Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/101 E. 2022/518 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “… Müvekkil davacının tüm payları kendisine ait iki anonim şirketini ve bu şirketlerin uhdesinde olan 4 otel ve 1 alışveriş merkezi ile birlikte şirketler adına tescilli olan mal varlıkları yine bu iki şirket adına kayıtlı otellerin …. Hotels ve …. Hotels&Spa isimli tescilli markalarını …. lakabıyla bilinen gerçek adı …. isimli kişinin tehdit ve baskısıyla bu kişiyle birlikte hareket eden … isimli kişinin tek pay sahibi olduğu …. Limited’e bedelsiz olarak devrettiğini, mal varlıklarının zorla ve tehdit altında kendisinden alındığını, müvekkilinin, …. lakaplı medyada da suç örgütü lideri olarak tanınan kişinin 2020 yılı Ağustos ayında Antalya’da silahlı bir saldırı sonucu hayatını kaybetmesi neticesi, tehdidin ortadan kalkması ile iş bu davayı açtığını, 24/09/2019 tarihli ilk sözleşme incelendiğinde hisse devir bedeli olarak 35.000.000 ABD doları bedel ile hisse devirlerinin yapıldığı, ancak davacının davalıya devir bedeli kadar borcu olduğu iddiasıyla hisseleri devir alan davalı şirketin hiçbir bedel ödemeyeceğinin kararlaştırıldığının anlaşıldığını, davalı şirket temsilcisi ve tek pay sahibi … isimli kişinin tehdit ve yağma yolu ile ele geçirdiği şirket hisseleri ve mal varlıklarına hukuki kılıf uydurabilmek adına sözleşmeye eklenen bu hususun gerçeğe tamamen aykırı olduğunu, şirket bünyesindeki oteller ve AVM ‘nin şu anki piyasa değeri 350 ile 400 milyon ABD doları arasında olduğunu, bu 3 otelin yaklaşık 5.000 yatak kapasitesine sahip olup yıllık cirolarının 60 milyon ABD doları, bu cirodan elde edilen yıllık karın ise 20 milyon dolar civarında olduğunu, davacı ile davalı şirketin hiçbir ticari ilişkisi, kayıtlı ve kayıtsız hiçbir para alış verişinin mevcut olmadığını, sözleşmede hisse bedeli olarak gösterilen borçlara ilişkin tek bir belge veya kayıt bulunmadığını, böyle bir mal varlığına sahip şirketin tek ortağı tarafından yıllık cirosunun yarısından az bir bedele el değiştirmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi ticari hayatın tüm kurallarına da aykırı olduğunu , böyle bir durumun hata veya hileden öte ancak kişinin kendisinin veya yakınlarının hayatlarının büyük bir tehlike altında olmaları, tehdit edilmeleri nedeniyle gerçekleşebileceğini, müvekkilinin büyük bir servetin sahibiyken yoksulluğa düşürüldüğünü, …. İnş Tic A.Ş ve …. Yatırım Tic A.Ş isimli şirketleri bünyesinde işleten müvekkilin bu süreçte elde ettiği kazançlarına 11 yıl içerisinde bankalara toplam yaklaşık 75 milyon ABD doları kredi borcu ödediğini, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme incelendiğinde görüleceği üzere dava konusu edilen sözleşmelere konu şirket hisselerinin ve bu şirketlerin tüm mal varlığının satışı konusunda 420.000.000,00 ABD doları bedelle anlaşmaya varıldığını, anca tarafların sözleşmeyi imzalamış olsalar da ödeme koşullarında anlaşamamaları ve …’in taahhütlerini yerine getirememesi nedeniyle sözleşmenin yürürlük kazanamadığını, davacının davalı şirkete veya şirketin tek pay sahibine hiçbir borcu olmadığını, 16/10/2019 tarihli hisse devir sözleşmesiyle, şirket hisselerinin yanında yine yağma yoluyla davalı şirkete tescili sağlanan …. isimli otelin 28/10/2011 tarihinde 56.500.000,00 ABD dolarına satın alınmış olup bu bedelin 7/1 oranında bir miktara davacı tarafından üstelik olmayan bir borç nedeniyle devredilmesinin ancak ağır bir tehdit ve baskı altında olabileceğini, …. İnş tic A.Ş ve …. Tic.A.Ş isimli şirketler adına kayıtlı taşınmazlar ile araçların devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilerek Antalya Tapu Sicil Müdürlüğüne ve Antalya Trafik Tescil şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına, bu iki şirkete fiktif borçlanmanın önlenmesine, Antalya 3. Noterliği tarafından düzenlenen 24/09/2019 tarihli …. yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile aynı noterlikte yapılan 16/10/2019 tarih …. yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin ve Antalya 3. Noterliği tarafından düzenlenen 16/10/2019 tarih …. yevmiye numaralı marka hakkının devri sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, …. İnş tic A.