Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1228 E. 2023/1874 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 01/12/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacının; …. Hizmetleri ve Tic Ltd Şti ve …. Başkanlığını hasım göstererek Alanya 1. İş Mahkemesi nezdinde …. E. Sayılı dosya ile hizmet tespit davası açmıştır. Ancak ne var ki …. Hizmetleri ve Tic Ltd Şti adli şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiğini yapılan yargılamada öğrendiğini, İş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Alanya 1. İş Mahkemesince taraflarına işbu davayı açmak için mehil verildiğini belirterek …. Hizmetleri ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, Alanya …. …. numarasında kayıtlı …. Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketi’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin tescilli son adresinin …. Köyü ….. Mevkii ….. /Antalya olduğu, 26/06/1995 tarihli genel kurul kararına göre aksi karar alınıncaya kadar şirket müdürlüğüne … in seçildiği, şirketi münferiden temsil ve ilzam edeceği, …. , …. ve …. ‘ ın şirket ortakları olduğu 6102 sayılı TTK Geçici md. 7 kapsamında vergi dairesince kaydı resen terkin olduğu için münfesih sayılan şirketin kaydının 24/07/2014 tarihinde kapatıldığı tespit edildiğini, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, davalının yargılama giderlerinden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “… davacı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. maddesi gereğince resen terkin edilen şirketin ihyası istemi ile dava açmıştır. Alanya ….. …. numarasında kayıtlı …. Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketi’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin tescilli son adresinin …. Köyü …. Mevkii …. /Antalya olduğu, 26/06/1995 tarihli genel kurul kararına göre aksi karar alınıncaya kadar şirket müdürlüğüne … in seçildiği, şirketi münferiden temsil ve ilzam edeceği, …. , … ve ….’ ın şirket ortakları olduğu 6102 sayılı TTK Geçici md. 7 kapsamında vergi dairesince kaydı resen terkin olduğu için münfesih sayılan şirketin kaydının 24/07/2014 tarihinde kapatıldığı görülmüştür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. madde kapsamında münfesih olan veya sayılan şirketin tespitinden sonra aynı madde kapsamında işlem yapılabilmesi ise, maddede belirtilen usule uygun şekilde ihtar ve ilanın yapılmış olmasını gerektirmektedir (geçici m. 7/4-a). Bunun için tespit edilen şirketlerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve ticaret sicil kayıtlarına göre şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar gönderilmesi, ihtarın ulaşmadığı durumlarda da tebligat yerine geçmesi için Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilanın yapılması öngörülmüştür. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanmalıdır. Münfesih sayılan şirketin niteliği ve münfesih sayılma sebebine göre geçici 7. madde kapsamında izlenecek olan prosedüre aykırı şekilde gerçekleştirilen terkin işlemi usul ve yasaya aykırı olarak kabul edilerek iptal edilebilecektir. İhyası istenilen şirketin sicil dosyası celp olunmuş ise de; …. Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ekindeki belgelerde Ticaret Sicil Gazetesi ilanı, şirketin sicilde kayıtlı adresine ve şirket yetkilisi …. adına tebligat çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Gerek şirket adına gerekse şirket yetkili adına çıkarılan tebligatlar muhatapların adreste tanınmadığından bahisle iade olunmuştur. Şirket yetkilisi ….. Memurluğu’na hitaben yazmış olduğu 25/07/1996 tarihli dilekçesinde ve 11/03/1998 tarihli dilekçesinde yeni tebligat adreslerini bildirmiş iken şirket yetkilisi adına çıkarılan tebligat bu adrese değil 1995 yılında bildirmiş olduğu adrese tebligat gönderilmiştir. Oysa 7201 sayılı Tebligat Kanunun 10/1. maddesinin “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.” hükmü gereğince şirket yetkilisinin bilinen son adresine tebligat gönderilmediğinden yapılan tebligat usulüne uygun değildir. Başka bir ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. maddesinin 4/a fıkrasında gösterildiği gibi ayrıca ilgililere ihtar usulüne uygun gönderilmemiştir. Bu durumda resen terkin işlemi yapılan şirketin temsil ve ilzam ile yetkilendirilmiş yöneticilerine ihtar gönderilmediği, şirketin sicil kaydının usulüne uyulmadan silindiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7/15. maddesi uyarınca ticaret sicilden kaydı resen silinen şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Bu süre hak düşürücü süre olup, terkin işlemi usulüne uygun olarak yapılmamış ise hak düşürücü süreden bahsetmek mümkün değildir. Başka bir ifade ile ihyası istenilen şirketin sicil kaydının usulüne uyulmadan silindiği anlaşıldığından, dava konusu şirketin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline” karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde ihyasını istediği şirketin ek tasfiyesi için tasfiye memuru atanarak ihyasını talep ettiğini ancak mahkemenin sadece şirketin ihyasına karar verdiğini, tasfiye memuru atamadığını, yine mahkemece şirketin Alanya 1. İş Mahkemesi …. Esas sayılı dosya üzerinden görülen dava ile sınırlı olmak üzere ihyasına ve ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması gerekirken bu hususun da göz ardı edildiğini belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılarak şirketin Alanya 1. