Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1169 E. 2022/1779 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 09/02/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 08/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının …Bankasından kredi kullandığını, bu krediye teminat olarak …. adına, … ili …. ilçesi, …. mahallesi, … ada … parsel sayılı … nolu bağımsız bölüm ve … nolu bağımsız bölümün 03/07/2014 tarihinde ipotek edildiğini, davalının devam eden sürede bankadan kullandığı krediyi ödemediğini, bunun üzerine ipotekli taşınmaz maliki …. tarafından taşınmazın satışının önlenmesi ve taşınmazların rehinden kurtarılması için 05/08/2015 tarihinde 145.000,00 TL ödeme yapıldığını, …. ‘ in yaptığı bu ödemeyi davalıdan istemesine rağmen tahsil edememesi üzerine Gazipaşa İcra Dairesinin …. E sayılı dosyasında takip başlattığını, takip başladıktan sonra takip dosyasına konu alacağın müvekkili tarafından temlik alındığını, başlatılan takip dosyasında borçlu davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, alacak miktarının borçlu tarafından belirlenebilir durumda olduğundan likit olduğunu, bu nedenle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini beyanla öncelikle ihtiyati haciz istemlerinin kabulü ile borçlunun borca yetecek tutarda taşınır, taşınmaz ve 3.şahıslardaki hak ve alacaklarına, öncelikle teminatsız, sayın mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’ sinden aşağı olmayacak şekilde davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 09/02/2022 tarihli ara karar ile, ihtiyati haciz kararlarının esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardan olması, ihtiyati haczin devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulması niteliğinde olması, 2004 sayılı İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmayıp, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulmasının yeterli kabul edilmiş olması, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu deliller nazara alındığında; para alacağı bulunması, muaccel olması ve ödemeden kaçınılmış olmasına yönelik yaklaşık ispatı gerçekleştirememiş olması, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının bankadan kullandığı sürede krediyi ödemediğini, bunun üzerine ipotekli taşınmaz maliki …. tarafından taşınmazın satışının önlenmesi ve taşınmazların rehinden kurtarılması için 05/08/2015 tarihinde 145.000,00 TL ödeme yapıldığını, ipotek borçlusu …. in şahsen borçtan sorumlu olmadığını, müvekkilinin para alacağı olduğunu, icra dosyasına yapılan ödeme ile birlikte müvekkili alacağının muaccel olduğunu, davalı haksız olarak borca itiraz ederek borcu ödemeden kaçındığını, ihtiyati haciz şartlarının olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Maddi hukuka göre kimin haklı veya haksız olduğu İİK’nın 264. maddesi kapsamında yapılacak inceleme veya açılacak menfi tesbit, itirazın iptâli ya da istirdat davasında araştırılacak ve değerlendirilecektir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, dosyada davacının ipoteğin kaldırılması için 145.000,00 TL ödeme yaptığına ilişkin belgenin bulunmamasına, dayandığı 145.000,00 TL ödemeye ilişkin 05/08/2015 tarihli dekontun ise … in bankadan 145.000,00 TL çekimine ilişkin olmasına, bu aşamada mevcut delil durumu itibariyle İİK’nın 257 vd. Maddelerindeki ihtiyati haciz şartlarının bulunmamasına, kararın hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/12/2022