Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/713 E. 2023/371 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 22/01/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 28/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil şirketin Antalya ve çevre illerde ilaç ve … ürünlerinin satışı ile iştigal ettiğini, davalının müvekkil şirkette telefon satış görevlisi olarak çalışmakta iken emeklilik nedeni ile istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, davalının tek taraflı istifa beyanı nedeniyle iş akdinin sonlandırılmasından bir süre sonra davalının, müvekkili ile aynı iştigal alanında faaliyet gösteren rakip firma … Deposu AŞ isimli şirketin Antalya şubesinde çalıştığını, davalının müşteriler ile iletişime geçerek … Deposu AŞ ile çalışmaları konusunda telkinde bulunduğunun taraflarınca öğrenildiğini, davalının rekabet yasağını ihlal ettiğini ve sözleşmede belirtilen cezai şartı ödemesi gerektiğini ileri sürerek, davalının itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, müvekkilinin davacı şirkette her ne kadar satış görevlisi olarak çalışmış ise de gelen telefonlara baktığını, müvekkilinin müşterileri aramadığını, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, rekabet sözleşmesi ve iş sözleşmesinin sadece işçi aleyhine cezai şart içeren hükümler içermesi nedeniyle geçersiz olduğu, davalının müşterilerin telefonlarına baktığı, işin mahiyeti itibariyle rekabet yasağını ihlal eden bir faaliyetinin olmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararında cezai şart kavramının unsurların değerlendirilmesinde hataya düşüldüğünü, rekabet yasağını içeren sözleşmelerde cezai şartın geçerli olabilmesi için karşılılık unsurunun aranmayacağının açık olduğunu, davalının 13/03/2010 tarihinden istifa tarihine kadar çalıştığı süre zarfından müvekkili şirket bünyesinde nitelik ve tecrübe kazandığını, davalı işçinin haksız rekabet şartlarına uymadığının sabit olduğunu, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
TBK’nın 447/2. maddesine göre, “sözleşme haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilirse rekabet yasağı sona erer.”
Dosya kapsamının incelenmesinde, davalının emekli olarak başka bir işyerinde çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Emeklilik haklı bir fesih nedeni olduğundan rekabet yasağı emeklilikle birlikte sona erdiğinden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.28/02/2023
….