Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/741 E. 2023/1517 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 16/12/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 21/09/2023

İlk derece mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Lara/Antalya şubesi ile dava dışı … Tarım Gıda Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti. arasında imzalanan 16.02.2018 tarihli genel kredi sözleşmeleri uyarınca adı geçen şirkete kredi limiti açılarak kullandırıldığını, borçlu şirketin ortakları davalılar … ve …’ın genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine Antalya 3. Noterliği’nin 24/05/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle hesapların kat edildiği ve güncel borç tutarının borçlulara gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine, kefil … ve … hakkında Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini beyan ederek davalılarca yapılan itirazın iptaline ve kötüniyetli olarak takibin durdurulmasına sebep olan davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … Tarım Gıda Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti. hakkında Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında konkordato davasının bulunduğunu, mahkemece 19.02.2019 tarihli kararla kesin mühlet kararı verildiğini, davacı bankanın kötüniyetle kefil durumundaki davalılar hakkında takip başlatarak tahsilat yapma yoluna gitmeye çalıştığını, bunun konkordatonun ruhuna aykırı olduğunu, kefalet sözleşmesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, kefil olunan miktarın ve sürenin açıkça yazılmadığını, eşlerinin rızasının alınmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, kötüniyetle alacak iddiasında bulunan davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; genel kredi sözleşmesine bağlı kefalet sözleşmesinin 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 582. ve 583. maddelerine uygun olarak düzenlendiği ve geçerli olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde bu hususa yönelik itirazların yerinde olmadığı, ticari kredilere fiilen uygulanan akdi faiz esas alınarak, sözleşme uyarınca akdi faizin % 50,00 fazlası üzerinden temerrüt faizi işletileceği, bankanın fiilen uyguladığı %22,50 akdi faiz oranına %50,00 ilave edilerek bulunacak %33,75 temerrüt faiz oranı üzerinden hesap yapılması gerektiği bilirkişi tarafından hesaplandığını, yapılan hesaplama ve bilirkişi rapor içeriğinin dosya kapsamına uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın hükümde yazılı miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, Gebze 3. Noterliği’nin 24.05.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, temerrütün gerçekleşmediğini, davacı tarafından işletilmiş faiz ve uygulanan faiz oranının reddi gerektiğini, dava dışı … Tarım Gıda Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti. hakkında Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında konkordato kararı verildiğini, davacı bankaya olan borcunun sabitlendiğini ve ödeme planına alındığını, davacı bankanın kötüniyetle, kefil durumundaki davalılar hakkında takip başlatarak tahsilat yapma yoluna gitmeye çalıştığını, bunun konkordatonun ruhuna aykırı olduğunu, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelenmesinde asıl borçlu şirketin davacı bankaya borcunun 20.000,00 TL olarak hesaplandığını, kefalet sözleşmesinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, kefil olunan miktarın ve sürenin açıkça yazılmadığını, eşlerinin rızasının alınmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK’nın 355/1. maddesi gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, dava dışı asıl borçlu şirket hakkında verilen kesin mühlet kararının davalı kefillerin kefaletinden doğan borçlarına etkisinin bulunmamasına, davalıların temerrüde düşülmüş olduğunun anlaşılmasına, kefalet sözleşmesinin yasada aranan şartları taşımasına ve dosyada düzenlenen bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup; bu haliyle kararın usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılmasına göre yukarıda açıklanan gerekçelerle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 hükmü uyarınca esastan reddine karar vererek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 13.925,53 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 3.481,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.444,15 TL harcın davalı taraftan alınarak Hazine’ye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalıların istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama masraflarının kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 21/09/2023