Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1145 E. 2022/1118 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 31/12/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARARIN YAZIM TARİHİ: 15/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dava dilekçesinde, “… Davalı ile müvekkili arasında yapılan ve Antalya 11. Noterliği 24.01.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ve Antalya 11. Noterliği 26.01.2018 tarihli … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmeleri uyarınca … Mahallesi … ada … parselde … Blok … numaralı bağımsız bölüm ve … Blok … numaralı bağımsız bölümlerin davalı tarafından 31.12.2019 tarihinde müvekkile teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak davanın açılış tarihi itibariyle halen taşınmazların teslimi gerçekleşmediğini, taraflar arasında yapılan sözleşmelerin; Bağımsız Bölümün Teslimi başlıklı 4. maddesinin 7. Fıkrası uyarınca satıcının bağımsız bölümün tesliminin gecikmesi halinde satıcının teslimde gecikilen her ay için alıcıya 500,00 TL kira tazminatı ödeneceğinin kararlaştırıldığını davalı tarafından müvekkili şirkete taşınmazların teslim edilmediğini, kira tazminatlarının da hiçbir şekilde ödenmediğini, Antalya Genel İcra dairesi nezdinde … E. Dosya numarası ile 22.348,95 TL değerinde icra takibi başlatıldığını, takibe davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak 22.10.2021 tarihinde itiraz edildiğini, takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bu dava ile itirazın iptalini, takibin devamını ve borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 17/12/2021 tarihli ara karar ile “…Sunulan sözleşme, ihtarname, dilekçe kapsamı nazara alınarak sözleşmenin 4. Maddesinin 7. Fıkrasına dayalı talebin 4.1.maddede yer alan 120 günlük süre ve 4.7. Maddede yer alan 180 günlük süre nazara alınmakla, takip tarihi itibariyle 30.10.2021 tarihleri itibariyle alacağın varlığını yaklaşık ispat ettiği kabulüne göre ihtiyati haciz talebinin 6.000,00 TL ile sınırlı olarak kabulüne…” karar verilmiştir.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden davalı vekili, “…müvekkil şirketin Antalya … ve … Mahalleleri Döşünüm Projesi sözleşmesi kapsamında ülkenin en büyük kentsel dönüşüm projesini yürüttüğünü, müvekkil şirketin sosyo- ekonomik zor şartlar altında faaliyetine devam ettiğini, müvekkil şirketin 27/05/2020 tarihinde bağımsız bölümleri Kentsel Dönüşüm Projesi parsel bazında hak sahiplerine ve tüketici – müşterilerine teslim etmeye başladığını ve bugüne kadar yaklaşık 2000 adet bağımsız bölümün sahiplerine teslim edildiğini, davacı tarafın tacir olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede mücbir sebeplerden kaynaklı ertelemelerin sözleşme hükümlerine uygulanabileceğine yönelik mutabakat bulunduğunu, bu nedenle müvekkil şirketin davacının iddiasının aksine davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcunun bulunmadığını, verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını…” talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 31/12/2021 tarihli ara karar ile “… taraflar arasındaki sözleşmenin 4. Maddesinin 7. Fıkrasına dayalı talebin 4.1. Maddesinde yer alan 120 günlük süre ve 4.7. Maddesinde yer alan 180 günlük süre dikkate alınmış olup buna göre; teslim başlangıç tarihi 31.12.2019 olup, sözleşmenin bu maddelerinde belirtilen sürelerin eklenmesi ile ( 120 günlük süre + 180 günlük süre = 10 ay ) taşınmazların en geç 31.10.2020 teslim tarihi olması gerekmekte olup takip tarihi 30. 10. 2021 olduğundan aylık 500 TL gecikme tazminatının uygulanması ile 12 aylık gecikme* aylık 500 TL = 6000 TLlik gecikme tazminatı yönünden yaklaşık ispatın sağlandığı kanaatine varılmıştır. Davalının itirazları ise yerinde görülmediğinden itirazının reddine…” karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati haciz kararına itiraz eden davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin Antalya … ve … Mahalleleri Döşünüm Projesi sözleşmesi kapsamında ülkenin en büyük kentsel dönüşüm projesini yürüttüğünü, müvekkil şirketin sosyo- ekonomik zor şartlar altında faaliyetine devam ettiğini, müvekkil şirketin 27/05/2020 tarihinde bağımsız bölümleri Kentsel Dönüşüm Projesi parsel bazında hak sahiplerine ve tüketici – müşterilerine teslim etmeye başladığını ve bugüne kadar yaklaşık 2000 adet bağımsız bölümün sahiplerine teslim edildiğini, davacı tarafın tacir olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede, müvekkil şirket ile davacı arasındaki Sözleşme gereğince, teslime eklenmesi gereken ek süreler ile bir kısım mücbir sebep halleri değerlendirilerek ve gecikme olmadığının tespiti gerektiği, bu hususun yargılama gerektirdiği, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, – müvekkil şirketin teslimde geciktiği varsayılsa dahi – davacı yanın tazminat talep edebilmesi için müvekkil şirketin kusurlu olması gerektiği, Oysaki gerek taraflar arasındaki Sözleşme metni gerekse de Sözleşme’nin akdinden bu yana yaşanan ve olağanın dışındaki olumsuz gelişmeler değerlendirildiğinde müvekkile yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, bu nedenle, müvekkil şirket aleyhine kira tazminatı ve faiz taleplerinin reddi gerektiği, bu hususun yargılama gerektirdiği, İcra takibi konusu edilen alacak ve faiz istemleri ile icra inkar tazminatı taleplerinin hep birlikte yargılama gerektirdiği, hiçbir iddia ve istemin likid addedilemeyeceği, davanın esası itibariyle reddi gerekecek iken ihtiyati haciz kararı verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep, ihtiyati hacze karşı itirazın reddinin istinaf istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 31/12/2021 tarihli ara karar ile, davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazınn reddine karar verildiği, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de;
İlk Derece Mahkemesi’nin karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının 8.000,00.-TL olduğu, ihtiyati haciz alacağının 6.000,00.-TL olduğu, bu nedenle bu miktarın kesinlik sınırı içerisinde kaldığı sabit olup, bu açıdan kesin olduğu anlaşılmakla, istinaf eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-İstinaf eden davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 341 yollaması ile HMK 352. Maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alınmış olmakla yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.15/09/2022