Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/71 E. 2022/1648 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 11/11/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Asıl davada davacı vekili, müvekkili sigorta şirketine 22/04/2019 – 22/04/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS ile sigortalı, davalıya ait, … plakalı araç, yine davalı sürücü tarafından sigorta sözleşmesine aykırı davranarak ehliyetsiz olarak sevk ve idaresindeyken, 13.05.2019 tarihinde, … plakalı araca çarpmak suretiyle meydana gelen trafik kazasında oluşan 9.245,34-TL hasar bedelinin 18.06.2019 tarihinde zarar görene ödendiğini, tazminat bedelinin davalıdan rücuen tahsili için Denizli 1.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında başlatılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, aynı olay nedeniyle 26/09/2019 tarihinde hak sahiplerine 1.664,16.-TL daha ek ödeme yapıldığını, bu ödemenin tahsili amacıyla Antalya 2.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında başlatılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, açılan dava aralarında fiili ve hukuki irtibat nedeniyle Antalya 3. ATM’nin … E. … K.sayılı kararıyla davaların birleştirilmesine, davaya mahkememiz dava dosyası üzerinden devamına karar verilmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl ve birleşen davada davalı vekili, hasar miktarının fahiş olduğunu, bilirkişi raporu aldırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, Antalya il emniyet müdürlüğünün 03/06/2020 tarihli cevabi yazılarında sigortalı davalının 27/12/2016 tarihinden beri A1-B1-F-M-A-A2-B sınıfı ehliyete sahip olduğu anlaşıldığından asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sigortalı davalının minibüs kullanmak için gerekli olan D1 sınıfı ehliyetine sahip olmadığını, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporuna itibar edilmediğini, hükümde bu durumun gerekçelendirilmediğini, yerel mahkeme tarafından gerekli – yeterli ehliyetnameye sahip olmayan sürücünün üçüncü kişiye verdiği zarardan dolayı, sigortacının yapmış olduğu ödemenin rücuen tahsili talebinin KTK’nın ve ZMSS Genel Şartları uyarınca kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, asıl ve birleşen dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuş olup, birleşen dava değeri 1.737,95 TL, asıl dava değeri ise 9.502,18 TL’dir.
1-Birleşen Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava yönünden;
02 Aralık 2016 gün ve 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasanın 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 TL’ye çıkarılmıştır. Bu miktar 2018 yılı için 3.560,00 TL, 2019 yılı için 4.400,00 TL’dir, 2020 yılı için 5.390,00 TL, 2021 yılı için 5.880,00 TL, 2022 yılı için 8.000,00 TL’dir.
İstinafa konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra 14/10/2020 tarihinde verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir.
İstinaf başvurusunun kesin nitelikte bir karara yönelik olup olmadığını denetleme görevi öncelikli olarak İlk Derece Mahkemesine aittir. Ancak İlk Derece Mahkemelerinin bu hususu gözetmeden dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ne şekilde bir karar verileceği 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesinde gösterilmemiş, sadece gerekli kararın verileceği ifade edilmiştir.
Bu konuda kanunda bir açıklık bulunmamakla birlikte 01/06/1990 tarih ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının bu tür olaylarda kıyasen uygulanması mümkündür. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı, İlk Derece Mahkemelerinden verilen bir kararın kesin nitelikte olmasına rağmen temyiz edilmesi ve İlk Derece Mahkemesi tarafından bu konuda bir karar verilmeksizin dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi halinde Yargıtay’ın, İlk Derece Mahkemesine bu konuda geri çevirme kararı verilmeksizin, temyiz talebinin reddine karar vermesinin mümkün olduğu yönündedir.
