Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/12/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 07/03/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil ile davalı firma arasındaki ticari ilişki kapsamında takibe dayanak cari hesap konusu ürünlerin davalıya satıldığını ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, malların teslimine rağmen cari hesap bedelinin davalı tarafça ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilin alacağının tahsili amacıyla borçlu aleyhine Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, ancak davalı borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek davalı tarafından icra müdürlüğü’ne yapılan itirazın iptaline, İ.İ.K hükümleri gereği %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cari hesap ekstresine başka bir dayanağı olmaksızın açıkça kötü niyetli haksız ve mesnetsiz olarak açılan işbu davanın reddi gerektiğini, müvekkilin davacı şirkete davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği gibi bir borcunun bulunmadığını, müvekkil, davacı yanın dava dilekçesinde bahsi geçen miktarlar karşılığında bir hizmet almadığını, davacının fatura bedelleri karşılığında hizmet veya mal teslim ettiği iddiasında ise bunu ispatla mükellef olduğunu, cari hesap ilişkisine ilişkin alacakların beş yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, zaman aşımı süresinin geçtiğini, faturayı kabul etmediklerini, takip konusu bedel karşılığı mal ve hizmetin teslim edildiği hususunda ispat yükünün davacıda olduğunun tespitine, Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına tarafımızca yapılan itirazın haklı olduğunun tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı tarafça davalıya kesilen faturaların ve içeriği malların davalıya teslim edildiği, takip konusu cariyi oluşturan faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup, davacının defterlerine göre bir kısım ödeme sonrası takip tarihi itibariyle davacının 9.978,77-TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu, davalının defterlerine göre ise davalının ödemeler sonrası bakiye 9.696,38-TL tutarında davacıya borçlu olduğu, davacının defterleri usulüne uygun olmasa da davalının defterlerinin usulüne uygun olup, defterler arasındaki tek farklılığın da, davalıda kayıtlı olup davacıda kayıtlı olmayan,” Sgk ödemesi” açıklamasıyla borçtan düşülen 282,90-TL tutarlı ödeme olduğu, davalı her ne kadar faturaların deftere işlenmesinin malların teslim edildiğini göstermeyeceğini belirtse de, faturaların davalının usulüne uygun tuttuğu defterlere işlenmiş olmasının malların teslimine karine oluşturduğu, zira faturaları teslim alan davalının TTK’nın 21/2 maddesinde yazılı 8 günlük süre içerisinde faturalara itiraz etmediğinden fatura konusu içeriği kabul etmiş sayıldığı, davalının davacıdan mal alımı yaptığına ilişkin …na alış beyannamesi de sunduğu, ayrıca her iki tarafın defterlerinde de davalı tarafça yapılan bir kısım ödemelerin kayıtlı olduğu, bakiye borç yönünden davalının ödeme yönünde bir savunması olmadığından bakiye borcu ödediğini iddia ve ispat edemediği, bilirkişi raporunda geçen …ödemesi açıklaması ile borçtan düşülen tutarla ilgili olarak da, davalının herhangi bir ödeme belgesi ibraz edemediği, bu nedenle mahkememizce dikkate alınmayan söz konusu 282,90-TL’lik ödeme dışında tarafların defterlerinin birbiri ile uyumlu olup takip tutarı kadar davalının davacıya borçlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından düzenlenen faturanın müvekkilinin ticari defterlerinin işlenmiş olmasının tek başına malın teslim edildiğini gösteren bir delil olmadığını, faturaya konu malların teslim edilmediğini, işlem yoğunluğu ve beyanname sürelerinin kaçırılmaması amacıyla faturaların önce ticari defterlere kayıt edildiğini, daha sonra içeriğinin kontrol edildiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmasına ve BA formlarının davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirilmiş olmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 681,64 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 170,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 511,23 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.07/03/2023
…