Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/64 E. 2022/1523 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/09/2020
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 27/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının yapmış olduğu ticareti içerisinde aldığı keşidecisi … Ltd. Şti. olan … Bankası Antalya Liman Şubesi’nin 30.09.2016 keşide tarihli … numaralı 46.000TL bedelli ve keşidecisi … Ltd. Şti olan … Bankası Antalya Liman Şubesi’nin 30.07.2016 keşide tarihli … numaralı 31.000TL bedelli çekleri kaybettiğini ve ardından Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile çek ziyaı davası açıldığını, … bankası Liman Şubesi’nin Antalya 4. Asliye Ticaret mahkemesinde görülmekte olan dosyaya vermiş olduğu cevap yazısında … numaralı çekin … tarafından … numaralı çekin ise davalı … tarafından bankaya ibraz edildiğinin bildirildiğini, bunun üzerine mahkemenin 21.03.2017 tarihli duruşmasında çekleri bankaya ibraz eden iki kişi aleyhine istirdat davası açılması için taraflarına 10 gün süre verildiğini, bu nedenle yasal süresi içerisinde iş bu istirdat davasının açıldığım, her ne kadar çeki ibraz eden bu kişiler aleyhine istirdat davası açmak üzere taraflarına süre verilmiş ise de … numaralı çekin … San. Ltd. Şti tarafından davacı aleyhine Antalya 8. İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takibe konulduğunu dolayısıyla davaya konu … numaralı çek davalılardan … San. Ltd. Şti elinde bulunduğundan iş bu davada … San. Ltd. Şti’ni de taraf göstermek gerektiğini, davacının dava konusu … ve … numaralı her iki çeki de kaybettiğini ne davalılara ne de ciro silsilesinde yer alan şahıslara vermediğini, her iki çekte bulunan cirantaların ve çeki elinde bulunduran davalıların bu çekleri nasıl ele geçirdiklerinin taraflarınca bilinmediğini, davacının çek üzerinde cirosu bulunan kişilerle hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, … Bankası Antalya Liman Şubesine ait … numaralı 46.000,00TL bedelli çek ve … Bankası Antalya Liman Şubesine ait … numaralı 31.000,00TL bedelli çeklerin istirdadı ile davacının haklı hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine, davacının Antalya 8. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına borçlu olmadığının tespiti ile takibin devamına, davalılar aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Çekleri bankaya ibraz eden kişi aleyhine dava açmak üzere davacı tarafa süre verilmiş ise de davanın açıldığı tarih itibariyle davalının çekin hamili olmadığım, davanın esasen çeki elinde bulunduran gerçek kişiye yöneltilmediğini, ekte sunulan çek fotokopisinden de anlaşılacağı üzere dava konusu çekin davanın açıldığı tarih olan 31.03.2017 tarihinden çok önceki bir tarih olan 06.08.2016 tarihinde çekin cirantalarından olan dava dışı … Ltd. Şti çalışanı ve … T.C kimlik numaralı …’a teslim edildiğini, çekin teslim edildiği dava dışı …’ın … Ltd. Şti’nin çalışanı olduğunun SGK kayıtları celp edildiğinde tespit edilebileceğini, hal böyle iken davalı aleyhine yöneltilen iş bu davanın en başta husumet yokluğu nedeni ile usulden reddi gerektiğini, huzurdaki çekin istirdadı davasının davalı aleyhine kabul edilmesi için davalının çekin bedelini tahsil etmiş olması gibi bir menfaati bulunması gerektiğini, halbuki davalının çekin bedelini tahsil etmediğini, , davanın reddi ile yargılama giderleri ile birlikte 1136 sayılı avukatlık kanununun 4667 sayılı kanunla değişil 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak adlarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, her ne kadar davalılar aleyhine davaya konu çeklerin davacının elinden rızası hilafında çıktığı iddiasıyla istirdat davası açılmış ise de dosya içerisinde fotokopileri bulunan çeklerde davacının lehtar ya da ciranta olmadığı çeklerin … Ltd. Şti. Lehine keşide edildiği bu hali ile davacının meşru hamil olduğunun ispatlanamadığı, ispatlansa dahi çeki elinde bulunduran … ve … isimli şahsın çekleri ağır kusur veya bile bile davacı zararına ele geçirdiğinin ispat edilemediği bu hali ile dava konusu çeklerin istirdatının talep edilemeyeceği anlaşılmakla istirdat davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının çekleri keşideciden lehtar kısmı boş olarak, teslim tutanağı ile aldığını, ardından kaybettiğini, keşideci ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu beyan ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, çek istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının çek üzerinde her hangi bir isim , imza ve sıfatının bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 244,00 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 163,30 TL istinaf karar harcının davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.27/10/2022