Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1041 E. 2022/1328 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/03/2022
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 07/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil şirketin davalı şirket ile arasında … Okullarına ait olan … kolejlerinin Antalya Alanya’da işletilmesi için franchise sözleşmesi kurulduğunu, müvekkilinin 2007-2008 eğitim döneminden itibaren Alanya’daki faaliyetine başladığını, 2015 yılında davalılardan … Okullarını … Üniversitesini … bünyesine dahil etme sürecinin ardından taraflar arasında fikir ayrılıkları meydana geldiğini, okulun devrine ilişkin sözleşmenin bütün süreci yöneten … Okulları’nın yönlendirmesiyle davacı şirket ile yine davalı … Okulları yöneticilerinin “bizim şirketimiz”dedikleri diğer davalı … Eğitim kurumları arasında tanzim edildiğini, devirden sonra okulun kağıt üzerinde davalı … Eğitim kurumlarına devredilmiş olsa da, fiilen yönetimin … Okullarında olduğunu, müvekkilinin davalıya devredilmiş olan borçların bir kısmını ödemek zorunda kaldığını, sözleşme kapsamında belirlenen edimlerin, borçların gereğinin ifa edilmemesinden dolayı müvekkilinin sorumluluğu olmadığı halde maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, dava sonuçlanana kadar davalılar adına kayıtlı taşınır, taşınmaz mallar ve şirket hisseleri ile banka hesaplarının üçüncü kişilere devrinin önlenmesine, 01.10.2019 tarihli devir sözleşmesinden önceye ait, vadesi gelmemiş olanlar da dahil olmak üzere, daval şirketlerin devre konu okulların tüm borçlarından müteselsilen sorumlu-borçlu olduklarının kabulü ile, davalı şirketlerden, müvekkili şirket tarafından borçlu-sorumlu olmadığı halde ödenmek zorunda kalınan şimdilik -toplam 488.975,72 TL tutarındaki meblağların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, rücuen ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişir.
Davalı vekili, uyuşmazlığın asıl tarafının davacı … Eğitim ile işletmesini devrettiği diğer davalı … Eğitim şirketleri olduğunu, müvekkili şirketin … Okullarının sadece her iki tarafa da sahibi olduğu “… ” markasını franchise sözleşmesi yoluyla kullandırmakta olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada dava şartı noksanlığı mevcut olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Eğitim Kurumları vekili, müvekkil şirket ile davacı … Eğitim Hizm.Tur.Ve Tic.Ltd.Şti. arasında yapılan görüşmeler neticesinde Alanya … Koleji işletmesinin devri hususunda mutabakat sağlandığını ve buna istinaden 01.10.2019 tarihinde Beşiktaş 26. Noterliği’nin … Yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile söz konusu Alanya … Koleji’nin işletmesinin müvekkili tarafından devir alındığını, ancak devir sözleşmesi ile müvekkili şirketin … Eğitim şirketini devir almadığını, … Eğitim şirketi tarafından işletilen ve Alanya … Koleji anaokulu, ilkokulu, ortaokulu, fen lisesi ve Anadolu lisesinin işletmesini devir aldığını, devir konusu sözleşme uyarınca da müvekkil şirket ve … Eğitim şirketi arasında görüşmelerin yapıldığını ve ödenmesi gereken kalemlere ait mizanın taraflarına gönderildiğini, tahmin edileceği üzere devir sebebi ile 3. şahıslara borçlardan sorumluluğun devir tarihinde mizanda bulunan borçlarla sınırlı kalacağını, bunun dışında kalan borçların devir alan müvekkil şirketi bağlamayacağını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Alanya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 07.07.2021 tarihli HSK kararı uyarınca dava dosyasının Alanya Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görevli Alanya Asliye Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, uyuşmazlıkta kendilerine husumet yönetilmesinin yanlış olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
Yukarıdan beri gösterilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.07/10/2022