Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/936 E. 2023/540 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 20/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında davacıya ait Antalya ili Kemer İlçesi … Mahallesinde bulunan … Otelde müşteri konaklatma hususunda sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, bu hususta taraflar arasında cari hesap ilişkisi oluştuğunu, davalı şirketin cari hesaptan kaynaklanan bakiye borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı tarafa 16/08/2016 tarihinde Antalya 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın yapılan takibe, faize, faiz oranına itiraz etmesi neticesinde takibin durduğunu, bu nedenle eldeki davanın ikame edildiğini, davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın vermiş olmadığı bir hizmetin bedelinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak istediğini, 06/03/2016 ve 27/05/2016 tarihleri arasında konaklayan kişi sayısı ile konaklama gün sayısı ile müvekkiline fatura edilen miktar arasında uyumsuzluk olduğunu, bu veriler karşılaştırıldığında müvekkilin davacı şirkete borcu olmadığının ortaya çıkacağını, davalı tarafça müvekkiline fazla fatura edilen tutarı iade faturası ile iade edildiğini ve vergi dairesine bildirimde bulunulduğunu, müvekkil şirketin iade faturasını kargo ile davacı tarafa gönderdiğini ancak davacı tarafın bunu kabul etmediğini, 30/09/2016 itibariyle müvekkilinin davacı şirkete herhangi rezervasyon ve konaklama ilişkisinin bulunmadığım, buna bağlı olarak 26/10/2016 tarihinde müvekkil şirket herhangi bir borcu, alacak ya da verecek olmadığını dair mutabakat metni gönderildiğini, davacı şirketin iddia ettiği gibi konaklama hizmetini tamamlamadığını, müvekkil şirket ile davacı şirketin sözleşme gereği konaklayıcıların 19 günlük rezervasyon yaptıklarını ancak davacı şirketin oda sayısının yetersizliği ve grupların zaruri olarak kapasite bakımından yeterli başka oteli tercih etmelerine sebebiyet olduğunu, çünkü emniyet personelinin farklı otellerde konaklama gibi bir tercihinin söz konusu olamayacağını, müvekkil şirketin davacı ile uzun zamandır çalıştığını ve almış olduğu bütün konaklamaların bedelini ödediğini, müvekkil şirketin resmi kurumlarla çalıştığını ve konaklama bedellerini Harcırah Kanunu’na göre aldığını, resmi kurumlardan rezervasyon yapıldı diye verilmeyen bir hizmetin bedelinin istenmesinin mümkün olamayacağını, bu nedenlerle açılan davanın reddi ile tazminata hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunma ve talep etmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporları doğrultusunda,”…davacının iddia ettiği alacağını ispatladığı, davalının ise bunu hükümden düşüren, üzerine geçen iade faturası düzenledikleri temelindeki iade iddialarını usulünce ispatlayamadığı” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Alacağın likit olduğu kanaatiyle davacının inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirket unvanının değiştiğini ve yeni unvanının davacı olarak yazılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamanın usule aykırı yapıldığını, hizmet verilmeyen döneme ilişkin alacak talep edildiğini, otelin kapasitesinin yetersizliği nedeniyle başka otel tercih edildiğini, davacının kusurlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı ve davalı vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.433,99 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 450,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 983,99 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
4-Tarafların istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
6-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.20/03/2023