Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/878 E. 2023/533 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 09/12/2020
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 20/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı müvekkili şirketin çalışanı …ye dava konusu olaya konu olan … numaralı 27.07.2019 tarihli 15.000 TL’lik … Bankası …. ait çeki, keşide yeri, vadesi yazılarak lehdar ve yazıyla miktar kısmını boş bırakılarak keşide edilip teslim edildiğini, … nin çantasına bulunan bu çeki 25.06.2019 günü çantasıyla beraber kaybettiğini, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili tarafından yapılan araştırmalarda şirketin ön muhasebesine bakan … nun içindekilerle birlikte çantayı çaldığını ortaya çıkardıklarını, şahsın suçunu itiraf ettiğini, çekin lehdar ve yazıyla rakam kısmını doldurarak … AŞ.’ye verdiğini söylediğini, şirketin de çeki cirolayarak … isimli firmaya verdiğini, 29.07.2019 tarihinde … tarafından … Bank AŞ.’ye ibraz edildiğini ancak Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında konulan ödeme yasağı kararı gereği çekin ödenmediğini, bunun üzerine … ‘in çekteki cirosunu iptal ederek davalı şirkete iade ettiğini ve davalı tarafça icraya konulduğunu, söz konusu çekin ön yüzünde inceleme yapıldığında çekteki lehtar kısmının sonradan yazıldığının çıplak gözle dahi anlaşıldığını, söz konusu çekin müvekkilinin elinden rızası dışında çıktığını, şirketin ön muhasebesine bakan … nun çaldığı çekin boş olan lehtar kısmını doldurarak müvekkilin ve çalıştığı restaurantın tanımadığı, daha önce hiç bir ticari ilişkisinin olmadığı davalı … AŞ.’ye verdiğini, müvekkil şirketin … AŞ.’ye herhangi bir borcu bulunmadığını, bu şirketle hiçbir ticari ilişkisi olmadığını belirterek davalarının kabulüne, Antalya 1. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına konu … Bankası A.Ş … ait … numaralı 15.000 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalı ve takipte alacaklı görünen … A.Ş’ ye karşı borçlu olmadığının tespitine, dava değerinin %20’sinden az olmamak kaydıyla davalıların kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çekin, müvekkili şirket tarafından 22.04.2019 tarih ve … seri numaralı, 13.023,08 TL bedelli, 22.04.2019 tarih ve … seri numaralı, 318,52 TL bedelli ve 03.06.2019 tarih ve … seri numaralı, 15.384,00 TL bedelli faturalardan anlaşılacağı üzere davacı şirkete alkollü içki satışı yapılması nedeniyle, davacının kaşesi ve sigortalı çalışanının imzası karşılığında malların davacı şirkete teslim edildiğini, teslim edilen malların karşılığında da davacı şirket tarafından davaya konu çekin 03.06.2019 tarihinde müvekkili şirkete teslim edildiğini, davacının 03.06.2019 tarihinde fatura karşılığı alınan malların bedeli olarak müvekkiline verilen çeklerin 25.06.2019 tarihindeki hırsızlık olayında çalınmış olduğunu ileri sürdüğünü, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın bu davayı açmakta tamamen kötü niyetli hareket ettiğini, davacının çekleri teslim ettiğini iddia ettiği … tarafından kötü niyetli bir şekilde Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile kıymetli evrak iptali davası açılarak dava konusu çekin iptalini isteyerek ödemeden men kararı aldığını, 25/06/2019 tarihinde çalınan çekler için 18/07/2019 tarihine kadar çek iptali davası açılmadığını, aradan geçen 23 günde hiçbir şey yapılmadan beklendiğini, çekin vadesi olan 27/07/2019 tarihinde çeki ödememek için bu yola başvurulduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya kesilen irsaliye faturalarına bakıldığında da görüleceği üzere malları teslim alan kısmında şirketin kaşesi ve şirkette sigortalı çalışan olan … nun imzasının bulunduğunu, davacının müvekkili şirketi tanımadığı, hiçbir ticari ilişkide olmadığından bahisle hiçbir borcu bulunmadığı iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ispat yükünün davacı üzerinde olup, iddiasını ispatla mükellef olduğunu, öncelikle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve davacı tarafın haksız ve kötü niyetle açtığı iş bu haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, “…davacının defter ve belgelerinin incelenmesinde taraflar arasında ticari ilişki bulunduğuna dair bir kayıt bulunmadığı, davalının defter ve belgelerinin incelenmesinde taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından 22/04/2019, 22/04/2019 ve 03/06/2019 tarihli üç adet faturanın davacıdan alacak olarak kaydedildiği, 03/06/2019 tarihinde dava konusu 15.000,00.-TL’lik çekin davacının fatura borçlarına karşılık ödeme olarak kaydedildiği, daha sonra 29/06/2019 tarihinde davaya konu olmayan 10.000,00.-TL tutarında bir çekin de ödeme olarak kaydedildiği, davacının halen 3.725, 60.-TL borçlu göründüğü, dava konusu çekin davalı kayıtlarına 03/06/2019 tarihinde girmesine rağmen davacının bu çekin 25/06/2019 tarihinde çalındığını iddia etmesi, davalı ile ticari ilişkilerinin olmadığını söylemesine rağmen davalı kayıtlarında ticari ilişkinin bulunduğu, üstelik 29/06/2019 tarihinde davalı defter kayıtlarına giren 10.000,00.-TL tutarındaki çek nedeniyle açılmış bir dava bulunmadığı, davacının böyle bir beyanı olmadığı, zira hırsızlığa konu ancak dava dışı 10.000,00.-TL’lik çek ile beraber davaya konu çek için Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan Zayi Nedeniyle Çek İptal davası mahkemenin 02/12/2019 tarih ve … E. … K.sayılı kararıyla aktif husumet yokluğundan reddedildiği, zira dava, davacı şirket tarafından değil de çeklerde ciranta olarak dahi görünmeyen davacı çalışanı … tarafından açıldığı” gerekçeleriyle davacının iddialarını ispatlayamadığından bahisle davanın reddine, davasında kötü niyetli olduğundan % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ile davacının ticari defterlerinde davalı ile ticaret olmadığının tespit edildiğini, buna rağmen kararın çelişkili olduğunu, fatura ve muhteviyatının teslim edilmediğine ilişkin savunmanın değerlendirilmediğini, ispat yükünün davalıda olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.20/03/2023