Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1070 E. 2022/824 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/05/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı idarenin hizmet kusuru sebebi ile müvekkilinin uğradığı zararın tazmini istemiyle idare mahkemesinde davanın açıldığını, Denizli İdare Mahkemesinin … esas ve … Karar sayılı dosyasında davanın görev yönünden reddine karar verildiğini, Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas ve … Karar sayılı kararda kendisini … olarak tanıtan ve … isimli şahsın kimliğini kullanan kişi veya kişiler tarafından mağdur edildiğini, Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyada yapılan yargılamanın sonunda …’ın müşteki sıfatı ile yer aldığını, davacının … ismine yaptığı, PTT şubesinde belirtilen havalelerin, …’ın kaybetmiş olduğu ve kimliğini kullanan başka bir şahıs veya şahıslar tarafından alındığının belirtildiğini, … isimli şahsa gönderilen 09.06.2009 tarih saat 16:23 de gönderilen paranın, aynı tarihte saat 16:24 de … adlı kişi tarafından çekildiğini, müvekkilinin hizmet kusur sebebiyle uğradığı zararı için davalı kuruma başvurduğunu, bu hususta PTT şubelerinin gerekli dikkat ve özeni göstermediğini,davacının gönderdiği havalelerin sahte kimlikle başka kişiler tarafından çekildiğini,davcının havaleleri … adına yaptığını ancak …’ın kimliğini ele geçiren kişi veya kişilerin bu şahsın kimliğini kullanmak sureti ile yukarıda belirtilen ptt şubelerinden müvekkilinin gönderdiği paraları çektiğini, davalı idarenin sorumluluğunun bulunduğunu, kontrollerin yapılması halinde bu sıkıntıların yaşanmayacağını, davalı PTT ‘nin ağır kusuru nedeniyle müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, PTT şubelerinde parayı çekenin kimlik fotokopileri veya kimlik bilgilerinin kontrol edilmeksizin ödemenin yapıldığını, bu nedenlerle davalı idare görevlilerinin ağır ihmalleri sonucu müvekkilinin mağdur olduğunu ileri sürerek 133.700,00 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve sair her türlü masraf ile ücreti vekaletin davalı idare üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı olay ile ilgili Ankara, İstanbul, İzmir ve Denizli illerindeki usulsüzlüklerden söz edildiğini, davalı PTT AŞ’nin …/ Ankara adresinde olduğunu, Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev ve yetkisinde olduğunu, havalelerden sorumlu ve tüm Türkiye’nin havale işlemlerini izleyen ünitenin Ptt Bank İşletme Daire Başkanlığı Ankara’da görevin ifa edildiğini, taraflar arasındaki havale işinin ticari bir iş olduğunu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, davacı vekili dava dilekçesinde 2009 yılına ait havalelere yönelik işlemlerin iptali için 2015 tarihli dilekçe ile Kuruma başvurduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın Ptt’nin kusurlu olduğunu ifade ettiğini, davacının havaleyi yapmış olduğunu ve havale ilgilisi tarafından çekildiğini, davacının mükerrer ödemesi olmadığını, PTT Merkezlerinden gelen ödeme dekontlarında havale işleminin usulüne göre yapıldığını, … PTT Merkez Müdürlüğünde yapılan ödemeye dair belgelerde havaleyi çeken kişinin ehliyetle işlem yaptığını ve alıcının şikâyetinin olmadığını, Denizli 5 Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında davacının kendi isteğiyle havale çıkardığını beyan ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile dava dışı … ve davacının şikayeti üzerine sanıklar … ve … , … aleyhine dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda yeterli delil elde edilememesi nedeniyle beraatlerine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacı tarafından … adına davalı kurumun farklı şubelerinden gönderilen 17 farklı havale işleminde 7,8,9,10 ve 14,15,16,17 numaralı havaleler dışındaki havalelere ilişkin ödeme belgesinin ekinde bulunan sürücü belgesindeki bilgilerin davalı kurumun sisteminde kayıtlı kimlik bilgileriyle aynı olduğu, nüfus cüzdanı seri sıra numarası sürücü belgesinde mevcut olmadığından kendisine kimlik ispatı için sürücü belgesi ibraz edilen personelin seri numarası kontrolü yapma imkanı olmadığından ve sürücü belgesinin posta tüzüğünün 142. maddesinde belirtilen geçerli kimlik belgelerinden sayılmasına engel bulunmaması nedeniyle kurum personelinin bu havalelerde kusurunun bulunmadığı ve yaptığı işlemlerin mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle toplam 67.700,00 TL havale işleminde ise ödeme belgelerinde alıcının kimliğinin ne şekilde kontrol edildiğine dair bilgi ve belge ibraz edilmediğinden bu miktar paranın havale edilmesinde davalı kurum personelinin kusurlu olduğu sonucuna varılarak 67.700,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir
