Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/978 E. 2023/408 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 20/02/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 02/03/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirkete olan cari hasaba dayalı bugüne kadar ödenmeyen borçları ve gecikme bedellerinin tahsili amacıyla Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosya ile ilamsız takibe geçildiğini, davalının borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketten almış olduğu mal ve hizmet karşılığı olan eski dönem cari hesaplarına ait borçlarını bu zamana kadar ödemediğini, müvekkili şirketin belirtilen icra takibine konu olan alacaklarına ilişkin fatura, çek, banka kayıtları ve benzeri kayıtlar davalının itirazının haksız, kötün niyetli ve hukuki dayanaktan uzak olduğunun açık ispati niteliğinde olduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalıya %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasana karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece,”…ödeme emrinin 01.12.2017 tarihinde tebliğ olunduğu, itirazın 08.12.2017 tarihinde yapıldığı görülmekle, yalnızca davacı defterleri incelenerek oluşturulan raporda davacının alacaklı olduğu, defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği tespiti ile taleple bağlılık ilkesi gereğince ilgili hüküm kurulmuştur. HMK 222/5 maddesi gereği karşı taraf ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. TTK 83/1 .maddesinden hareketle HMK 220/3.md gereği verilen kesin sürede belge ibraz edilmezse mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir. Kesin sürede davalının ibrazdan kaçınmış olması, cevap dilekçesi sunulmamış olması, bilirkişi raporu gereği davacı defterinin lehine delil niteliği taşıması hususları değerlendirilerek, cari hesap alacağı likit ve belirlenebilir olduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacı lehine icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasında vekil olarak vekaletnamenin bulunmasına rağmen itirazın iptali davasındaki tebligatın asile yapıldığını, kararın bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, ilamsız icra takibine karşı İİK 67.md gereği açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargıtayın yerleşik uygulaması uyarınca; icra takibinde takip borçlularının vekille temsil edilmeleri halinde söz konusu vekilin her türlü takip ve dava işleminden sorumlu olduğunun düşünülmemesi göz önüne alınarak itirazın iptali davalarında dahi yine asile tebligat yapılması gerektiği benimsenmiştir. Bu durumda yapılan tebligat ve yargılama işleminin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 903,47 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 225,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 677,60 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.02/03/2023

….