Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/876 E. 2023/496 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)|Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 14/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketinin, davalı şirketin 15/11/2010-2011 vadeli …. sigortacısı olduğunu, 18/05/2011 tarihinde davalıya ait …. plakalı motosikletin …. sevk ve idaresinde ilen …. plakalı araçla yaralamalı trafik kazasına karıştığını, kaza sonucu yaralanan 3.şahsa 64.007,02.-TL tazminatın müvekkili şirketçe ödendiğini, kaza anında sigortalı aracı kullanan sürücü …. ın kaza anında yeterli ehliyetnameye sahip olmaması nedeniyle 3.şahsa ödenen tazminatın rücuen sigortalısından tahsili için davalı hakkında Antalya 14. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiklerini, ancak davalı şirketçe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zaman aşımı itirazında bulunarak, davacının zaman aşımına uğramış bir borcu ifa etmesi sebebiyle müvekkiline rücu etmesinin söz konusu olamayacağını, kusura ilişkin olarak da; kazanın oluşumunda …. plakalı motosiklet sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kaza esnasında kaskının olmadığını, ayrıca motosikletin farlarının da yanmadığını, bu nedenle yeniden kusur tespiti yapılması gerektiğini belirterek, haksız ve dayanaksız davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin davalı şirketin 15/11/2010-2011 vadeli …. poliçe vadesi içinde 18/05/2011 tarihinde davalıya ait …. plakalı motosiklet …. sevk ve idaresindeyken …. plakalı araçla yaralamalı trafik kazasına karıştığını, kazada yaralanıp malul kaldığı iddiası ile dava dışı …. ın müvekkili şirkete vekili vasıtasıyla başvurusu üzerine …. nolu hasar dosyası ile açılmış ve kendisine 20/11/2013 tarihinde 64.007,02 TL tazminat ödendiğini, bu nedenle dava konusu aynı olan Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dosyası ile bu dosyanın usul ekonomisi açısından birleştirilmesine karar verilmesini, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin 3.şahsa ödediği 6.147 TL tazminatın ödeme tarihi olan 21/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacı sigorta şirketinin, davalı şirkete ait …. plaka sayılı motosikleti 15/11/2010-2011 tarihleri arasını kapsar şekilde …. poliçesi ile sigorta teminatı altına aldığı, sigortalı olan motosikletin 18/05/2011 tarihinde, gerekli ehliyetnameye sahip olmayan dava dışı …. sevk ve idaresindeyken, …. plakalı motosikletle çarpışarak trafik kazasının meydana geldiği, kaza nedeniyle yaralanan …. plakalı motosiklet sürücüsüne 64.007,02.-TL tazminat ödendiği, sigortalı aracın gerekli ehliyetnameye sahip olmayan kişiye kullandırıldığından bahisle sigortanın bu ödemenin iadesi için işleten davalı sigortalı hakkında icra takibi başlattığı, takibe itiraz üzerine itirazın iptali için eldeki davanın ikame edildiği, kazada yaralanan sürücünün gelişen durum, maluliyet artması iddiası üzerine sigorta tarafından dava dışı sürücüye 21/08/2015 tarihinde ayrıca 6.147 TL tazminat ödemesi yapıldığı ve bu ödemenin aynı sebeple iadesi için de birleşen rücuen alacak davasının ikame ediliği, 2918 Sayılı KTK’nın 38. Maddesinde, “Sürücü belgesi sınıfları, belge sahiplerine sürme yetkisi verilen motorlu araçların cinsleri, özellikleri, sürücü belgelerinin şekli, içeriği ve verilmesine ilişkin hususlar ile Uluslararası Sürücü Belgesinin verilmesine dair usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
” hükmünün düzenlendiği, bu maddeye dayalı çıkarılan yönetmeliğin kaza tarihindeki düzenlemesine göre “A2 sınıfı sürücü belgesi gücü 35 kilovatı ve gücünün ağırlığına oranı 0,2’yi geçmeyen, sepetli veya sepetsiz iki tekerlekli motosikletler ile gücü 15 kilovatı geçmeyen üç tekerlekli motosikletleri kullanacaklara verilir.”. “e) B sınıfı sürücü belgesi otomobil ve kamyonet kullanacaklara verilir.” şeklinde düzenleme olduğu, dosya kapsamına göre sigortalı motosikleti kullanan …’ın kaza tarihinde B sınıfı sürücü belgesi olduğu ancak motosiklet kullanmak için geçerli A2 sınıfı sürücü belgesinin bulunamadığı hususunun sabit olduğu, kaza tespit tutanağında da B sınıfı ehliyetinin olduğu hususunun belirtildiği, poliçenin tanzim edildiği tarihte yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4 maddesinde Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı düzenlenmiş olup B.4-c’ye göre Tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmiş ise ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hususunun düzenlendiği, buna göre ödeme tarihi itibariyle davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin somut olaya uygun olup olmadığı, reel olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda davalının savunmaları da gözetilerek kazadaki tarafların kusur oranlarının ve ödemeye esas alınan maluliyetin somut olayda kabul edilebilir düzeyde olup olmadığının tespit edilmesi gerekmiş, hükme esas alınan denetime elverişli raporlara göre kazanın meydana gelişinde davacı sigorta şirketine sigortalı olan aracın sürücüsünün %20 kusurlu olduğu, kalan kusurun diğer sürücüye ait olduğu ve diğer sürücünün kaza nedeniyle sürekli iş göremezliğinin %11, geçici iş göremezliğinin ise 8 ay süreli olduğunun kabulü ile bu kapsamda davacı sigorta şirketinin ödeme tarihi itibari ile ödemekle yükümlü olduğu meblağın 9.847,92.