İlk Derece Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunun Yönetmeliğinin 8/11. maddesi gereğince Kanun Yolu Formu hazırlanmak suretiyle istinaf dilekçesiyle birlikte dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi halinde, İlk Derece Mahkemesinin istinaf kanun yoluna başvurulan kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşarak dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermiş olduğunu kabul etmek gerekir. Zira İlk Derece Mahkemesince kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşılması halinde ayrı bir karar yazılmamaktadır. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesinin kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaştığı kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince gerekli kararın (red kararının) verilmesi gerekecektir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karar 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğundan, davacının karara karşı istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Asıl dava yönünden;
Davacı vekili, dava dışı zarar gören araç için yapmış olduğu ödemelerin davadan rücuen tahsili için Denizli 1. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında 9.245,34 TL asıl alacak ve 256,84 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 9.502,18 TL’nin tahsili için takibe geçmiş, itiraz üzerine duran takibin devamı için eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. İtirazın iptali davası süresinde açılmıştır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’nde sigortalıya rücu koşulları K.T.K. ve ZMMS genel şartlarda düzenlenmiştir. Anılan yasa hükmüne göre, sigortalı, sigortacıya intikal eden haklarını ihlal edecek bir hal ve harekette bulunursa sigortacıya karşı sorumlu olur.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.b maddesi uyarınca, sürücünün geçerli ve yeterli sürücü belgesi olmaması halinde meydana gelen kaza sonucunda üçüncü kişiye ödenen tazminat, sigortalıdan rücuen talep edilebilir. Sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir.
Somut olayda, davacının ZMMS’i olduğu … plakalı davalı adına kayıtlı araç 13/05/2019 tarihinde … plakalı araca arkadan çarpmak suretiyle kaza yapmıştır. Aracın maliki ve sürücüsü davalının kaza tarihi itibariyle … plakalı Mercedes Vito marka model aracı sürmek için gerekli olan ehliyeti bulunmadığı Antalya Emniyet Müdürlüğünün 08/11/2022 tarih ve … sayılı yazıları ile aynı sayı ve 07/11/2022 tarihli yazılarından anlaşılmıştır. Buna göre, davalının sahip olduğu ehliyetin (A1-B1-F-M-A-A2-B sınıfı) kaza yapan … marka … model minibüsü sürme ehliyeti vermediği, davalı yeterli sürücü belgesi olmadığı aracı sürerken kaza yaptığı dolayısıyla rücu koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davaya konu olayda, sigorta konusu araç, yeterli sürücü belgesine sahip olmayan davalı tarafından kullanılırken riziko meydana geldiğine göre, KTK’nun 95 ve Poliçe Genel Şartlarının 4. maddesi uyarınca davacı sigortacı ödediği tazminatı kusur oranında davalı sigortalıya rücu edebilir. Dosyada mevcut makine mühendisi ve sigortacının vermiş olduğu 17/07/2020 tarihli raporla, meydana gelen kazada davalının %100 kusurlu olduğu, dava dışı zarar gören araca (… plakalı araç) kaza nedeniyle meydana gelen hasarın 9.245,34 TL olduğu, bu hasarın ödendiği, ödeme tarihinden itibaren faiz istenebileceği (Y 17. HD 2016/8343 Esas 2018/3844 Karar sayılı ilamı), buna göre asıl davada itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Ancak bu hususu yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilebilecektir.
Sonuç olarak, yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin birleşen dava yönünden istinaf başvurusunun usulden reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle asıl dava yönünden istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun birleşen dava yönünden 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle asıl davada davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/10/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ ASIL DAVA YÖNÜNDEN KALDIRILMASINA,
a-Asıl davanın KABULÜ ile; davalının Denizli 1. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyada yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
1-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 649,09 TL harçtan peşin olarak alınan 114,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 534,32 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yatırılan 114,77 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 159,17 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 70,70 TL tebligat gideri, 59,40 TL posta gideri, 1.200,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.330,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının asıl dava yönünden istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince asıl ve birleşen davada davacıya iadesine,
b-Davacının birleşen dava yönünden istinaf başvurusu reddedildiğinden 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından asıl davada istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 43,50 TL tebligat gideri, 43,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 235,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından birleşen davada istinaf incelenmesi için yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
f-Davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.11/11/2022

….