Ş ve …. Turz.Yatırım Tic.A.Ş isimli şirketlerdeki davalı … Limited hisselerinin iptaliyle müvekkili … adına tesciline karar verilmesini …” talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle “… davacının Antalya 3.Noterliği’nin 16.10.2019 tarih ve …. yevmiye sayılı Marka Hakkının Devri Sözleşmesi hakkında açtığı davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilerek tefrik edilecek davanın dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile görevsizliğine dosyanın davaya bakmakla görevli Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla Antalya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının dava konusu ettiği Antalya 3.Noterliği’nin 16.10.2019 tarih ve …. yevmiye sayılı Marka Hakkının Devri Sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere, davacı tarafından ile davadışı …. Otelcilik İnşaat Ticaret A.Ş.’ne marka hakkının devredildiği bir sözleşme olup, eldeki davada ise yalnızca …. Limited davalı olarak gösterildiğini, derdest davaya, zorunlu dava arkadaşlığı halleri dışında, ıslahla dahi yeni taraf eklenmesi mümkün olmadığından davalı …. Limited’in tarafı olmadığı sözleşme nedeniyle hakkında açılan davanın, pasif husumete ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, toplam 5.481.637,20-TL eksik peşin harcın ikmal ettirilmesini talep ettiklerini, davacının tek maksadının, hukuken tanınan şikayet hakkını hukuka aykırı olarak kullanmak olduğunu, davacının savcılık şikayeti ve açtığı bu davayı, davalı şirket yetkilisinden para koparmak için son kozu olarak devreye soktuğunu, davacının, noter huzurunda imzası tasdik olunan hisse devir sözleşmesiyle davalı şirket yetkilisinden sözleşmede geçen tutarlarda finans desteği aldığını açıkça kabul ettiğini, davacı noter huzurunda geçen bu beyanının aksini ancak aynı kuvvette davalı şirketçe imzası ikrar edilmiş yazılı (kesin) delillerle ispat edebileceğini, kesin nitelikte delil sunamayan davacının söylemlerinin mesnetsiz olduğunu, davacının kendi sosyal ekonomik durumuna ilişkin hiçbir açıklama yapmadığını, davacının açtığı haksız ve yersiz şirket hisse devri sözleşmelerinin ikrah nedeniyle geçersizliğine ve gabin nedeniyle sözleşmenin iptaline yönelik davaların ayrı ayrı reddine karar verilmesini…” talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından “…6100 sayılı HMK. 307. maddesinin “Feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”. HMK. 310. maddesinin “Feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükümleri uyarınca, davacı asilin davadan feragat etmesi nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde taraflar arasında borç-alacak mahsuplaşması ve yeni bir düzenleme yapılacağı şeklindeki irade fesatlanması nedeni ile davadan feragat ettiğini, feragat beyanının irade sakatlanması nedeni ile geçersiz olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava;Antalya 3. Noterliği tarafından düzenlenen 24/09/2019 tarihli …. yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile aynı noterlikte yapılan 16/10/2019 tarih … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin ve Antalya 3. Noterliği tarafından düzenlenen 16/10/2019 tarih …. yevmiye numaralı marka hakkının devri sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, …. İnş tic A.Ş ve …. Turz.Yatırım Tic.A.Ş isimli şirketlerdeki davalı … Limited hisselerinin iptaliyle müvekkili ….adına tesciline taleplerinden ibarettir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince kararın kesin olduğu nedenle istinaf incelemesinin yapılamayacağı ileri sürülmüş ise de; harcın tamamlanmamış olması ile ; dava değerinin belirli olmasının farklı kavramlar olduğu, dava dilekçesindeki belirlenmiş dava değerine göre kararın kesin olmadığı yönünde oluşan kanaate göre istinaf incelemesi esastan yapılmıştır.
