Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1167 E. 2022/1814 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 30/03/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 15/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan ticari taşıma sözleşmesi gereğince, davalı şirketin turizm alanında Antalya’ daki talep ettiği taşıma hizmetinin müvekkil şirket tarafından eksiksiz olarak verildiğini, verilen hizmete istinaden müvekkil şirket tarafından faturalar kesildiğini, fatura bedellerinin bir kısmının davalı şirket tarafından ödendiğini ancak 24.825,00 TL lik kısmının ekonomik sıkıntılar gerekçe gösterilerek ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla Antalya Genel İcra Müdürlüğü’ nün ….. esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalı tarafın takibe itirazı sonucunda icra takibinin durduğunu beyanla, takibe yapılan itirazın reddine, davalının taşınır taşınmaz mallarıyla 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 30/03/2022 tarihli ara karar ile, İhtiyati haciz talep eden tarafından sunulan belgelerin incelenmesinde, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, davalı yanca faturaların tebliğ edilmediğinin iddia edildiğini ancak bir kısım faturaların bedellerinin ödendiğini, dava konusu kısmın ödenmediğini bu hususun da alacağın varlığına karine oluşturacağından bahisle ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Maddi hukuka göre kimin haklı veya haksız olduğu İİK’nın 264. maddesi kapsamında yapılacak inceleme veya açılacak menfi tespit, itirazın iptâli ya da istirdat davasında araştırılacak ve değerlendirilecektir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, fatura muhteviyatı hizmetin karşı tarafa teslim edildiğine yahut faturanın karşı tarafa tebliğ edildiğine dair bir delil ibraz edilmemesi karşısında, tek başına faturanın akdi ilişkinin ispatı için yaklaşık ispata elverişli kabul edilememesine, alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesine, İİK’nın 257 vd. Maddelerindeki ihtiyati haciz koşullarının bu aşamada mevcut delil itibariyle bulunmamasına, kararın yerinde olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.15/12/2022