “…işbu dosyada tanzim edilen 26/04/2021 tarihli ihtiyati haciz kararı doğrultusunda müvekkilinin 195.188,09 TL’ yi karşılar mahiyette müvekkilinin hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verildiğini, müvekkiline herhangi bir haciz tutanağının tebliğ edilmediğini, hacizden 14/06/2021 tarihinde haberdar olduklarını, alacaklı banka tarafından …. Şti’ nin Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden kredi taksitlerinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle keşide edilen ihtarnameye cevap olarak Antalya 22. Noterliği’ nin 14/01/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, müvekkilinin 04/06/2024 tarihinde tüm hisselerini diğer ortaklara devrederek borçlu şirketten ayrıldığını, diğer ortaklarla imzalanan sonraki tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinde müvekkilinin imzasının ve kefil sıfatının bulunmadığını, ihtiyati haciz talep eden banka tarafından Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin şirket ve ortakları ile birlikte borçlu gösterildiğini, müvekkili tarafından 20/02/2020 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini ve takibin müvekkili yönünden durduğunu, ihtiyati haciz talep edenin işbu dosyadan verilen ihtiyati haciz kararını takip dosyasına ibraz ederek ihtiyati haczin uygulanması talebinde bulunduğunu, borcun dayanağı olan kredi sözleşmesi ile işbu dosyadan dayanak gösterilen kredi sözleşmesinin birbirinden farklı sözleşmeler olduğunu, ihtiyati haciz talep edenin müvekkilinin müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı eski tarihli, hükümsüz sözleşmeyi dayanak göstererek ihtiyati haciz kararını aldığını, ihtiyati haciz kararını müvekkilinin hiçbir surette imzasının bulunmadığı farklı kredi sözlşemesine dayanan icra dosyasında icra ettiğini, müvekkilinin 20/02/2020 tarihinde süresinde icra takibine itiraz ettiğini, müvekkilinin itirazının üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtikten sonra 23/04/2021 tarihinde ihtiyati haciz başvurusu yaptığını, icra dosyasında itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası yoluna gitmediğini, müvekkilinin mal kaçırma girişimi içerisinde olduğu iddiasının yersiz olduğunu, bu nedenlerle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep edene yükletilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
D-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından “…yapılan itirazların İİK 265/2′ de düzenlenen itiraz sebeplerinden olmadığı, ihtiyati haciz talep eden tarafın kat ihtarı ile vadesi gelmiş kredi alacağı yönünden ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, itiraz eden vekili kredi sözleşmesi ile ihtiyati haciz sözleşmesine dayanak olan kredi sözleşmesinin birbirinden farklı sözleşmeler olduğunu belirtse de mahkememizce talep eden tarafça sunulan sözleşmelere dayanılarak ihtiyati haciz kararınını verildiği, imzaya ilişkin itirazların asıl yargılamada değerlendirilebileceği, bu nedenle itiraz eden vekilinin itirazlarına ihtiyati haciz talebi bakımından bu aşamada itibar edilemeyeceği kanaatine varıldığından itirazın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı borçlu/ muteriz vekili istinaf etmiş ve dilekçesinde “…Alacaklı banka tarafından, … Şti’ nin Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin vadesi gelmiş taksitlerinin ödenmemesi gerekçesi ile hesap kat’ı yapılmış ve hesap kat ihtarı müteselsil kefil sıfatı ile müvekkile de gönderilmiştir. Müvekkil tarafından 14.01.2020 tarihinde bu ihtarnameye cevap verilerek; 04.06.2014 tarihinde tüm hisselerini diğer ortaklara devrederek şirketten ayrıldığı, hesap katına ilişkin borcun kendisinin ayrılmasından sonra diğer ortaklarla imzalanan sonraki tarihli Genel Kredi Sözleşmelerine ait olduğu, bu sözleşmelerde imzasının ve kefilliğinin bulunmadığı bankaya bildirilmiştir. Ancak alacaklı banka tarafından; borçlu şirket, mevcut şirket ortakları ve müvekkil aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … E. Nolu dosyası