Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/91 E. 2022/1793 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 15/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya borçlusu … tarafından 2006 tarihinden 21.09.2017 tarihine kadar … Tarım İşletmeleri Tur. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. adına davalı bankadan birden fazla kredi kullanıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile davalı banka tarafından … Tarım İşletmeleri Turizm İşletmeleri Turz. İnşaat San. Ve Tic. Ltd Şti. aleyhine takip başladığını, ardından davacının hukuka aykırı şekilde borçlu tutularak aleyhine alınan 1.052.353,56 TL rehin açığı belgesi ile Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacı hakkında ilamlı takip yapıldığını, İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen icra emrinde bankanın dayanak olarak 10.12.2014 ve 21.09.2017 tarihli genel kredi sözleşmelerini gösterdiğini, 2017 tarihli GKS’de davacının isminin geçmediğini, 2014 tarihli GKS’de ise davacının müteselsil kefil olduğunun kardeşi … tarafından belirtilerek kredi sözleşmesinin imzalandığını, davacının borcun tamamından sorumlu tutulduğunu, ancak davacının … ’a Isparta 1.Noterliği’nin … yevmiye numaralı 25.07.2006 tarihli vermiş olduğu vekaletnamede yalnızca Antalya İli, … Mahallesinde bulunan taşınmazın ipotek tesis edilmesine ilişkin olduğu, kredi borcuna müşterek borçlu müteselsil kefil olma yetkisini vermediğini, davacının şirket adına yeni kredilerde alındığını bildiği için kendisi adına 31.07.2017 tarihinde ihtarname ile davalı bankaya “şirketten ayrıldığını ve kefillik adı altında herhangi bir borçtan sorumlu olmayacağına” dair ihtarnameyi gönderdiğini, bankanın 31.07.2006 tarihide davacının taşınmazını 300.000,00 TL’lik 1. dereceden ipotek tesis ettiğini, 26.06.2016 tarihinde ise yine 2006 tarihli 1. dereceden ipotek tesisine izin veren vekalet ile 800.000,00 TL’lik 2.dereceden ipotek tesis ettiğini, bankaların genel uygulamada taşınmaz değerinin en fazla 2 katı kredi vermeyi hedeflediğini ve 265.000,00 TL değerle satılan, bahsi geçen ipotek edilen ev için toplamda 1.100.000,00 TL’lik miktarla yani 4 katından da fazla bir miktarla kötüniyetli ipotek tesisine izin verdiğini, böylelikle davalı bankanın yetkisiz vekaltenameyle kredinin geri döşünü davacının kefaletiyle teminat altına almak suretiyle kötü niyetle hareket ettiğini, davacının hukuka aykırı şekilde borçlu tutalarak, aleyhine alınan 1.052.353,56 TL’lik Rehin Açığı Belgesi ile Antalya 11.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından tarafına ait ailecek oturmakta olduğu başka bir taşınmazında haksız ve hukuka aykırı şekilde satışının talep edildiğini, ileride telafisi mümkün olmayacak zararların önüne geçebilmek adına takibin dururulması yönünden tedbir kararı verilmesini, davacının davalı bankaya Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ve Antalya 11.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müteselsil kefil sıfatı ile borçlu olmadığının tespitine, davalının haksiz ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile bu durumun tespiti ile Antalya 11.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip çıkışı miktarı olan 1.055.726,86 TL’nin %40’ı üzerinden haksız ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacının tarafına ait bulunan satışı talep edilen taşınmaz yönünden tedbir kararı verilmesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı borçlu … Ltd Şti ile davalı banka arasında imzalanan 03.12.2013, 12.11.2014, 21.09.2017 ve 21.09.2017 kredi sözleşmeleri uyarınca davalı bankanın dava dışı … Tarım Ltd. Şti firmasından alacaklı olduğunu, kredi sözleşmelerini …, … ve …’un müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle borçlu ve kefiller aleyhine Antalya 7.Noterliğinin 10.08.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve eki hesap özeti tebliğ edildiğini, buna rağmen kredi borcunu ödemeyen borçlular hakkında davalı bankanın alacaklarının tahsilini teminen Antalya 8. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından 04.10.2018 tarihinde 976.055,73 TL alacağın ödenmesi talepli ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takip işlemlerinin başlatıldığını, ipotek takibinde asıl boçlu şirket ile birlikte davacı aleyhine de takip yapıldığını, borçlu şirket ile davacı arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunmakta olup her ikisine de ayrı ayrı icra emri-kıymet takdir raporu-satış ilanı tebliğ edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi takibinde ipotekli taşınmazın cebri icra yolu alacağa mahsuben davalı bankaya ihale edildiğini, işbu ihalenin kesinleştiğini, taşınmazın alacaklı banka adına tescil edildiğini, satış neticesinde dosya borcu kapanmadığından icra müdürlüğünce borçlu şirket ile birlikte İİK 152.maddesi uyarınca davacı hakkında rehin açığı belgesi düzenlendiğini, Antalya 8.