Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/655 E. 2023/1519 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 21/09/2023

İlk derece mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Turizm Tekstil ve Ticaret Ltd. Şti. arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi uyarınca taksitli ticari kredi ve borçlu cari hesap kredisi kullandırıldığını, … , … ve …’ın iş bu kredilerin tamamına kefil olduğunu, kredilerin geri ödemesinde temerrüte düşülmesi üzerine borçlulara noter kanalı ile ihtarnameler gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine Antalya 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, KGF’li kredilere ödeme yapılması halinde KGF adına takiplere devam edildiğini beyan ederek davalının takibe itirazın iptaline karar verilmesini ve alacağın %100’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip yapma yetkisinin KGF’de olduğunu, tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, asıl borçlunun borcunu karşılar nitelikte taşınır ve taşınmazların teminat olarak verildiğini, banka yetkilerince şifahi olarak asıl borçlunun borcu ödememesi halinde taşınır ve taşınmaz mallar satıldıktan sonra davalıya gidilebileceğinin söylendiğini, davalının kötüniyetli davranmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bankaya hesabı kat etme ve bunun sonucu olarak sözleşmeyi fesih yetkisi tanındığı, alacaklı banka tarafından bu yetkiye dayanılarak borçlulara ihtarname gönderildiği, hesap bilirkişisi …’nün 01/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; cari hesap kredisi yönünden; 25.009,17 TL asıl alacak, 4.545,33 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 227.27 TL gider vergisi olmak üzere toplam 29.781,77 TL’den davalının sorumlu olduğu, asıl alacağa takip tarihini takibien %44,16 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanması gerektiği, taksitli ticari kredi yönünden 609.410,35 TL asıl alacak, 98.439,55 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 4.921,98 TL gider vergisi olmak üzere 712.771,88 TL’den davalının sorumlu olduğu, asıl alacağa takip tarihini takiben %44,16 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider uygulanması gerektiği hususlarının belirtildiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağının kabulü gerektiği, bilirkişi tarafından da bu yönüyle hesaplama yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden sonra gerçekleşen ödemelerin, infaz aşamasında nazara alınmasına, geçerli bir ilamsız icra takibinde bulunulduğu, borçluların ise süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, süresi içinde açılan bir itirazın iptali davası olduğu, icra inkar tazminatının talep edildiği ve alacağın likit olduğundan bahisle icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı asil istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı vekilinin 16/11/2020 tarihinde Uyaptan dosyaya ilişkin vekillikten çekilme dilekçesi gönderdiğini, mahkemece 17/11/2020 tarihli duruşmada karar verildiğini, kararda davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, gerekçeli karar yazılırken vekil isminin yazılmadığını, gerekçeli kararın vekile değil asile tebliğ edildiğini, davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek kararın bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı asil istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu kefalet sözleşmesini, sözleşme imzalandıktan sonra baskı altında, okumadan imzaladığını, sözleşme şartlarına uyulmadığını, sözleşmenin geçerli olmadığı halde aleyhine hüküm kurulduğunu, avukatının çekilmesine karşın, tarafına avukatının çekildiğine dair tebliğ yapılmadan hüküm kurulduğunu, yargılama öncesi ve sırasında borcun büyük kısmının ödenmesine karşı mahkemece bu durumun göz ardı edildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, dava dışı borçlu ile imzalanan genel kredi sözleşmesi nedeniyle kefiller aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Bir davada taraf teşkili sağlanması kamu düzenine ilişkin olup, taraf teşkili sağlanmadan işin esası incelenip yargılamanın sonuçlandırılması mümkün değildir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemeler ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemesince kendiliğinden gözetilir.
Somut olayda; davalı vekili, UYAP üzerinden 16/11/2020 tarihinde mahkemeye sunduğu dilekçe ile davalı vekilliğinden çekildiğini beyan ederek; çekilme dilekçesinin, davalı asile tebliğini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında davalı vekilinin bahse konu dilekçesi davalı asile tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davalı asilin yokluğunda hüküm tesisi hatalı olup; bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan tarafların sair istinaf itirazları incelenmeksizin davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının açıklanan sebeple esastan kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı vekillerinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk derece mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı ve davalı vekillerinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davacıya İADESİNE,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 12.680,95 TL nispi istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davalıya İADESİNE,
7-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
8-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının ilk derece mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a maddesince kesin olarak karar verildi.21/09/2023