Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/690 E. 2023/545 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 20/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağı nedeniyle davalı aleyhine Antalya 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini, bu nedenle takibin durdurulduğunu, icra dairesinin yetkili olduğunu, müvekkil ile davalı arasında bir alacak borç ilişkisi olduğunu, müvekkilinin elinde davalının borçlu olduğunu gösteren ibraz süresi geçmiş …, …, … ve … nolu çekler olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli olması nedeniyle ibraz süresi içinde çekleri bankaya ibraz etmediğini, bunun sonucunda çeklerin kambiyo vasfını yitirmiş olduğunu, fakat alacağının halen devam ettiğini, çekler üzerinde davalının da inkar etmediği davalıya ait ciro mevcut olduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının açtığı davada haksız olduğunu, müvekkilinin icra dairesinin yetkisine itiraz etmediğini, davacının müvekkilinden alacağı olmadığını, davacının takibe koyduğu çekleri müvekkiline vermediğini, başka birisine verdiğini, bu nedenle müvekkilinin takibe itiraz ettiğini, çeklerin karşılığının kim tarafından çekildiğini bankalardan araştırılmasını talep ettiklerini, çeklerle davacı şirket ortağı …dan ev aldığını, davacının haksız ve kötü niyetli olarak bu davayı açtığını belirterek, bu nedenlerle davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”…davaya/ takibe konu …, …, … ve … nolu çekler zamanaşımına uğradığı, bu nedenle davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı ancak takibe konu …, …, … ve … nolu çekler davacı tarafından üçüncü kişilere ciro edildiği ve üçüncü kişiler tarafından bankadan tahsil edildiği, bu çekler üzerinde davalı tarafa ait ciro bulunmadığı, takibe konu … nolu çek ise lehtar olan davacı tarafından davalıya ciro edildiği ve davalı tarafından bankadan tahsil edildiği, davalının çeklerin keşidecisi olmadığını, dolayısıyla 6102 sayılı TTK.’nun 732. maddesi çerçevesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış bir dava olmadığı, davanın, temel ilişkiye dayalı (zamanaşımına uğramış çeklere ve 10/10/2013 tarihli sözleşmeye dayalı olarak) olarak açılmış sebepsiz zenginleşme davası olduğu, bu yönden yapılan araştırmada ise, davalının tacir olmadığı ve işletme defteri tuttuğu, bu duruma göre, uyuşmazlığın kaynağının zamanaşımına uğramış çekler olması, zamanaşımına uğrayan çekler kambiyo senedi niteliğinde olmayıp, yazılı delil başlangıcı sayılması (HGK’nın 20.02.2008 gün ve 2008/3-159 E.-2008/158 K. sayılı ilâmı) ile temel ilişki yönünden davalının tacir olmaması karşısında, ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği” gerekçesiyle görevsizlik kararıyla usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dosyanın Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile bağlantılı olduğunu, davaların birleştirilmesi gerektiğini ve davalının karar tarihinden önce öldüğünü, vefatın mahkemeye bildirildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, zamanaşımına uğramış çeklerin davalı yanca ciro edilmeksizin keşideciden tahsil edildiği iddiasına dayalı olarak girişilen ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya içerisinde yer alan davalıya ait nüfus kayıt örneğinin incelenmesinde davalının karar tarihinden önce 06/03/2018 tarihinde vefat ettiği görülmektedir. Davalının yargılama aşamasında, davanın açılmasından sonra ancak karardan önce vefat ettiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 55. maddesi uyarınca, “Taraflardan birinin ölümü halinde mirasçılar mirası kabul veya reddetmemiş ise bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.”. Diğer taraftan, dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, TMK.’nun 28/1 maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davaları, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, mahkemece, davacıya davalının mirasçılarına karşı davaya devam edip etmeyeceğinin sorulması ve devam etmek istediğini bildirmesi halinde davacıya, davalının mirasçılarını tespit ederek HMK’nın 124. maddesi gereğince davaya dâhil edilmeleri için süre verilmesi ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece, açıklanan bu yönler üzerinde durulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup re’sen nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmüş olup, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/03/2018 Tarih ve …. Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davalıya İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.20/03/2023