Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1088 E. 2022/926 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/06/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı Taraf vekili dilekçe ve beyanında özetle; Davacı tarafından adreslerde gösterilen şirketlere ait …. ve …. mahallelerinde bulunan inşaatlarda; elektrik işlerini yaptığını, ….Mahallesinde yapılan işlerin 6 daire ve dubleks dairelerinin tüm altyapı ve kablolamalarının, montajlarının yapıldığını, dairelerin testlerinin yapıldığını, anahtar ve prizlerin bova isleri bitmediği icin takılamadığını, binanın ana besleme ve cevre avdınlatma altyapı çalışmalarının yapıldığını, binaya ait genel mekanların alt yapı ve kablolamalarının yapıldığını binadaki bazı dairelerin hırsızlıktan dolayı kablolarının ikinci kez çekildiğini, ….Mahallesindeki villalarda yapılan işlerin; Villa ….blok tüm elektrik işlerinin yapıldığını, test edildiğini, akıllı sisteminin devreye alındığını, Villa ….blokta tüm elektrik işlerinin yapıldığını, test edildiğini, akıllı sisteminin devreye alındığını, Villa …. Blokların tüm elektrik işlerinin yapıldığını, test edildiğini, akıllı sisteminin devreye alındığını, anahtar ve priz kapaklarının takılamadığı, Villaların ve alt bloğun ana beslemelerinin, zayıf akım, TV, telefon görüntülü sistemini, yeraltı borulama ve kablolarının çekildiğini, … ve ….villalarında müşteri isteği ile oturum planına uygun tadilatların yapıldığını, Alttaki blokta bulunan 4 daire ve kapıcı dairesinin tüm elektrik ve zayıf akım işlerinin teslim edildiğini, akıllı sistemin devreye alındığını, villa ve binaya ait genel mekan elektrik ve zayıf akım kablolamalarının yapıldığını, yukarıda sayılanlar dışında müvekkilinin hatırlayamadığı işlere ilişkin ve karşı tarafa ait olan …. bulunan …. Sitesinde ve …. merkezde bulunan …mağazasında yapılan işlere ilişkin tüm taleplerini saklı tuttuklarını, sonuç olarak, alacak davalara esas olmak üzere yukarıdaki sayılan işlerin imalat ve montajlarının yapılıp yapılmadığının, yapılan işlerin rayiç bedeli üzerinden keşif yapılarak belirlenmesi ve iş bedelinin ödenmesine, dava masrafları ile vekalet ücretlerinin davalıya yüklenmesini” talep etmektedir.
Davacı vekili birleşen dosyanın dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin Antalya İli … İlçesi …. Mahallesi, …. Ada ….parsel sayılı taşınmazda inşa edilen binanın elektrik işini müvekkilinin yaptığını, ancak yaptığı iş bedelinin müvekkiline ödenmediğini, yapılan işlere ilişkin olarak Alanya 3.Asliye Hukuk Mahkemesince tespit yapıldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının talep ettiği işe ilişkin bedellerin ödendiğini, davacının işleri eksik bıraktığı ve bir kısım işlerin ayıplı olduğu işleri tamamlamadığı için şirketlerin zarar gördüğü, şirketin bu işleri dışarıdan başka birisine yaptırmak zorunda kaldıklarını dolayısı ile davacıya herhangi bir borçları kalmadığını, davanın reddini ve masrafların davacı üzerine bırakılmasını talep etmektedirler.
Davalı vekili birleşen dosyanın cevap dilekçesinde, davacının müvekkiline açmış olduğu dava dilekçesinde hiç bir açıklık olmadan dava açtığını, davacının yaptığı tüm işlerin davacıya ödendiğini, ödemelere ilişkin faturalar mevcut olduğunu, davalının kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını beyan etmiştir.
Mahkemece, “…Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar. 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır. Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır. Yüksek mahkemelerin yerleşik kararları ile belirtildiği üzere davanın açıldığı tarihte Alanya Asliye Hukuk Mahkemelerinin ticari davalar açısından Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı bulunduğundan, ilk verilen gönderme kararı yerinde olmadığından görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yüksek mahkemelerce, 01/09/2021 tarihinden önce açılan ticari davalar yönünden ilk davanın açıldığı mahkemelerin görev ve yetkilerinin devam ettiğine işaret eden kararları uyarınca “hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik” ilkeleri ve Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki “mahkemeye erişim hakkı” nazara alındığında, görevli mahkeme ilk davanın açıldığı mahkemedir….” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yetkili olan Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi 24/02/2022 tarihli …. Esas ….Karar sayılı ilamında HMK 114/1-c ve 115′ e maddeleri gerekçe göstererek görevsizlik kararı verildiğini, verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, görüleceği üzere görevli ve yetkili mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olmakla beraber Ticaret Mahkemesi’nin Asliye Hukuk Mahkemesi davaya başlamış olması sebebi ile davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin sürdürülmesi yönündeki kararı adil yargılanma ilkesine de aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya incelenmesinde, davanın Alanya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde 11/12/2017 tarihinde açıldığı, Alanya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde Ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmekte iken Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararına istinaden dava dosyasının Alanya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesince de görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
Yukarıdan beri gösterilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde davaya bakmakla görevli mahkemenin Alanya 7. Asliye Hukuk(Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davalı … İnş. Turz. San ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … İnş. Turz. San ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/06/2022