Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1175 E. 2022/945 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/01/2022
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 13/06/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; “…davalı ile davacı banka arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının kredilerin geri ödemesinde temerrüde düşmesi nedeniyle kredi hesabının kat edildiğini ve borçluya noter aracılığı ile ihtarnamenin tebliğ edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlu davalı tarafından takibe itiraz edildiğini beyanla davalının haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; “…alacaklı tarafça davalı aleyhine başlatılan Antalya 5.İcra Müdürlüğü … E.sayılı takipte, rehine konu olan hangi kredi türünden kredi numarasıyla birlikte, asaleten, kefaleten, kredi ve rehin borçlusunun kim olduğunu, sadece o kredi türüne ne kadar borç kaldığı açıkça gösterilerek takip yapılması gerektiğini, alacaklı tarafın ayrıntı belirtmeksizin kötü niyetli olarak tüm alacakları birlikte talep ettiğini, rehin sözleşmesine ilişkin borcun bittiğini, rehnin kalktığını, alacaklı bankanın kötü niyetli olarak rehni kaldırmadığını, alacaklı tarafın …. plaka …. marka araç hakkında da takip başlattığını, taraflarının bu araçtan dolayı borçlarının olmadığını, ödemesi biten rehin sözleşmesinden kaynaklı araçlar arasında da böyle bir aracın söz konusu olmadığını, ödeme emrinin ekinde de herhangi bir belge bulunmadığını, bu durumun takibin iptalini gerektirdiğini, davalının Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi, Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi uyarınca … ve …. nolu Taksitli Ticari Krediye dayanan borçtan sorumlu olduğunun belirtildiğini, alacaklı banka ile borçlu arasında söz konusu ihtilaflı alacak borç ilişkisinden dolayı Antalya 9. İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine girişildiğini, alacak borç ilişkisi için öncelikle rehinlere ve asıl borçlulara husumet yöneltilmesi ve bu husumetin sonucunun beklenmesi gerektiğini, davaya konu rehin sözleşmesine ilişkin borcun bittiğini, rehnin kalktığını, buna rağmen biten krediye ilişkin başlatılan takibin haksız ve yersiz olduğunu, bansettikleri ipotek takibine karşı taraflarınca takibe ve borca itiraz davasının Antalya 8.İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayısıyla açılmış olup halen derdest olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu alacak borç ilişkisinin birçok farklı türde alacak olabileceğinden bu durumu belirtme gereği duyduklarını, söz konusu sözleşmelerde farklı kredi türlerine ve ayrıca kredi kartlarına ilişkin hüküm bulunması gerektiğini, iş bu davada davalının kefillik sorumluluğunun ve mahiyetinin belirttikleri hususlarda tartışmalı olduğunu ve irdelenmesi gerektiğini, aksi durumda hatalı değerlendirme söz konusu olacağını, davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususların muğlak ve mesnetsiz olduğunu, karşı tarafa dava dilekçesinde hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, verilen sürede ödenmediğini ve buna dayandığını belirttiğini, Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesine ilişkin herhangi bir ihtarnamenin taraflarına ulaşmadığını, davalının usûlüne uygun temerrüde düşürülmediğini, diğer sözleşmelere ilişkin ihtarnamelere de gerekçeli şekilde itiraz edildiğini, alacaklı taraf ile davalının bir çok kez yapılandırma hususunda görüşmüş olduğunu, davalının sunmuş olduğu ödeme planlarının bir türlü kabul görmediğini, Bankalar Birliğinin de kamuoyuna duyurduğu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun Geçici 32 nci maddesi ve buna ilişkin mevzuat uyarınca Alacaklı Kuruluşlar’a borç geri ödemelerinde geçici sorun yaşayan veya sorun yaşaması muhtemel görülen ticari kredi borçluları hakkında, “bu borçluların kredi borçlarının vadelerini uzatmak, bu borçluların kredilerini yenilemek, bu borçluların borçlarından kaynaklı temerrüt faizinden/gecikme cezasından kısmen veya tamamen vazgeçmek, bu borçluların borçlarını aynî, nakdî ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek, borçları borçlu ya da üçüncü kişilere ait ayni değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak, bu borçluların kredi borçlarına ilişkin olarak diğer Alacaklı Kuruluşlar ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapacağı” kanuni düzenlemenin yürürlüğe girdiğini, bu düzenlemeye göre finansal yeniden yapılandırma uygulamasının mahiyetine uygun şartlarda banka şubesinden şifahen ve yazılı yapılandırma talep edildiğini, dolayısıyla karşı tarafın yapılandırma teklifi sunulmadığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, alacak miktarındaki uyuşmazlık ve yapılandırma ile ilgili görüşmelerin alacaklı banka şubesi ile halen sürmekte iken iş bu davanın kötü niyetli olarak açıldığını, karşı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu diğer bir hususun ise; sözleşmede geçen matbu düzenlemeye göre, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesindeki ve Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesindeki maddelerin yegane ve kesin delil olacağının kabul edilmesi gerektiği hakkında iddialarının olduğunu, alacaklı tarafın kötü niyetli olarak faize faiz işletmiş olup, usulsüz hesaplama yaptığını beyanla öncelikle haksız davanın reddine, aksi durum vaki olursa alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalı aleyhinde haksız ve kötü niyetli icra takibi yapan davacının asıl alacağının %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı banka üzerinde bırakılmasına karar verilmesini …” talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 28.01.2022 tarih, … Esas …. Karar sayılı ilamı ile; “… Mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporunda tespit edilen alacak miktarı dikkate alınarak taleple bağlı kalınmak suretiyle itirazın iptali isteminin kabulüne…” karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
Davalı vekili taraflar arasında 24.05.2022 tarihli protokol imzalandığını ve bu nedenle de Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazdan vazgeçildiğini ve takibin kesinleştiğini bildirmiştir.
Davacı vekili de 01.06.2022 tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve ücreti vekalet taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
İcra müdürlüğü dosyası üzerinden yapılan incelemede borçlu davalı … vekilinin itirazlarından vazgeçtiğine dair dilekçe sunduğu ve takibin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri işbu davada davalı borçlu takibe olan itirazını geri alıp, takip kesinleşmiş olduğundan davanın konusunun kalmadığı ve bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının mevcut duruma göre re’sen nedenlerle kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK’nın 355. maddesi uyarınca re’sen nedenlerle KABULÜNE,
2-Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/01/2022 tarih, …. Esas ….Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-İlk Derece Mahkemesine açılan davada davalı yan takibe itirazını geri alıp, takip kesinleşmiş olmakla itirazın iptali davası açısından dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
a-Davacı yan açıkça feragat etmediğinden ve itirazın haksızlığı anlaşılmış olmakla İİK’nın 67. madde uyarınca takip miktarı olan 1.098.426,28 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 219.685,25 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
b-Davacı yanca talep edilmediğinden ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
D-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla yatan 4.349,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranına iade edilmesine (İlk Derece Mahkemesi tarafından önceki karara göre harç tahsil müzekkeresi yazılmış ise geri alınmasına),
E-Arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olmakla ve davacı yargılama gideri talep etmediğinden arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davacı yandan TAHSİLİNE,
f-Davacının yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısımların İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
g-Davalının yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısımların İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalı yanca yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde İADE EDİLMESİNE,
b-İstinaf talebi re’sen nedenlerle kabul edilmiş olmakla istinaf yargılama giderinin davalı yan üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
d-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/06/2022