Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/8 E. 2022/1562 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
DAVANIN KONUSU : İstirdat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 01/11/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Müvekkilinin hamili olduğunu, … Bankası … Şubesine ait 10/04/2019 tarih ve … seri numaralı 22.500,00 TL bedelli çeki kaybettiğini, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını, bu esnada Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından söz konusu çekin davalı tarafından takibe konu edildiğini, çekin arkasında yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, dava konusu çekin müvekkilinin elinden rızası dışında çıktığını, çekin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Çekin sebepten mücerret olduğunu, çekin kendilerine müvekkilinin iş ilişkisi olan … tarafından getirildiğini, … ve …’ un arkadaş olduğunu, çekin keşidecisi ile davacının danışıklı dövüş içerisinde olduklarını davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, “… Dava çekin rızası hilafına elinden çıkma iddiasına dayalı çek istirdadı davasıdır. Dava konusu çekin incelenmesinde davacının lehtar ve birinci ciranta olduğu, davalının hamil olduğu görülmekte ise de; çekteki davacı adına bulunan ciranta imzasının davacıya ait olmadığı, nitekim davalının da çeki davacı ile olan ticari ilişki uyarınca almadığını söz konusu çekin dava dışı … isimli kişi tarafından davalıya getirildiği, davalının cevap dilekçesinden sabit olmakla çekteki ciro sisilesinin bu haliyle kopuk olduğu, davalının tacir olduğu ve basiretli davranma yükümlülüğü altında bulunduğu, bu haliyle çeki kabul etmesinin ağır kusur olduğu, bu haliyle çekin istirdadı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın hüküm fıkrasında belirtildiği şekilde kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mukayese imzaların dahi birbiri ile benzeşmediği itirazlarının değerlendirilmeye alınmadığını, haricen tespit ettikleri davacıya ait bir kısım imza örneklerini de dilekçe ekinde sunduklarını, bu imza örneklerinden de görüleceği üzere davacının imzalarının tamamının birbirinden farklı olduğunu ve davacının sabit bir imzasının bulunmadığını, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olup davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunmamasının çeki geçersiz kılmayacağını, hakkaniyete aykırı ve eksik inceleme ile tesis edilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bilimsel verilere uygun tarafsız ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporuna göre çekteki imzanın davacıya ait olmadığının belirtildiği, davacının sabit imzasının bulunmadığı iddiasının yeniden bilirkişi raporu alınmasını gerektirmeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.536,97 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 384,25 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭1.152,72‬ TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE, Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.01/11/2022

….