Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 17/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 25/09/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 17/10/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle: davalıya müvekkili tarafından satılıp teslim edilen perde/jaluzi bedeli için düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmemesi üzerine hakkında Antalya 15. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle: müvekkili hakkındaki takibe dayanak faturanın müvekkili şir- ket kayıtlarına girmediği, faturayı müvekkili şirket adına alan …’in müvekkili şirket çalışanı olmadığı, takibin malların teslim edildiği kişiye yöneltilmesi gerektiğini savun- masıyla; davanın reddine, alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesin karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; Davalı tarafça hakkındaki takibe daya- nak fatura muhteviyatı malları fatura suretini imzalamak suretiyle teslim alan …’in davalıya ait tadilat işlerini mimar olarak üstlendiği, üstlendiği bu dönemde malları davalı adına teslim aldığını beyan ettiği, bu beyandan fatura muhteviyatı malların davalıya teslim edildiği kanaatine varıldığını gerekçesiyle; takibin asıl alacak miktarı üzerinden deva- mına ve inkar taziminatına hükmedilmiştir.
Karar davalı tarafça istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinafında özetle; Hükme esas alınan tanık beyanlarının soyut beyan- lar olduğu, müvekkili adına teslim aldığı yönündeki beyanlarına dayanak gösterdiği yazışma- ların bu beyanlara somutluk kazandıramayacağı, zira müvekkili tarafından bu tanığa müvek- kili adına mal teslim alma yetkisi verilmediği, teslim olgusu bir hukuki işlem olmakla tanıkla ispatlanamayacağını belirterek; kararın kaldırılmasına davanın reddine ve kötüniyet tazmina- tına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava faturaya bağlı alacağın tahsili için girişilen takibe yapılan itirazın iptaline iliş- kin olup, mahkemece davalının itirazı takibe konu fatura alacağı ile sınırlı olarak iptal edil- miştir.
Uyuşmazlık, davacının fatura muhteviyatı malları teslim aldığı uyuşmazlık konusu olmayan ve yine davalı şirkete mimarlık hizmeti veren tanığın bu malları davalı şirket adına teslim aldığı yönündeki beyanından malların davalı şirkete teslim edilmiş sayılıp sayılama- yacağı hususundadır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davaya konu icra dosyası incelendiğinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 27/12/2017 tarihli 15.750 TL bedelli faturaya dayalı olarak 24/07/2018 tarihinde 15.750,00 TL asıl alacak 976,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.726,07 TL üzerinden genel haciz yoluyla takibe girişildiği, davalı borçlunun bu takibe borç ve ferileri yönünden yaptığı itiraz üzerine takibin 01/08/2018 tarihi itibarıyla durduğu görülmüştür.
Mahkemece inceletilen taraf defterlerine göre, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu dayanak faturanın davalı adına borç kaydedildiği; davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
Malları davalı adına teslim aldığı iddia edilen tanık … beyanında özetle, kendisinin mimar olduğu davalıya ait üç ayrı şubede yapılacak tadilat işlerini üstlen- diği, bir kısım ödemeyi davalı tarafça kendisine teslim edilen kredi kartlarıyla yaptığı, kimi siparişleri olduğu gibi dayanak fatura muhteviyatı malları da kendisinin teslim aldığı, tuta- naktaki imzanın kendisine ait olduğunu beyan ettiği görülşüm; davalı tanığı da beyanında özetle; kendisinin davalı şirketin mali müşavirliğini yapmaktığı, davaya konu faturanın bir suretinin defter kapanış döneminden sonra kendisine teslim edildi ancak dönem kapandı- ğından defterlere işlemediğini ifade ettiği görülmüştür.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgiler, yasaya uygun gerektirici nedenler, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması, bir hukuki işlem olmakla teslim olgusunun yazılı dellille ispatı gerekmesi, davacının bu anlamda malların teslimine ilişkin tutanak düzenlemiş olması ve tutanağın davalı adına teslim alan tarafından imza atılmış olması, tutanağı imzalayan kişinin o dönemde davalıya ait bir kısım işi üzerine aldığının anlaşılması, dayanak faturanın davalı muhasebeci- sine götürüldüğünün anlaşılması karşısında; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görül- mediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.075,88 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 268,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 806,91 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.17/10/2023
…