Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/84 E. 2022/1570 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/09/2020
DAVANIN KONUSU:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 03/11/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin 73 yaşında emekli herhangi bir ticari faaliyeti bulunmayan birisi olduğunu, 04/09/2018 tarihinde müvekkilinin kapısına gelen ve müvekkilinin tanımadığı kurye görünümündeki şahısın evrak teslim edeceğini ve tesli aldığına dair imza vermesi gerektiğini belirtmesi üzerine müvekkiline dört farklı yere imza attırdığını ve müvekkiline 2 adet zarf teslim ettiğini, müvekkilinin imzalarının alan şahıs gittikten sonra teslim aldığı zarfları açan müvekkilinin zarfların içerisinde resmi bir belgenin olmadığını, her iki zarfın içerisinde de sayın … mübarek kurban bayramınızı en içten dilekçelerimle kutlar sağlık huzur mutluluklar dilerim … yazılı birer kağıt parçası olduğunun görüldüğünü, … isimli bir şahsı tanımayan bugüne kadar bu şekilde bir bayram tebriği almayan müvekkilinin durumu çocuklarına anlattığını, çocuklarının dolandırıcı olabileceğini söylemesi üzerine Sanayi Polis Karakoluna giderek durumu izah ettiklerini, müvekkilinin 06/09/2018 tarihinde dilekçe ile Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapıldığını, davalı tarafından müvekkili aleyhine 14/09/2018 tarihinde Antalya 15. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden 17/02/2016 tanzim tarihli 13/06/2016 vade tarihli 450.000,00 TL bedelli bonoya dayalı icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin müvekkiline 17/09/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının müvekkiline ait taşınmazda bir kısa süre kiracı olarak ikamet ettiğini, kira borçlarını dahi ödemeden taşınmazı terk ettiğini, müvekkilinin icra takibinin dayanağını teşkil eden bonoyu imzalamadığını, davalının hakkında açılmış çok sayıda dolandırıcılık dosyası olduğunu, Antalya 15. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin sonucunda Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin şikayeti üzerine başlatılan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma ve … karar sayılı kararı ile müştekinin attığı imza nedeniyle kullanılan bir belge olmadığı, takibi mümkün bir suç bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiğini, takipsizlik kararına karşı itiraz başvurusunda bulunulduğunu, davalı tarafından Antalya 15. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde müvekkilinin … Bankası … Şubesinde bulunan 45.325,20 TL parası üzerine haciz konulduğunu ve söz konusu bedelin davalıya ödendiğini, takip konusu senedin hile ile elde edildiğini, bu nedenlerle dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasını, müvekkilinin banka hesabından tahsil edilen 45.325,20 TL’nin istirdadı ile ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, dava konusu bono nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı asilin Antalya Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadede tanımadığını beyan ettiğini, fakat dava dilekçesinde de kendisinin kiracısı olduğunu beyan ettiğini, davacının beyanlarında hep bir tutarsızlık olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu, senette şahıs borçlarından tek imza kuralı geçerli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Yargılama devam ederken alacaklı temlik alan vekilinin icra dosyasına 31.12.2019 tarihinde sunduğu dilekçe ile ” takibe konu alacaktan tüm fer’ileri ile birlikte feragat ediyorum ” şeklinde yazılı beyanda bulunmuş olduğu, yine icra dosyasının tetkikinden icra dosyasının temlik edildiği 15.02.2019 tarihinden önce dosya borçlusu davacının dosyaya 05.11.2018 tarihinde 45.325,00 TL yatırdığı, bu paranın o tarihteki alacaklı …’a ödendiği, Antalya C. Başsavcılığının … soruşturma nolu evrakı ile Antalya 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin … sorgu nolu evrakının tetkikinden ve şüpheli sıfatı ile ifadesi alınan dosyamız davalısı …’ın savcılık ve sorgu hakimi huzurunda verdiği beyanlarından davaya ve takibe konu bononun davacıdan hile yolu ile alındığı, davacının takibe konu bono nedeniyle bono lehdarı …’a borcu olmadığı, dolayısı ile icra takibine konu alacağı mevcut hali ile temlik alana karşı da herhangi bir borcunun bulunmadığı, yargılama sırasında menfi tespit davasının konusuz kaldığı, dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu ve davanın esasında da haklı olduğu, dolayısı ile davalıların yargılama giderlerinden sorumlu olmaları gerektiği, istirdat davasının da aynı gerekçe ile kabul edilmesi gerektiği, davacının borçlu olmadığı halde icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı 45.325,00 TL’lik ödemeyi davalı …’dan tahsil edilmesi gerektiği gerekçeleriyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı temlik alan vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, davacı hakkında ne takip başlatan nede ödemeyi alan kişi olduğunu, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
“Dava Konusunun Devri ” başlıklı HMK’nın 125. Maddesine göre;
1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde dava davacı lehine sonuçlanırsa dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
(2) Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
Bu hüküm uyarınca eldeki davada davalı temlik alanın davada davalının yerine geçtiği ve dava davacı lehine sonuçlandığından devreden ile birlikte yargılama giderlerinden müteselsil sorumlu olduğu anlaşılmakla istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 774,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 693,40 TL istinaf karar harcının davacının ilk derece mahkemesince talebi halinde davalıya iadesine,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.03/11/2022