Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1069 E. 2022/924 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/02/2022
DAVANIN KONUSU: Tazminat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/06/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili, davalı sigorta şirketi ile olay tarihini kapsayan sigorta poliçesi ile …. zirai ilaç ve gübre bayii işletmesindeki malvarlığını poliçede belirtilen rizikolara karşı sigortalanmak üzere sigorta sözleşmesi akdettiğini, müvekkile ait iş yeri 28/10/2018 tarihinde yangına maruz kalarak içerisindeki eşyaların kullanılmaz hale geldiğini, davacının iş yeri yangın hadisesi sonucu kullanılamaz hale geldiğini, büyük maddi zarara uğradığını, sigorta şirketinin zararı tanzim etmemesi sonucu müvekkilinin ticari itibarinin zedelendiğini, yapılan tespitler sonucu zarar gören iş yerinde var olan tüm malların ayıplı mal kapsamında olduğunu, alınıp satılamayacağı kanaatine varıldığını belirterek; şimdilik tespiti yapılmış olan emtia bedeli ve net değeri tespit edilemeyen doğrudan bina ile ilgili binanın oluşumunda yer alan duvarlar, boya, boyama, çatı tavan, taban, elektirik, inşaat su tesisatı zararlarının sigorta poliçesi uyarınca rizikonun gerçekleşme tarihinden itibaren ticari temerrüt ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket tarafından … sayılı Geniş Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını bulunan …. Mah. …. Cad. No:…. D:… …/Antalya adresindeki işyerinde yangın çıktığı iddiasıyla uğranılan zararın tazmini talebiyle ikame edilen davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından sunulan arabuluculuk tutanağı usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, davanın dava şartı yokluğundan öncelikle usulden reddini talep ettiklerini, davacı davayı 322.639,00 TL üzerinden kısmı dava olarak ikame ettiği, bu talebini sadece emtia bedeli ile sınırladığı, bina ile ilgili talepleri yönünden ise herhangi bir tutar belirtmediğini ve harç yatırmadığını, uzman raporları ile tespi edildiği üzere söz konusu yangın hadisesi kundaklama sonucu meydana geldiğini, davacının yangından 5 gün önce müvekkil şirketten iş yeri poliçesi düzenlenmesini ve bir önceki poliçeden farklı olarak binanın da teminat altına alınmasını talep etmesinin şüphe uyandırıcı olduğunu, davacı ekspertizlere kundaklamanın … tarafından gerçekleştirildiğini beyan ettiğini ancak bu şahsın ismini savcılık dosyasına bildirmediğini belirterek; arabuluculuk tutanağı usulüne uygun olarak düzenlenmediğinden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın esastan reddine, sayın mahkeme aksi kanaatte olması halinde, yangının çıkış nedeni ve yangının çıkıyşında veya artmasında etkili olan hususlar konusunda Yangın yeri Araştırmacısı, Elektrik Elektronik ve İnşaat Alanında uzman bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmasına, bilirkişisi incelemesi yapılarak davacının borçlarını ödeyecek durumda olup olmadığının belirlenmesine ve neticesine göre poliçenin feshine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkemece, “…Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 karar sayılı kararı ile asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı ile de Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/09/2021 tarihi itibari ile faaliyete geçirilmesine karar verilmiştir. Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında yargı çevresinin değişmesinden kaynaklanan bir ilişki bulunmaktadır. Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalar yönünden “Asliye Ticaret Mahkemesi” sıfatının kaldırıldığına dair bir karar bulunmamaktadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın açıkça “01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiş olması, yargılama devam ederken yargı çevrelerinin Hâkimler Savcılar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde dahi “davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkisinin devam etmesi”, yeni yargı çevresinin Hâkimler Savcılar Kurulu Kararından “sonra açılan davalar” için uygulanması gerekmesi, “derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmaması halinde ilk davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemenin yargı yetkisinin devam etmesi”; “tabii hâkim ilkesi”; “perpetuatio fori ilkesi”; “hukuki güvenlik ilkesi”; “idari işlemlerin geriye yürümezliği ilkesi”; “hak arama özgürlüğü”; kıyasen uygulanması gerekli “yargı çevresinin değişmesi” başlıklı “5235 sayılı Kanun ek 1. maddesi hükmü” (yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez hükmü); anılan ilke ve esaslar doğrultusunda yüksek mahkemelerce, 01/09/2021 tarihinden önce açılan ticari davalar yönünden ilk davanın açıldığı mahkemelerin görev ve yetkilerinin devam ettiğine işaret eden kararları uyarınca “hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik” ilkeleri ve Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki “mahkemeye erişim hakkı” nazara alındığında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalara uygulanması gerekmektedir. İşbu dava ise “01/09/2021” tarihinden önce açıldığından mahkememiz görevli değildir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya bakmakla görevli mahkeme Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, iş yeri sigorta sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya incelenmesinde, davanın Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde 17/12/2019 tarihinde açıldığı, Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülmekte iken Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararına istinaden dava dosyasının Alanya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesince de görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
Yukarıdan beri gösterilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde davaya bakmakla görevli mahkemenin Gazipaşa Asliye Hukuk(Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alındığından yeninden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/06/2022