Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/941 E. 2023/536 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 20/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili banka ile davalı ….. arasında imzalanan kredi sözleşmesi uyarıca davalı adına kredi kartı/krediler açılıp, davalıya ….. numaralı ….. ve ….. numaralı ….. ürünlerinin kullandırıldığını, borcun ödenmemesi davalıya üzerine ….. barkod numaralı 03.09.2019 tarihli iadeli taahhütlü ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme olmayınca Antalya 10. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas ve ….. Esas sayılı dosyaları ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davalının haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline, takiplerin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili banka ile davalı … arasında imzalanan sözleşme uyarıca ….. numaralı taksitli ticari kredi kullandırıldığını, kredinin ödenmemesi üzerine ….. barkod numaralı 03.09.2019 tarihli iadeli taahhütlü ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme olmayınca Antalya 10. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davalının haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline, takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili duruşmadaki beyanında, davacı banka tarafından hesap kat edildiğinde borçlarını karşılayacak miktarda paranın hesapta bulunduğunu, ancak davacı bankanın bunu gözardı ederek kredi alacağını hesaptan kesmek yerine hesapları kapatarak hesabı kat etmek yoluna gittiğini, bilirkişi incelemesi ile bu hususun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, “…davalı borçlunun 23/09/2019 tarihinde 2.900,00.-TL’yi ATM üzerinden yatırdığı, ödemenin hangi borca istinaden yapılacağına ilişkin herhangi bir açıklama yapmadığı gibi, bankacı bilirkişinin 15/12/2020 tarihli ek raporunda belirtildiği üzere, ödeme tarihi itibariyle her iki borcunda muaccel olduğu ve ödeme tarihine kadar 124 günlük bir gecikme nedeniyle yapılan ödemenin borcun takip hesabına aktarılmasına engel olmayacağı belirtildiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Haksız itiraz edilen alacak likit olduğundan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin 23/09/2019 tarihinde ATM’den kartsız işlemle yaptığı 2.900,00TL’lik ödemenin taksitli ticari krediye mahsup edilmesi halinde 2. icra takibinin yapılmasına gerek olmayacağı, borcun kapanmış olacağı ancak bankanın bunu yapmayarak müvekkilinin zararına hareket ettiğini bunun da kabul edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, genel kredi/kredi kartı sözleşmesine dayalı kredi kartı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince asıl dava yönünden alınması gerekli 394,88 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 335,58 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince birleşen dava yönünden alınması gerekli 769,94 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 226,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 543,02 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
4-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
6-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.20/03/2023

…..