Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/866 E. 2023/613 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 11/12/2020
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 24/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirketin Antalya’da gıda ve tarım sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin … ve …’ten olan alacaklarına ilişkin iki adet çek aldığını, bu çeklerin bankadaki kredilerine teminat için verilmek istenildiğini ancak banka tarafından çeklerin muteber görülmediğini, bu nedenle müvekkilince çek sahibi …’e tahsilat riski bulunduğundan iade almasını ve yerine nakit ya da başka bir çekle ödeme yapılmasını talep ettiğini, akabinde de çekleri iade almayı kabul ettiklerini, çeklerin imza karşılığında iade edildiğini, çekler iade edildikten uzun bir süre geçtikten sonra müvekkilince sehven ciro yoluyla iptal yapılmaması üzerine müvekkilinin cirosu muhafaza edilerek davalı şirkete verildiğini ve bu firma tarafından çeklerin bankaya ibraz edildiğini, müvekkilinin cirosundan sonra doğrudan bu firmaca ciro atıldığı ve ciro silsilesinde davalının müvekkilinden alacaklı gibi gösterildiğinin tespit edildiğini, bu şekilde müvekkilinin hiçbir borcunun bulunmadığı ve iade ettiği çekler nedeniyle borçlu gibi işleme maruz kaldığını, konu hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasından işlem başlatıldığını belirterek sonuç olarak davanın kabulüne yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasına rağmen davalı davaya cevap sunmamıştır.
Mahkemece, …. Şubesine ait 10/06/2016 keşide tarihli … seri numaralı 25.180,00.-TL bedelli ve …. Şubesine ait 22/06/2016 keşide tarihli … seri numaralı 24.225,00.-TL bedelli çekler’in … tarafından keşide edilerek davacı lehtar-ciranta İlsel … Limited Şirketi’ne verildiği; davacının davaya konu çekleri …’e iade edildiği ve … tarafından iade edilen çekler ciro edilmeden davalı şirkete verildiği; her ne kadar çekin arkasındaki ilk cironun davacı lehtara ait ise de, davacı şirket ile davalı şirket arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığı, belirtilen 2 çekin … tarafından davalı şirkete kargo yoluyla gönderdiği hususu davalı şirket yetkilisinin beyanıyla da sabit olduğundan davaya konu çeklerde davacı şirket ile ilgili ciro zincirinin kopuk olduğunun kabulü gerektiğinden, davaya konu çekler nedeni ile davacı şirketin davalı …. Ticaret Limited Şirketine borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin meşru ve iyi niyetli hamil olduğunu, davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, basiretli bir tacir gibi davranmayarak, çekleri iade ederken cirosunu iptal etmeyen davacının sorumluluktan kurtulamayacağını, davalının davacıdan ciro yoluyla aldığı kıymetli evrak nedeniyle alacaklı olduğunun göz ardı edilerek müvekkili aleyhine kurulan hükmün hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davacı ile keşideci veya dava dışı …. arasındaki hukuki ilişkilerin bilebilme imkanının olmadığını, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, davacı tarafça da dava dilekçesinde belirtildiğini, davacının çeki keşideciye iade ettiğine dair iddialarının şahsi def’i niteliğinde olduğunu, şahsi def’ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, bu def’inin müvekkiline karşı ileri sürülebilmesi için müvekkilinin çeki iktisat etmekte kötüniyetli olduğunu ve kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, bu hususta dosya kapsamında herhangi bir delilin bulunmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, …. Şubesine ait 10/06/2016 keşide tarihli … seri numaralı 25.180,00.-TL bedelli çek ile … Bankası … Şubesine ait 22/06/2016 keşide tarihli … seri numaralı 24.225,00.-TL bedelli çeklerden dolayı davacının davalı şirkete borçlu olup olmadığına ilişkin icra takibinden önce açılan menfi tespit davası niteliğindedir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davaya konu çeklerin keşide tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 790/1. maddesinde; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kimse, çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır”
792. Maddesinde de, “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle yükümlüdür.” hükümlerine yer verilmiştir.
…. Şubesine ait 10/06/2016 keşide tarihli, … seri numaralı, 25.180,00.-TL bedelli çekin keşidecisinin …, lehtarının davacı İlsel … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, arka yüzündeki ciroların sırası ile … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve davalı … Ticaret Limited Şirketi olduğu, …. Bankası …./… Şubesi tarafından elektronik takas ortamında 10/06/2016 tarihinde ibraz edildiği, karşılıksız işlemine tabi tutulduğu, daha sonra davalı … Ticaret Limited Şirketi tarafından … Şubesine 27/12/2016 tarihinde ibraz edildiği görülmüştür.
… Bankası … Şubesine ait 22/06/2016 keşide tarihli, … seri numaralı, 24.225,00.-TL bedelli çekin keşidecisinin …, lehtarının davacı … Limited Şirketi, arka yüzündeki ciroların sırası ile … Limited Şirketi ve davalı … Ticaret Limited Şirketi olduğu, davalı şirket tarafından ibraz edilmesi üzerine …. A.Ş. …. /… Şubesi tarafından elektronik takas ortamında 22/06/2016 tarihinde ibraz edildiği, karşılıksız işlemine tabi tutulduğu, çeklerde ciro zinciri kopuk olmadığından davalı alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, lehtar konumunda olduğu çeklerden dolayı bedelsizlik iddiasına dayanarak, menfi tespit isteminde bulunmuştur. Çeklerin arka yüzünde lehtar ismi ve ciro imzası bulunmaktadır. Davalı şirket ise lehtardan ciro ile çeki alan konumundadır. Çek metninde geçerli bulunan ciro silsilesine göre çeki elinde bulunduran hamil, yetkili hamil konumundadır. İspat külfeti davacıda olup, davacı, davalı hamil şirketin kötüniyetli olduğunu yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Davalı şirketin bile bile davacıyı zarara uğratmak için kötü niyetli bir şekilde çeki iktisap ettiğinin kanıtlanamadığı, cirosu iptal edilmediği sürece davacı lehtarın bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olduğu, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 08/03/2016 tarih, 2015/12761 Esas, 2016/4162 Karar, 09/06/2016 tarih, 2016/1091 Esas, 2016/10411 Karar sayılı ilamları), ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece ciro zincirinin kopuk olduğu ve taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuş, davalının istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin olarak yatırılan 843,72 TL harçtan mahsubuyla bakiye 663,82 TL harcın talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/03/2021 tarih ve … Esas – … Karar sayılı, 2021/194 Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
c-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
d-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
e-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
f-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 843,41 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.24/03/2023

….