İcra Müdürlüğü … E. Sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibin kesin rehin açığı belgesi ile kapandığını, Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında kesin rehin açığı belgesine dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığını, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, dava konusu 2 icra dosyasının da ilama dayalı alacak nedeni ile başlatıldığını, davacı borçlunun ilama karşı menfi tespit iddiasında bulunamayacağını, davacı tarafça Antalya 11. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı icra takip dosyası hakkında, Antalya 6.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden takibin iptali istemi ile memur işlemine karşı şikayet davası ikame edildiğini, bu davanın derdest olduğunu, bu dava sonuçlanmadan iş bu davanın ikame edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, kamu bankası niteliğinde olan davalı banka alacağının tahsili amacı ile başlatılan ilamlı icra takip dosyalarına karşı davacı borçlunun alacağın tahsilini geciktirmek maksadı ile bir çok dava ikame etmesi ve davaların aleyhine sonuçlanması akabinde huzurdaki davayı ikame etmesi sebebi ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacının asıl borçlu firmanın kurucu ve yetkilisi olan …’un kardeşi olduğunu, kefalet tarihlerinde borçlu şirketin ortağı ve hissedarı olduğunu, bu tarihte akdedilen genel kredi sözleşmesinin davacı tarafça imzalandığını, tüm yasal şartlara uygun bir şekilde müteselsil kefil ilişkisi kurulduğunu, davacının tacir olarak Genel Kredi Sözleşmelerinde açıkça müteselsil kefillikten kaynaklanan sorumluluğa ilişkin hükümleri kabul ettiğini, davanın dava şartı olan hukuki yarar yokluğu, derdestlik ve kesin hüküm sebebi ile öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, takip dayanağının ilam niteliğinde olması ve davalı bankanın kamu bankası niteliğine haiz olması sebebi ile davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacının, davaya konu alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında borcun kaynağının 12/11/2014 ve 21/09/2017 tarihli genel kredi sözleşmeleri olduğu, dosya içerisine getirtilen sözleşme asıllarının incelenmesinde; 12/11/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde taşınmaz maliki olarak … isminin yazılı olduğu, vekil sıfatıyla da …’un imzasının bulunduğu, yine aynı sözleşmede müteselsil kefil /kefiller kısmında da davacının isminin bulunduğu ve vekil olarak …’un imzasının bulunduğu, dosya içerisinde mevcut kredi sözleşmelerinde, davacının sadece 29/11/2013 tarihli sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla bizzat imzasının bulunduğu, diğer kredi sözleşmelerinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı, alınan bilirkişi raporundan kat ihtarnamesi ve davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle ilamlı takibe konu kredi borcunun dava dışı şirkete 28/04/2017 tarihinden itibaren açılan ve kullandırılan kredilerden oluştuğu, 21/04/2017 ve 21/09/2017 tarihli dava dışı şirket ve davalı banka arasında düzenlenen genel kredi sözleşmelerinde … ve …’un geçerli müteselsil kefaletlerinin bulunduğu, davacının ise müteselsil kefaletinin bulunmadığı, Isparta 1.Noterliği’nin 25/07/2006 tarih … yevmiye nolu vekaletnamesindeki davacının vekaletinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe konu Antalya Muratpaşa ilçesi, … Mahallesi … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 9 nolu bağımsız bölümün ipotek verilmesine ilişkin olduğu, dava dışı …’un vekil sıfatıyla imzasının bulunduğu 12/11/2014 tarihli kredi sözleşmesinde vekaletin kapsamını aşarak müteselsil kefil sıfatıyla da …’a vakeleten imza attığı, bu hali ile müteselsil kefalete ilişkin iradesi bulunmayan davacı yönünden vekilin bu yöndeki imzasının sonuç doğurmasının mümkün olmadığı, sorumluluğunun vekaletnamede belirtildiği şekilde ipotek maliki sıfatıyla olduğunun kabulü gerektiği, ipotek maliki sıfatıyla ve ipotek bedeli ile sınırlı olmak üzere sorumlu olan davacı yönünden müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğa ilişkin yasal koşulların bulunmadığı belirtilerek davanın kabulüne, davalı banka yönünden kötü niyete ilişkin yasal koşullar oluşmadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı banka aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kesin