-TL olarak hesaplandığı, davacı sigortacının kendi sigortalısı aracı %75 kusurlu, karşı taraf sürücüsünü %37 malul olarak kabul ederek yaptığı ödemenin gerçek zarardan fazla olduğu dikkate alındığında davacının 9.847,92.-TL tazminat ödemesini davalıdan talep etmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren veya zarar gören yerine geçeceği, dava hakkının tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal edeceği, bu nedenle sigortacının akidine rücu edebilme tarihinin, hak sahiplerine ödeme yaptığı tarihi olarak kabul edildiği, kanundan kaynaklanan bu temerrüt hali için ayrıca bir ihtara gerek olmadığından ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği ve talep edilen faizin yerinde olduğu ancak rücu edilecek miktarı likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği, birleşen dosyaya konu ödemenin de gerçek zarardan fazla olduğundan talep edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3 maddesi uyarınca maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi halinde, karşı taraf vekili yararına bu tarifenin 3. Kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğini, mahkemece bu madde hükmüne aykırı olacak şekilde davalı lehine fazladan vekalet ücretine hükmedildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkiline atfedilen %20 kusur oranını kabul etmediklerini, dosyada aldırılan tüm raporlarda, rapor hazırlanabilmesi için dava dışı 3. Kişinin hazır ettirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, evraklara dayalı alınan bilirkişi raporunu ve maluliyet raporunu kabul etmediklerini, maluliyet raporlarının çelişkili olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan 3. Kişiye ödenen maddi tazminatın yeterli ehliyetnamenin bulunmaması nedeniyle itirazın iptali yoluyla sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ödeme tarihi ile icra takip tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamasına, davacının dava dışı …. ‘ı hazır etme yükümlülüğünün bulunmamasına, dava dışı …. a ait tıbbi bilgi ve belgeler dosya kapsamına aldırılarak maluliyet raporunun aldırılmasına (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/16519 Esas, 2014/13360 Karar sayılı ilamı), hükme esas alınan kusur raporu, maluliyet raporu ve aktüer bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmasına göre kararın aşağıda belirtilen bent haricinde usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekili ve davalı vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Takip dayanağı dava dışı 3. Kişiye ödenen maddi tazminat alacağından kaynaklanmaktadır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3 maddesinde, maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği düzenlenmiştir. Mahkemece anılan hükme aykırı olarak davalı lehine fazla vekalet ücreti hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilebilecektir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince açıklanan gerekçelerle kabulüne, sair istinaf sebeplerinin reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
4-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının Antalya 14. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin;
9.847,92.-TL asıl alacak,
312,67.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.160,59.-TL üzerinden DEVAMINA,
Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
a-Alınması gerekli 694,06.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.127,80.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 433,73.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından yatırılan 694,06.-TL peşin harç, 25,20.-TL başvurma harcı ve 41,50.-TL tedbir harcı olmak üzere toplam 760,76.-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 2.958,55.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 455,20.-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davalı tarafından yapılan (tanık davetiye, talimat) gideri olmak üzere toplam 220,80.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 186,82.-TL’ sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
e-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
f-Davanın reddedilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/3.maddesine göre takdir ve tayin olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas sayılı davasının Reddine,
a-Alınması gerekli 54,40.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 104,98.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 50,58.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
b-Yargılama gideri ana davada değerlendirildiğinden yeniden karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
c-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
d-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
6-Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;
a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gerekli 694,06 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 187,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 506,94 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
b-Davalı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalı tarafa İADESİNE,
7-Davacı vekilinin istinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 58,75 TL posta masrafı olmak üzere toplam 221,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
e-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.14/03/2023

….