Karara karşı, davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddedilen kısmı yönünden verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davalının yaptığı ödemelerin Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesine Dair Yönetmeliğe aykırı olduğunu, davalının ödemelerde tam kusurlu olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak belirtmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımı süresi içinde açılmadığını, havalelerin farklı farklı illere yapılmış olması karşısında havaleyi çekecek kişinin gönderici ile irtibata geçerek havalenin nereye yapıldığını ve miktarını bilmesi gerektiğini dolayısıyla gönderici bilgisi ve isteği olmaksızın gönderilen havalenin ödenmiş olmasının da söz konusu olmayacağını, davacının paraları kendi rızası ile gönderip bir seferde değil defalarca aynı isme havaleler yaptığını, beklediği menfaati elde edemeyen davacının zararının davalıdan tahsil etmeye çalıştığını ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak bildirmiştir.
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Davacı gönderdiği havalelerin ilgisi olmayan kişiler tarafından sahte kimlik ile çekildiğini iddia etmektedir.
Havalelerin farklı farklı illere yapılmış olması karşısında havaleyi çekecek kişinin gönderici ile irtibata geçerek havalenin nereye yapıldığını ve miktarını bilmeden üçüncü kişilerin havale tutarlarını almaları mümkün değildir. Davacı çok sayıda havaleyi aynı isme ve farklı illere göndermiştir. Davacının bilgisi ve isteği olmaksızın gönderilen havalelerin ödenmesi söz konusu olamayacağından davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir.
2-Ceza dosyasının gerekçeli kararının incelenmesinden, davacının bahçesindeki heykel gömüsünün çıkartılması karşılığında yüksek meblağda menfaat elde edebilmek için bizzat kendi isteği ile en önemlisi bir seferde değil defalarca aynı isme havaleler yaptığı anlaşılmaktadır.
Davacı asil tarafından muhtelif zamanlarda uzun aralıklarla Ankara, Edirne, Bursa, İzmir ve Denizli illerindeki PTT şubelerine … adına havaleler gönderilmiştir. Alıcının gönderilen havaleyi almaması halinde hayatın olağan akışına göre davacının para göndermemesi gerekir. Davacı tarafından aynı kişiye havaleler gönderilmeye devam edildiğine göre, dava dışı … ‘ın kimliğinin sahte olması veya davalı idarenin ödeme yaparken kimlik kontrol ettiğine dair belgeleri ibraz edememesi idarenin sorumluluğunu gerektirmez. Davacı havaleleri kendi rızası ile ve … olarak tanıdığı ve bildiği kişiye yapmıştır. Davacının havale bedellerine ilişkin her hangi bir mükerrer ödemesi de bulunmadığından her hangi bir zararı da söz konusu değildir. İlk derece mahkemesince bir kısım havalede kimlik kontrolü yapıldığına dair belgenin ibraz edilmediği gerekçesiyle idarenin sorumlu olduğuna dair değerlendirme isabetli değildir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 04/03/2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın REDDİNE
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak yatırılan 2.368,65 TL harcın mahsubuyla 2.287,95 TL nin davacıya iadesine,
Bu konuda denizli asliye ticaret Mahkemesinin 19/04/2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı, … Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafından yapılan 158,20 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.601,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
g-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a- davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
b- davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 1.156,15 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
c- davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
e-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.13/05/2022

….