Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/919 E. 2023/598 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/02/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 23/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacıya ait …. plakalı kamyonun davalı tarafından …. numarası ile genişletilmiş kasko katılım sigortası ile teminat altına alındığını, …. plakalı aracın 02/01/2019 tarihinde şirket çalışanı … yönetiminde Antalya Merkez ….. Mahallesi mevkiinde havanın aşırı yağmurlu olması ve karayolunun su dolması, suyun derinliğinin fark edilmemesi nedeniyle aracın hava filtresinden su aldığını, birden motorun teklemeye başladığını ve aracın durduğunu, şöforun hemen servisi aradığını ve yerinde sabit bırakıldığını, bu arada kasko şirketinin durumdan haberdar edildiğini ve aracın çekici ile … servisine çekildiğini, yetkili serviste aracın hava filtresinden su alması sebebi ile arızanın meydana geldiğini, bu durumun ön raporla saptandığını, sigortalı araçta meydana gelen hasarın sigorta kapsamında olması nedeniyle sigorta şirketinin bu hasarı önce karşılamak istediğini, servis tarafından 19/01/2019 tarihinde hasar bedeli olarak 30.403,92 TL nin müvekkiline fatura edildiğini, müvekkil tarafından da davalıya hasar yansıtma faturası düzenlendiğini, daha sonra sigorta şirketinin haksız ve hukuka aykırı şekilde 24/01/2019 tarihli yazı ile kasko poliçesini iptal ettiklerini bildirdiklerini, bunun üzerine müvekkil şirketin 01/02/2019 tarihinde …. Otomotiv Paz. Tic. Ltd. Şti’ye … internet şubesi kanalıyla ödemeyi yapmak zorunda kaldığını, bu nedenle davanın açılmak zorunda kaldığını beyan ederek; ödenen 30.403,92 TL’nin ödeme tarihi olan 01/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı herhangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, “…meydana gelen hasarın sel sularından ve yol üzerindeki yüksek su birikintilerinden kaynaklanmış olacağı, araçta meydan gelen motor arızasının kullanım süresine ve bakım hatasına (yağsızlık, hararet gibi) bağlı olmayacağı, motor hasarının onarım bedelinin olay tarihi itibariyle KDV dahil 30.263,80 TL olduğu, dava konusu hasar tazminatının ilgili kasko sigorta poliçesinin sel ve su baskını klozu kapsamında ve teminat limiti dahilinde olduğu, davalının bu hasar için davacıya gerçek zarar olarak tespit edilen 30.263,80 TL’yi ödeme yaptığı 01/02/2019 tarihin itibariyle ödemesi gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün yolda birikmiş yüksek su birikintisinden geçmek istediği için hasarın oluştuğunu, sürücünün bunu bilmesi gerektiğini, hasarın teminat kapsamında olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.067,32 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 517,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.550,32 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.23/03/2023

….