hüküm, derdestlik ve hukuki yarar yokluğuna ilişkin itirazlarının mahkemece incelenmediğini, dava konusu 2 icra dosyasının da ilama dayalı olduğunu, ilama dayalı alacağa karşı menfi tespit iddiasında bulunulamayacağını, davacı borçlu tarafından Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası hakkında takibin iptali istemiyle Antalya 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden şikayet davası açtığını, mahkemece şikayetin reddine karar verildiğini, anılan İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesin hüküm teşkil ettiğini, ayrıca şikayet davasının henüz kesinleşmediğini, iş bu davayı doğrudan etkilemesi nedeniyle mahkemece bekletici mesele yapılması gerektiğini, mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, yine Antalya 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası hakkında davacı borçlu tarafından Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinde takibin iptali davası açıldığını, mahkemece davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, anılan dosyanın da kesin hüküm teşkil ettiğini, aynı zamanda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının da bulunmadığını, dava dışı borçlu … Ltd Şti ile müvekkil banka arasında imzalanan 03.12.2013, 12.11.2014, 21.09.2017 ve 21.09.2017 kredi sözleşmeleri uyarınca davalı bankanın dava dışı … Tarım Ltd. Şti firmasından alacaklı olduğunu, kredi sözleşmelerini … , … ve … ’un müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, kefaletinin geçerli olduğunu, davacı borçlunun borçtan şahsen ve kefalet miktarı kadar sorumluluğunun devam ettiğini, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf sebebi yönünden yapılan değerlendirmede, İİK’nın 72/5. md. hükmünde “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare: 6352 – 2.7.2012 / m.15) yüzde yirmisinden” aşağı olamaz” denilmiştir. Somut olayda, davacı hakkında başlatılan icra takibinin dayanağı olan kesin rehin açığı belgesi İcra Müdürlüğünce düzenlenmiştir. Bu durumda davalı bankanın iş bu belgeye dayanarak davacı hakkında ilamsız icra takibi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğu değerlendirilemez. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 02/12/2015 tarih, 2015/7552 Esas, 2015/16000 Karar, 27/04/2016 tarih, 2015/16218 Esas, 2016/7614 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir. İlk derece mahkemesince davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi isabetli olup davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin istinaf sebebi yönünden yapılan değerlendirmede,
Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, asıl borçlu … Ltd. Şti. ve ipotek borçlusu … aleyhine 976.055,73 TL alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, davacı borçluya ait olan ve paraya çevrilmesi talep edilen Antalya ili Muratpaşa ilçesi … mahallesi … ada … parsel 9 nolu bağımsız bölüm üzerinde alacaklı lehine asıl borçlunun borçlarının teminatını oluşturmak üzere tesis edilmiş birinci ve ikinci derece limit ipoteği bulunduğu, paraya çevrilmesi talep edilen ipotekli taşınmazın 28/02/2019 tarihinde yapılan ihalede 261.000 TL bedelle satıldığı, 12/04/2019 tarihinde asıl borçlu ve ipotek borçlusu hakkında 1.052,353,56 TL tahsil edilemeyen alacak için kesin rehin açığı belgesi düzenlendiği,
Antalya 11.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından düzenlenen 12/04/2019 tarihli rehin açığı belgesine dayalı olarak davacı, dava dışı şirket ve … aleyhine 1.052.353,56 TL asıl alacak ve ferilerine ilişkin olmak üzere ilamlı takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Antalya 6. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararının incelenmesinde, davacı borçlunun Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına konu rehin açığı belgesinin iptaline ilişkin şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyap sisteminden yapılan incelemede; Antalya 6. