Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/640 E. 2023/357 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 07/01/2021
DAVANIN KONUSU : Borçtan Kurtulma Davası
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 27/02/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı müvekkilinin Denizli’de traktör galerisi bulunan davalı …’dan Fıat … marka 1998 model bir trakörü 22.000,00 TL bedelle satın alarak 5.000,00 TL peşinatını verdiğini kalan kısmı için vade sonunda faizi de eklenerek 21.500,00 TL lik bono senedini satıcı davalıya teslim ettiğini, davalının parasını talep etmesi üzerine müvekkilinin elinde nakit bulunmadığını ancak bir tona yakın kurutulmuş yeni mahsul tütün olduğunu söylediğini, davalının para karşılığında tütün almaya kabul etmesi üzerine davalı … müvekkilinin Bozdoğan’daki oturduğu yere gelerek tütünler …’ın aracına yüklenerek … yolu üzerinde bulunan … zeytinyağı fabrikasında basküle girdiğini tütünlerin net ağırlığının 930k kg olduğunun görüldüğünü, tütün kg’ının fiyatı 10.500,00 TL den anlaşama sağlanarak 9.765,00 TL para vizitinin arkasına kendi adını, tütün kğ’ını tütünün kaç para tuttuğunu ve para aldım diye yazıp imzaladığını, müvekkilinin davalıya bakiye borcun 11.735,00 TL kaldığı üzerine anlaşmalarına rağmen davalı tütün tesliminden doğan aldığı parayı mahsup etmeyerek senedin toplam miktarı olan 21.500,00 TL bedeli üzerinden icra takibi yaptığını, davalı ile görüşme yapılmasına rağmen davalı senetteki tüm bedel üzerinden faiziyle birlikte tahsil edeceğini söylediğini, ayrıca müvekkilinin üzerine intikali yapılmamış miras malları için haciz yapılarak satış amaçlı 103 davetiyesi gönderildiğini, müvekkili üzerinde haciz baskısının olduğunu, davalının icra takibinde 9.765,00 TL teslim aldığı halde anlaşmaya uymayarak aldığı bedeli mahsup etmeden takip yaptığını ileri sürerek, takibin 9.765,00 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı müvekkil aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, Denizli 5. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası takip dayanağında belirtilen bono senedi miktarınca borcu olup, bu borcun ödenmemesi üzerine davacı borçlu hakkında icra takip dosyası ile 25/04/2016 tarihinde icrai takibe girişildiğini, davacı borçluya ödeme emri tebliğ edildiği ve takip kesinleştiğini, davacının bugüne kadar hiçbir itirazının olmadığını, davaya konu senet nedeniyle müvekkile ödenen bir meblağ olmadığını, takip dayanağı bono dilekçesinde ise borcun 2015 yılı Nisan ayında gerçekleşen satış nedeniyle olduğunun belirtilmesi karşısında davaya konu iddianın gerçek dışı olduğunun anlaşıldığını, delil olarak dayanılan kartvizit içeriğinde de yapılan tahsilatın kimden ve neye karşılık olduğu yazılmamış takibe konu bono senedi ile ilişkilendirilmediğini, davacının iddialarının yersiz olduğunu, takip dayanağının kambiyo senedi olması nedeniyle TTK ve İİK hükümleri gereğince ödeme iddiasının yazılı delil ile ispatının zorunlu olduğunu, tanık dinletilmesine muvafakatının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafın borcun 9.765,00 TL’lik kısmının ödendiğini kesin delille ispat etmesi gerektiği. ibraz edilen kartvizitte davalının imzası ve 9.765,00 TL para aldım şeklinde ifadeler var ise de, ödemenin kime yapıldığı ve ne için yapıldığına dair herhangi bir yazılı bilgi bulunmadığı, davacının iddiasını HMK’nin 200.maddesi gereğince senetle ispat kuralı gereği, ödenen kısmın yazılı bir delille ispat edilmesi gerektiği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yazılı delilin kesin delil hükmünde olduğunu, davalının kartvizitindeki yazının ve imzanın kendisine ait olduğunu beyan ettiğini, yine borç senedi karşılığında davacıdan tütün aldığını, dolaylı ikrar anlamına gelen beyanlarla ile davanın ispatlandığını, mahkemece ispat külfetinin davacı tarafta olduğunun değerlendirildiğini, yazılı delillerinin kesin delil olarak değerlendirilmediğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava kambiyo senedine dayanan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, kambiyo senedine dayalı alacağın bir kısımını tütün satarak ödediğini iddia etmekte, davalı ise bu iddiayı reddetmektedir. Davacı, davalı tarafından imzası bulunan kartvizitte davalıya tütün sattığının sabit olduğunu ileri sürmekte ise de, bono, kambiyo senetlerinden olup, arkasındaki temel ilişkiden bağımsız borç ikrarı içeren kıymetli evraklardandır. Davacı tarafın dayandığı belgede ödemenin kambiyo senedine ilişkin olarak yapıldığına ilişkin bir ibare bulunmamaktadır. Davacı taraf, kambiyo senedine ilişkin ödeme yaptığı hususunu senetle ispat edemediğinden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.27/02/2023

….