6100 sayılı HMK 311/2 nci cümlesine göre”…İrade bozukluğu hallerinde,feragat ve kabulün iptali istenebilir”.
Yargıtay 9.HD.nin 2021/4920 E-2021/9216 K.sayılı 18.05.2021 tarihli kararında”…Feragatin hata,hile,ikrah sebebiyle geçersiz olduğu aynı davada veya feragatin feshi için açılacak ayrı bir davada ileri sürülebilir.”,
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun üçüncü bölümünde, davaya son veren taraf işlemleri üst başlığı ile, 307 vd maddelerde davadan feragat düzenlenmiştir. Düzenlemede, feragatın davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu, feragatın hüküm ifade etmesinin karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatına bağlı olmadığı, feragatın hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yasanın 311. maddesinde ise, feragat ve kabulün sonuçları başlığı ile, feragat ve kabulün kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, irade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptalinin istenebileceği ifade edilmiştir. Yasada, iptal davasının hangi mahkemeye ve nasıl açılacağına dair bir ayrıntıya yer verilmemiştir. Ancak irade sakatlığına dair iptal isteminin ne şekilde ileri sürülebileceği hususunun, usul kuralları ve diğer yasal düzenlemeler değerlendirmek suretiyle cevaplandırmak uygun olacaktır. Davacı iradesinin sakatlandığını, hata / hile fesata uğratıldığını iddia etmiştir. 6098 sayılı TBK‘nın 30 vd devamı maddelerinde, irade bozuklukları üst başlığı ile yanılma, aldatma, korkutma düzenlenmiştir. Somut olayda mahkeme tarafından, hüküm verilip dosyadan el çekilmiş olduğundan, davacının buna ilişkin talebini değerlendirmesi ve yeniden hüküm kurması mümkün değildir.
Prof.Dr.Baki Kuru‘ya ait “İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku “ (basım tarihi Ağustos 2017) kitabının 391 ve 392 . sayfalarında, feragat üzerine verilen mahkeme kararının istinaf edilmesine yer verilmiştir.Kitapta, davadan feragatın içeriğinin bir maddi hukuk işlemi olduğu, buradaki uyuşmazlığın mahkemenin kararı olmayıp, davacının iradesi (maddi hukuk işlemi) ile son bulduğundan, feragatın içeriği olan bu maddi hukuk işlemine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı, çünkü, mahkemenin, dava konusu uyuşmazlığın esası ile vermiş olduğu bir kararının olmadığı, istinaf yolunun ancak ilk derece mahkemesinin kararlarına karşı başvurulabilen bir kanun yolu olduğu (m.341), davadan feragatın içeriği olan maddi hukuk işleminin ancak maddi hukuk kurallarına göre iptal ettirilebileceği (diğer maddi hukuk işlemlerinde olduğu gibi TBK m.30 vd irade bozukluğu hallerinde, feragatın iptalinin istenebileceği HMK 311/2), davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin mahkeme kararının yalnız usul hukukuna dayanan istinaf sebeplerinden dolayı istinaf edilebileceği, feragatin yapılışının usul hukukuna tabi olduğu belirtilmiştir.
İstinaf incelemesi sırasında; asıl davada ileri sürülmeyen ve mahkemece de doğal olarak hükme geçmeyen hususlardan dolayı istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Davacının varsa irade bozukluğunu ayrı bir davada ileri sürme hakkı ise elbette bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 355. Maddedeki düzenleme nedeni ile esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 355 ve 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2- İstinaf eden taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA
3- İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5- İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı şekilde 25/03/2022 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.