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosya üzerinden görülen dava ile sınırlı olmak üzere ihyasına ve ek tasfiye işlemlerinin tamamlanabilmesi için tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edilen limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde “(1) 1/7/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. a) 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler. b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya 1/7/2015 tarihine kadar münfesih olan anonim ve limited şirketler. c) Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler. d) Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler. e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatifler. (2) Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. (3) Bu madde kapsamındaki şirket ve kooperatifler; ilgili ticaret sicili müdürlüğünce resen veya herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından kanıtlarıyla birlikte yapılacak bildirimleri de kapsayacak şekilde, ticaret sicili kayıtları üzerinden yapılacak incelemeyle tespit edilir. (4) Ticaret sicili müdürlüklerince; a) Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Davacının ihya talebine dayanak olarak bildirdiği Alanya 1. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından dava dışı …. ile ihyası istenilen şirket aleyhine hizmet tespiti istemli dava açıldığı ve yargılamanın devam ettiği görülmekle, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu tespit edilmiştir.
İhyası istenilen ….. Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketi’nin ticaret sicil dosyasının incelenmesinde; şirketin …. Müdürlüğü tarafından sermayesini arttırmamış olması nedeniyle şirketin ticaret sicilinden silinmesi kapsamına alındığı, bu yönde hazırlanan ihtarnamenin şirket yetkilisine tebliğe çıkartıldığı, tebliğin bila tebliğ iade edildiği, ancak tebligatın yapıldığı adresin ihyası istenilen şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 1995 yılında kaydedilen adres olduğu, oysa 25/07/1996 ve 11/03/1998 tarihli dilekçede ticaret sicil müdürlüğüne farklı bir adresin bildirildiği, dolayısıyla 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/1. maddesine uygun tebligat yapılmadığı, ihtarın usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda yazıldığı üzere TTK’nın geçici 7/15. maddesi fıkrası ile 5 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. İşbu 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde hukuki menfaatleri bulunanlar ile alacaklılara şirket ve kooperatifin ihyası için dava açma hakkı tanınmıştır. İhyası istenilen şirketin …. Müdürlüğü tarafından sicilden re’sen terkini TTK’nın geçici 7/4. maddesine uygun yapılmadığından somut uyuşmazlıkta 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmasının mümkün olmadığı, davacı tarafından Alanya 1. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasındaki yargılamanın yapılabilmesi ile sınırlı olmak üzere istem konusu şirketin ihyasına ve münfesih duruma düşmesi nedeniyle tasfiye işlemleri için şirkete tasfiye memuru atanması gerektiğinden TTK’nın 547/2. maddesi gereğince ek tasfiye kararı ile ihya ve tasfiye işlemlerinin yapılması için şirkete tasfiye memuru atanması gerekmektedir. Mahkemece sınırlandırılmaksızın ve tasfiye memuru atanmaksızın şirketin ihyasına karar vermesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Sonuç olarak, davalı … Sicil Müdürlüğünün istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sicil Müdürlüğünün İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/03/2022 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın KABULÜ İLE;
….. Müdürlüğünün …. numarasında kayıtlı iken TTK ‘nın geçici 7. maddesi uyarınca re’sen terkin edilen …. Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketi’nin Alanya 1. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasındaki yargılama ile sınırlı olmak kaydıyla İHYASINA,
b-İhya edilen şirkete ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için şirketin son temsilcisi … nin tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
c-Karar kesinleştiğinde kararın ilk derece mahkemesince …. Müdürlüğüne bildirilmesine ve …. Gazetesinde ilanına,
d-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
e-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
f-Davalı yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
g-Davacı kendini vekille temsil ettirmiş ise de davanın mahiyeti gereğince vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
h-Kararın kesinleşmesine müteakip davacının ve davalının yatırdığı yargılama giderinin artması durumunda giderleri yatıran davacıya ve davalıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 58,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 278,70 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/12/2023