Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1187 E. 2022/979 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 16/03/2022
DAVANIN KONUSU: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 05/07/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcisi …’ın davacı müvekkiline ve müşterek çocuğa uygulamış olduğu şiddet sebebi ile Denizli 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 07.11.2021 tarihli … Esas numaralı dosyasından tutuklanarak cezaevine gönderildiğini, yargılamasının Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, ilgili dosya 24/11/2021 tarihli tensip zaptı ile iddianamenin kabulüne karar verilerek, …’ın tutukluluk halinin devamına karar verildiğini, yaşanan olaylar sebebi ile boşanma davası ikame edilmiş olup, davanın derdest olduğunu, anlaşılacağı üzere şirketin ortakları arasında menfaat çatışması söz konusu olduğunu, bu nedenlerle …ne yönetim kayyımı olarak diğer ortak müvekkili …’ın tayin edilmesini, mahkemece işbu talep yerinde görülmediği takdirde şirkete yönetim kayyımı olarak mahkemece belirlenecek tarafsız bir kişinin kayyım olarak atanmasını, şirketin taşınır, taşınmaz, araç, banka hesapları üzerine satış ve devirlerin önlenmesi için tedbir uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 06/12/2021 tarihli ara kararda davacı vekilinin yönetim kayyımı atanması talebinin reddi ile; Davalı …ne denetim kayyımı atanmasına, şirketin günlük işleri dışında, borçlanması, bu sınırı aşan nitelikte kredi çekilmesi ve borçlandırılması, kambiyo senedi düzenlemesi şirket faaliyeti kapsamındaki malların satışı dışındaki malvarlığının satılması işlemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına, SMMM …’ın denetim kayyımı olarak atanmasına, kayyıma aylık 1.500,00 TL ücret takdirine, kayyım ücretinin davalı şirket tarafından ödenmesine, davacının davalı şirketin taşınır, taşınmaz, araç, banka hesapları üzerine satış ve devir önleyici ihtiyati tedbir uygulanması talebinin reddine karar verildiği, Davalı vekili 29.12.2021 tarihli dilekçesi ile davalı şirket yetkili temsilcisinin tahliye olduğunu, şirkette organ boşluğu bulunmadığını,davacının davalı şirketin hissedarı olmadığını bu sebeplerle mahkemece denetim kayyımı atanmasına ilişkin ara kararın kaldırılmasını talep ettiği, davacı vekili 12.01.2021 tarihli dilekçesi ile davalı şirket yetkilisi … ile müvekkili arasında menfaat çatışması bulunduğunu, şirket temsilcisinin şirketi ve müvekkilini zararlandırıcı işlemlerde bulunduğunu, şirkete yönetim kayyımı atanarak ,şirketin mal varlığı üzerine devri önleyici tedbir koyulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince 16/03/2022 tarihli ön inceleme ve mürafaa duruşmasında davalı vekilinin 06/12/2021 tarihli ara kararda davalı şirkete atanan denetim kayyımının kaldırılmasını talep ettiği, davacı vekili ise şirkete yönetim kayyımı atanması ve şirketin mal varlığı üzerine devri önleyici tedbirler konulmasına yönelik ihtiyati tedbir verilmesini talep ettiği, davalı şirketin yetkili temsilcisinin tahliye edilmiş olması ve talep tarihi itibari ile şirkette organ boşluğu bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin davalı şirkete yönetim kayyımı atanması talebinin ve davalı şirkete ortak olduğunu iddia eden davacı ile davalı şirket yetkilisi arasında boşanma davası ve ceza mahkemesi davası nedeniyle menfaat çatışması bulunduğundan şirket ortaklarının menfaatinin korunması amacıyla davalı vekilinin 06/12/2021 tarihli ara kararı ile davalı şirkete atanan denetim kayyımının kaldırılması talebinin reddine, davacı vekilinin davalı şirketin mal varlığı üzerine devri önleyici tedbirler konulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin şirketin ticari faaliyetinin engellenmemesi amacıyla reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin taraflar arasında boşanma davası ve ceza mahkemesi davası nedeniyle menfaat çatışması bulunduğundan şirket ortaklarının menfaatinin korunması amacıyla denetim kayyımının kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının şirket ortağı olup olmadığının uyuşmazlığın çözümü açısından ön sorun/mesele niteliğinde olup, davacı ortak olmamasına rağmen bu yönde kurulan cümle yanlış anlamaya mahal verebileceği gibi aynı zamanda ihsas-ı rey niteliğinde olduğunu, davacının müvekkili şirketin hiç bir zaman ortağı olmadığını, davacının şirket ortağı olduğunu ispatlayabilmesi için ıslak imzalı hisse devir sözleşmesi ibraz etmesi gerektiğini, … tarafından hisselerin davacıya temlik edildiğine dair temlik sözleşmesini bulunmadığını, hal böyleyken sadece davacının soyut beyanı ile müvekkil şirkete denetim kayyımı atanmasının mümkün olmadığını, işbu davanın konusuz kaldığını, müvekkili şirkette bir organ boşluğu bulunmadığını, dava konusu olayda bir menfaat çatışması bulunmadığı gibi organ boşluğu da söz konusu olmadığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından şirket yönetim kurulu üyesinin tutuklu bulunması nedeniyle denetim kayyumu atandığını, müvekkil şirketin organsız olmamasına rağmen kayyımın görevine devam etmesi müvekkil şirkete zarar verdiğini, müvekkili şirkette ortak dahi olmayan bir kişinin soyut beyanı ile müvekkil şirket hem maddi hem de manevi zarar gördüğünü ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Talep denetim kayyımın kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamının incelenmesinden davacı ile davalı şirket yetkilisi arasında boşanma davası ve ceza mahkemesi davası nedeniyle menfaat çatışması bulunduğundan şirket ortaklarının menfaatinin korunması amacıyla davalı vekilinin 06/12/2021 tarihli ara kararı ile davalı şirkete atanan denetim kayyımının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mevcut yasal düzenlemelerle birlikte somut olay değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin tedbir talep eden vekilinin tedbir talebini benzer gerekçelerle reddetmesinde ortaklar arasında husumet ve menfaat çatışması bulunması nedeniyle hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davalı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, ihtiyati tedbir talep eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.05/07/2022