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararının davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliyesi 12. Hukuk Dairesinin 11.11.2020 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile, şikayetçi ipotek borçlusu …’un mevcut takip dosyasına ipotekli taşınmazın maliki ve dolayısıyla ipotek borçlusu olarak taraf olduğu, şikayetçinin takip dosyasına konu olan borçtan sorumluluğunun ipotek limitini aşmamak kaydıyla ipotekli taşınmazın satış bedeli ile sınırlı olduğu, ipotekli taşınmazın 28/02/2019 tarihinde 261.000 TL bedelle satışının yapılması sonucu şikayetçi ipotek borçlusunun mevcut takip dosyasına konu olan borçtan sorumluluğunun sona erdiği, dolayısıyla ipotek borçlusu hakkında kesin rehin açığı belgesi düzenlenmesinin hukuka uygun olmadığı belirtilerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, ipotek borçlusunun şikayetinin kabulü ile, Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden düzenlenen 12/04/2019 tarihli kesin rehin açığı belgesinin … yönünden iptaline karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 27/05/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamıyla davalının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ayrıntıları Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 06/03/2014 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere takip ve davaya konu Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden düzenlenen 12/04/2019 tarihli kesin rehin açığı belgesinin Antalya Bölge Adliyesi 12. Hukuk Dairesinin 11.11.2020 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile … yönünden iptaline karar verilmesi ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden karar kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilebilecektir.
Dosya kapsamından ve hükme esas alınan bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 22/08/2020 tarihli bilirkişi raporundan, takibe konu kredi borcunun dava dışı şirkete 28/04/2017 tarihinden itibaren açılan ve kullandırılan kredilerden oluştuğu, 21/04/2017 ve 21/09/2017 tarihli dava dışı şirket ve davalı banka arasında düzenlenen genel kredi sözleşmelerinde … ve …’un geçerli müteselsil kefaletlerinin bulunduğu, davacının ise müteselsil kefaletinin bulunmadığı, Isparta 1.Noterliği’nin 25/07/2006 tarih … yevmiye nolu vekaletnamesindeki davacının vekaletinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe konu Antalya Muratpaşa ilçesi, … Mahallesi … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 9 nolu bağımsız bölümün ipotek verilmesine ilişkin olduğu, dava dışı …’un vekil sıfatıyla imzasının bulunduğu 12/11/2014 tarihli kredi sözleşmesinde vekaletin kapsamını aşarak müteselsil kefil sıfatıyla da …’a vakeleten imza attığı, bu hali ile müteselsil kefalete ilişkin iradesi bulunmayan davacı yönünden vekilin bu yöndeki imzasının sonuç doğurmasının mümkün olmadığı, sorumluluğunun vekaletnamede belirtildiği şekilde ipotek maliki sıfatıyla olduğunun kabulü gerektiği, ipotek maliki sıfatıyla ve ipotek bedeli ile sınırlı olmak üzere sorumlu olan davacı yönünden müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğa ilişkin yasal koşulların bulunmadığı dolayısıyla davacı tarafın eldeki davayı açmakta ve davasında haklı olduğu anlaşılmakla yargılama gideri davalı üzerinde bırakılmış ve davacı lehine vekalet ücreti taktir edilmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince açıklanan gerekçelerle kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve usuli müktesep haklar da gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davacı tarafından açılan dava konusuz kaldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b-Koşulları ve yasal unsurları oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin REDDİNE,
c-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70.-TL harcın peşin olarak alınan 18.073,58.-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 17.992,88.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
d-Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/12/2020 Tarih ve … Esas – … Karar sayılı, … Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresi ile Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkerenin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
e-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ile 80,70.-TL peşin harç olmak üzere toplam 125,10.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f-Davacı tarafından yapılan davetiye gideri, posta masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 527,85.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
g-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 132.458,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
h-Sarf edilmeyen gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4-Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;
a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
b-Davacı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacı tarafa İADESİNE,
5-Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 18.029,00 TL nispi ve 54,40 TL maktu olmak üzere toplam 18.083,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 17,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 166,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/12/2022