Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1074 E. 2023/1879 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 01/12/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkillerinin ihyası talep edilen şirketin ortakları olduklarını, şirketin TTK geçici 7.maddesi gereğince terkin edildiğini ancak kendilerine bildirim veya ihtarda bulunulmadığını, şirketin hala üzerinde mal varlığını olduğunu bunların tasfiyesi ile sınırlı ihya kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Müdürlüğü vekili, ….. Müdürlüğü’nün ….. sicil numarasında kayıtlı …nin ticaret sicili kayıtlarına 07.06.2006 tarihinde tescil edildiğini, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen Türk Ticaret Kanununun geçici 7 nci maddesi uyarınca müdürlükleri tarafından kendilerine vapılan ihtar ve 27.05.2015 tarihli ve …. sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından şirket kaydının 30.09.2015 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, …..Müdürlüğü 6102 Sayılı Kanunun Geçici 7. maddesi kapsamına giren şirket ve kooperatiflerin tespitinin resen yapıldığını, Tasfiye Halinde …ni’ne faaliyetlerine devam etme isteğinde olunması halinde müdürlükçe münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapıldığına dair belgelerin ibraz edilmesi hususu ihtar edildiğini, müdürlük olarak davaya konu Tasfiye Halinde …’nin ticaret sicilinden terkini işleminin mevzuata uygun bir şekilde yerine getirildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise iş bu dava kapsamında yasal hasım olarak bulunmaları sebebiyle yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince 09/03/2022 tarih …. Esas – …. Karar sayılı kararı ile “… Davacılar şirketin hala mal varlığının olduğunu terkinin usulsüz olduğunu öne sürmüşlerdir. TTK geçici 7.maddesi bir kısım şirket ve kooperatiflerin resen sicilden terkinini düzenlemiştir. Yine aynı maddenin 15.fıkrasında ilgililer ve alacaklıların haklı sebeplerin varılığı halinde terkinden itibaren 5 yıl içinde ihya davası açabilecekleri düzenlenmiştir. Davacıların şirket ortakları olarak ilgili sıfatına sahip oldukları, şirketin mal varlığının bulunmasının haklı sebep sayılabileceği anlaşılmaktadır. Fakat, şirketin terkinine ilişkin ilan 27.07.2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilmiş ve 27.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmıştır. Dava ise 12.07.2021 tarihinde açılmakla ihya için öngörülen 5 yıllık süre geçirilmiştir. Bu sebeple davanın reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince 09/03/2022 tarih …. Esas – ….. Karar sayılı kararına karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin kararında özetle, şirketin terkinine ilişkin ilanın 27/07/2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği ve 27/08/2015 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, eldeki davanın ise 12/07/2021 tarihinde açılmakla ihya için öngörülen 5 yıllık sürenin geçirildiği ve bu sebeple davanın reddine karar verildiğinin belirtildiği, ancak TTK’nın geçici 7.maddesinin 4.fıkrasının a bendine göre; ticaret sicili müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere ve kooperatiflere sicildeki kayıtlı son adreslerine ve yine kayıtlara göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkili kişilere ihtar yollanacağının, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere ….. Müdürlüğü’ne gönderileceğinin, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibariyle 11/2/1959 tarihli T.K.’nın hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceğinin düzenlendiğini, yasal düzenlemeye göre şirkete ve yetkilisine ihtar yollanmasının gerekli olduğunu, yapılmayan ihtarın yerine ilanın geçemeyeceğini, bu nedenle terkin işleminin öncesinde ihtar koşulu gerçekleşmediğinden terkin işleminin usulsüz olduğunu, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre nedeni ile reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen silinen şirketin tüzel kişiliğinin şirket adına kayıtlı araçların ek tasfiyesi ile sınırlı olmak kaydıyla ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamına celp edilen ihyası istenilen şirketin ticaret sicil dosyası incelendiğinde, şirketin vergi terk ve adresinde bulunamama nedeniyle re’sen terkin kapsamına alındığı, şirket yetkilisine yönelik ihtarın düzenlendiği ancak bu ihtarın ihyası istenilen şirket yetkilisine tebliğine ya da tebliğ edilemediğine ilişkin tebligat mazbata örneklerinin bulunmadığı, ihtarın …..Gazetesi’nde yayınlandığı anlaşılmaktadır.
TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından şirket veya kooperatifin sicil kaydı re’sen terkin edilmekle birlikte, bu işlemden önce TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine, sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ve ilan edilmek üzere aynı gün …. Müdürlüğü’ne ihtar gönderilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7/4. fıkrasının a bendinde; kapsam dahilindeki şirketlerin sicilde kayıtlı son adreslerine ve şirketi temsile yetkili kişilere bir ihtar yollanacağı, ihtarın ilan edilmek üzere ticaret sicil gazetesine aynı gün gönderileceği, ihtarın ulaşmadığı durumlarda ilan tarihinden itibaren 30. günü akşamı itibariyle TK hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11. bendinde ise, yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya …. getirmeyen veya faaliyetini adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir. Somut dosyada şirketin, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı …müdürlüğünce sicilden terkin edildiği ancak şirket ve temsilcisine tebligat yapıldığına dair herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla yapılan terkin işleminin usulüne uygun olmadığı açıktır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde, şirkete ait tasfiye edilmemiş malvarlığının bulunması halinde ise 10 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilecektir. Tespit edildiği üzere yapılan terkin işlemi usulüne uygun olmadığından hak düşürücü süre dikkate alınamaz. Mahkemece usulsüz terkin işlemine rağmen davanın 5 yıllık hak düşürücü süreden reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Kaldı ki; davacılar, şirketin adına kayıtlı araçların ek tasfiyesi için ihya talebinde bulunmaktadırlar. Bu durumda da yapılan terkinin usulüne uygun yapıldığı kabul edilse dahi bu kez de TTK’nın 7/15. maddesindeki; “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder.” şeklindeki düzenleme uyarınca ek tasfiye talebinin süresinde olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece bu hususta da bir inceleme yapılmamıştır. UYAP üzerinden yapılan incelemede, ihyası istenilen şirket adına; …..plaka sayılı Ford marka 2004 model kamyonet, ….plaka sayılı Peugeot marka 2007 model kamyonet, …. plaka sayılı Levent marka 1997 model kamyonet, ….. plaka sayılı Fıat marka 1998 model kamyonet, …. plaka sayılı Mercedes Benz marka 1997 model otomobilin halen trafik tescilde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Şirket adına kayıtlı mal varlığının ek tasfiyesi için ihya talebinde bulunulduğundan davacıların hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
İhyası talep edilen şirket münfesih hale geldiğinden tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilebilir ve münfesih şirkete ihya kararı birlikte tasfiye memuru atanması gerekmektedir.
Sonuç olarak, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 09/03/2022 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-a-Davanın KABULÜ İLE;
….. Müdürlüğünde …. sicil numarasında kayıtlı iken 30/09/2015 tarihinde sicilden re’sen terkin edilen ….. Sağlık Turizm Gıda Temizlik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirket’inin …. plaka sayılı Ford marka 2004 model kamyonet, …. plaka sayılı Peugeot marka 2007 model kamyonet, …. plaka sayılı Levent marka 1997 model kamyonet, …. plaka sayılı Fıat marka 1998 model kamyonet, …. plaka sayılı Mercedes Benz marka 1997 model otomobilin ek tasfiyesi ile sınırlı olmak kaydıyla İHYASINA, ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirketin terkin tarihi itibariyle ortağı ve münferit yetkili müdürü … T.C kimlik numaralı …’nun tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
Atanan tasfiye memuruna ücret takdirine YER OLMADIĞINA,
Karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince kararın …. Müdürlüğüne bildirilmesine ve …. Gazetesinde ilanına,
Kararın bir örneğinin tasfiye memuruna tebliğine,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 210,55 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
c-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafından yapılan toplam 94,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 31,00 TL tebligat masrafı, 78,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 330,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/12/2023