ile 23.07.2014 Tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine dayanılarak icra takibi yapılmış, müvekkil tarafından 20.02.2020 tarihinde takibe itiraz edilmiştir. Alacaklı, 23.04.2021 tarihinde, 15.11.2012 Tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine dayanarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ve 26.04.2021 tarihli ihtiyati haciz kararını belirtilen icra dosyasına sunarak ihtiyati haczin uygulanmasını talep etmiştir. Öncelikle ve önemle belirtmek gerekir ki, borcun dayanağı olan kredi sözleşmesi ile işbu ihtiyati haciz dosyasında dayanak gösterilen kredi sözleşmesi birbirinden farklı sözleşmelerdir. Şöyle ki; Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … E. Nolu dosyasında borcun dayanağı 23.07.2014 Tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi (GKS) olup, bu sözleşmede müvekkilin isim ve imzası yer almamakta, herhangi bir kefilliği bulunmamaktadır. Zaten bu sözleşme, müvekkilin hisselerini devrettiği tarihten sonra şirket ve mevcut ortaklarla imzalanan güncel sözleşmedir. Müvekkil icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde de dayanak sözleşmede isim ve imzasının bulunmadığı yönünde ayrıca ve açıkça itirazda bulunmuştur. İşbu ihtiyati haciz dosyasında ise; borcun vadesinde ödenmediği gerekçesiyle müvekkil hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı, borca dayanak olarak 15.11.2012 Tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’ ni göstermiştir. Bu doğrultuda yerel mahkeme tarafından, 15.11.2012 Tarihli GKS ve hesap kat ihtarına istinaden muaccel bir borcun varlığı hususunda ihtiyati haciz müessesesi bakımından yaklaşık ispat şartlarının yerine getirildiği gerekçesiyle haksız şekilde talebin kabulüne karar verilmiştir. Oysaki, 03.01.2020 tarihli hesap kat’ına istinaden alacaklının iddia ettiği borcun dayanağı, müvekkilin imzasının ve kefilliğinin bulunmadığı 23.07.2014 tarihli ve muhtemel sonraki tarihli genel kredi sözleşmeleridir. bu sözleşmelere kefil olmayan müvekkilin alacaklı tarafa hiçbir borcu bulunmamaktadır. Alacaklı, müvekkilin müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ancak borcun dayanağı olmayan eski tarihli hükümsüz sözleşmeyi dayanak göstererek ihtiyati haciz kararı almıştır. üstelik bu ihtiyati haciz kararını müvekkilin hiçbir surette imzasının olmadığı farklı kredi sözleşmesine dayanan icra dosyasında icra etmiştir. Talep edilen borç, işbu dosyada dayanak gösterilen 15.11.2012 tarihli sözleşmeye dayanmamaktadır, farklı kredi ilişkilerinden ileri gelmektedir. Müvekkil, hesap kat ihtarına ve alacaklının talebine konu olan borçlara kefil olmamıştır. Alacaklının kötü niyetli şekilde borcun dayanağı olmayan sözleşmeyi kullanmak suretiyle müvekkili borçlu gösterdiği, haksız olarak ihtiyati haciz kararı aldığı ve bu sebeple itiraz üzerine durdurulmuş olan icra dosyasında haksız şekilde haciz uygulanmasına sebep olduğu açıktır….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ; ihtiyati haciz isteminden ibarettir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 265/1. hükmüne göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Bu hüküm uyarınca ihtiyati hacze itiraz nedenleri, ihtiyati haczin dayandığı sebepler, mahkemenin yetkisi ve teminat ile sınırlandırılmış olup, bunların dışındaki hususlardan dolayı ihtiyati hacze itiraz edilemez. Bu nedenle İİK.’nun 265. maddesi kapsamında olmayan ancak bir menfi tespit davasında dinlenebilecek veya açılan alacak veya itirazın iptali davasında savunma konusu olabilecek nedenlerden dolayı ihtiyati hacze itiraz edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-İstinaf eden muterizin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-İstinaf eden muteriz taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın istinaf edenden alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf yargılama yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/02/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.