Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/12/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 07/03/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ….A.Ş … Şubesince, dava dışı ….Ürt. Ve Paz. Ltd Şti’ne 11.03.2015 tarihli 10.000.000,00 TL’lik Genel Kredi Sözleşmesine istinaden ticari krediler kullandırıldığını, davalıların Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını toplam 10.000.000,00 TL tutarındaki kefalet miktarı kadar müvekkili bankaya karşı hukuken sorumlu bulunmakta olduğunu, borçlu şirketin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve taahhüt edilen borcun süresi içinde ödenmemesi üzerine davalıların kefili olduğu …. Ürt.ve Paz.Ltd.Şti ile kredi ilişkisini 06.11.2018 tarihi itibariyle kestiğini, davalılara hesabın kat edildiğine dair ihtarname keşide edilerek alacağın muaccel hale geldiğini, alacağın muaccel hale gelmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine kefiller hakkında tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, davalıların borca ve takibe yapmış olduğu itiraz neticesinde takibin durduğunu, yapılan icra takibinin, işlemiş faiz ve masraflar yönünden yasal mevzuata ve davalıların imzaladığı kredi sözleşmesi ve taahhütnamesine uygun olduğunu belirterek davalıların borca ve takibin tamamına yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanağı olmayan itirazın iptaline , takibin devamına asgari %20 oranında icra inkar tazminatı ile birlikte ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilleri aleyhine Genel Kredi sözleşmesine dayalı alacak iddiası ile Antalya 9. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlanıldığını, taraflarınca işbu takibe itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacının gerçekte var olmayan bir alacağın tahsili amacı ile itirazın iptalini talep etmiş olduğunu açılan davanın haksız olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen Gebze 3.Noterliğinin 08.11.2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin müvekkillerine bizzat tebliğ edilmediğinden temerrüt gerçekleşmediğini, müvekkilin davacı bankaya takipte talep edilen tutarda borcu olmadığının yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, bankaya yapılan ödemelerin banka kayıtlarından görüleceğini, bankalarca uygulanabilir en yüksek faiz oranı yasal faiz oranının %50 fazlasını geçemeyeceğini, bu oranın ise yıllık %13,5’e tekabül etmekte olduğunu, bu sebeple davacı tarafından işletilmiş faiz ve uygulanan faiz oranının reddi gerektiğini, ayrıca davacının iddia ettiği kefalet sözleşmesinin de usulüne uygun düzenlenmediğini, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olduğu miktarı ve kefalet tarihini el yazısı ile yazması ayrıca evli ise eş rızasının da alınması zorunlu olduğunu, davaya konu kefalet sözleşmesinde kefalet tarihi bulunmadığı gibi, davalının sözleşme tarihinde evli olup eş rızası da alınmadığını belirterek davacının davasını kabul etmediklerini, müvekkiller aleyhine açılan davanın reddine, kötüniyetle alacak iddiasında bulunan davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkemece, “…davacı, davalılar aleyhine ticari kredi kartı ve kredili mevduat hesap kredisinin tahsili istemi ile ilamsız takiplere mahsus icra takibi başlatmış, borçluların itirazı üzerine itirazın iptali istemi ile dava açmıştır. Davalılar, davacı banka ile dava dışı borçlu …. Gıda ve pazarlama Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri, business card üyelik sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır. Davalı gerçek kişiler asıl borçlu şirketin ortakları/yöneticileri olup, kefalet tutarının rakam ve yazı ile açıkça sözleşmede belirtilmesi nedeni ile kefalet 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 583 ve 584. maddelerine uygun olması, anılan kanunun 586. maddesinde belirtilen kefile müracaat şartların da oluşması nedeni ile dava esastan incelenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bankaya hesabı kat etme ve bunun sonucu olarak sözleşmeyi fesih yetkisi tanınmış, alacaklı banka tarafından bu yetkiye dayanılarak kat edilerek borçlulara ihtarname gönderilmiştir. Sözleşmenin 6/3. maddesi uyarınca yapılan tebligatların geçerli olduğu anlaşılmıştır. Taraflarca ibraz edilen deliller dosyamız arasına konulmuş, bankacı bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Bilirkişi … in 19/10/2020 tarihli raporunda, takip tarihi itibari ile davacının talep edebileceği tutarın; ticari kredi kartı yönünden, 0.-TL asıl alacak, 25,81.-TL işlemiş faiz, 1,29.-TL gider vergisi ve 546,83.-TL masraf olmak üzere toplam 573,93.-TL, cari hesap kredisi yönünden, 5.976,85.-TL asıl alacak, 637,11.-TL işlemiş faiz, 31,85.-TL gider vergisi olmak üzere toplam 6.645,81.-TL, takip tarihi itibari uygulanabilecek faiz oranının %33,00 olduğu belirtilmiştir. Denetime ve hüküm kurmaya uygun bilirkişi raporu doğrultusunda ve davacı bankanın talep sınırı da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı asıl borçlu şirket hakkında Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası kapsamında konkordato kararı verildiğini, borcun sabitlenerek ödeme planına alındığını, davacı bankanın kötü niyetle kefil durumundaki diğer şahıslar hakkında takip başlatarak tahsilat yapma yolu gitmeye çalıştığını, konkordato dosyasında davacı bankanın asıl borçlu şirketten alacağının bulunmadığına ilişkin rapor düzenlendiğini, ayrıca kefalet sözleşmesinde usulüne uygun gönderilmediğini kefil olunan miktarın açıkça yazılmayıp sürenin de açıkça belirtilmediğini, bu nedenlerle verilen kararın hatalı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalıların müteselsil kefil sıfatıyla GKS’yi imzaladıkları ve miktarın ve tarihin de el yazısı ile yazılmış olduğu, davacının müteselsil kefillere de başvurabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinden İlk Derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 493,16.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 124,00 -TL harcın mahsubu ile bakiye 369,16 TL harcın davalılardan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
3-Davalıların istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.07/03/2023
…