Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/549 E. 2023/1152 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 11/12/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 12/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, muris …. ile davalı …’nin kardeş olduklarını, iki kardeş babaları … den kalma Denizli ili …. ilçesi … mahallesi, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada ….parsellerin miras olarak kaldığı ve hisselerin devri konusunda anlaştıklarını, …’in kendi payına düşen hisseleri ….a devredeceğini, taraflar arasında 14.02.2018 tarihinde miras kalan bu mallara yönelik sözleşme ve ekinde boş senet tanzim ettiklerini, taşınmazların bedelinin teminatı olarak …. ve …’ın boş senede sadece imza attıklarını, senedin açık senet olduğunu, davalı bedelsiz senedi doldurarak icra takibi yaptığını, senedin ön yüzündeki rakamlar ve yazıların hiçbiri muris …. ve kefil ….a ait olmadığını, Cumhuriyet Savcılığına bedelsiz senedi takibe koymaktan şikayette bulunulduğunu, bu nedenlerle davanın kabulünü, Denizli 3. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından takibe konulan 150.000,00 TL’lik senedin borçlusu olmadıklarının tespitini, haksız ve hukuka aykırı takip karşısında telafisi imkansız zararlar doğmaması açısından İİK m 73 uyarınca takibin tedbiren durdurulmasını, kötü niyetle takip yapıldığından % 20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davanın bono senedinden kaynaklı menfi tespit davası olduğunu, görevli mahkemenin Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı … ile, murisleri … ın müvekkili …’e 17.11.2018 keşide tarihli,15.12.2018 ödeme tarihli 150.000,00 TL bedelli bir adet bonoyu düzenleyip verdiklerini, senet vadesinde ödenmediğinden yetkili icra dairesinde takibe konulduğunu, senedin metninde ön ya da arka yüzünde teminata dair hiçbir ibarenin olmadığını, dosyaya sunulan ve davacının eşi ile yapıldığı iddia edilen belgedeki imzanın davacının eşi … ye ait olmadığını, takip konusu senedin vadesi geçmesine rağmen ödenmediği, hakkında yapılan takibe davacıların bu şekilde itirazının güven ilkesine aykırı olduğunu, tüm bu açıklamalar karşısında borçluların davasının, itirazının haksız olduğunun kabul edilmesi ve tedbir talebinin ve davanın reddedilmesi ile takibin aynen devamına karar verilmesini ve muteriz borçlular hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu olayımızda davacıların sunmuş olduğu 14/02/2018 tarihli belgenin yukarıda anlatılanlar ışığında ispata elverişli yazılı bir delil olarak kabul edilemeyeceği, davacıların davalıdan sadır olmuş herhangi başka bir yazılı delil sunamadığı, davanın niteliği gereği davacının yemin hakkı kullanmasının da mümkün olmadığı, ki davacıların yemin deliline dayanmadığı, davacının ispat yükünü yerine getiremediği kabul edilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hata ve hileye dayandırıldığını, buna yönelik delillerinin toplanmasının gerektiğini, mahkemece delillerinin toplanmadan karar verildiğini, müvekkilleri ile davalı arasında tapu devrinin yapıldığını, mahkemenin tapu kayıtlarını celp etmediğini, devrin yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, müvekkillerinin adil yargılanma ve hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı yararına tazminat hükmedilmesi gerektiğini, mahkemenin bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar vermediğini, davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Davacıların istinaf istemi yönünden;
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, davanın yazılı ve kesin delillerle ispat edilememesine, HMK 357/1. Maddesine göre ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında ileri sürülememesine, kararın aşağıda belirtilen bent haricinde usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacıların istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2-Davalının istinaf istemi yönünden;
Açılan menfi tespit davasında tedbir kararı verilmiş ve infaz edilmiştir. Davalının tazminat talebi bulunmaktadır. Verilen ve infaz edilen tedbir kararı nedeniyle davalı yararına İİK’nın 72/4. Maddesine göre tazminata hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemesi ve davanın reddi nedeniyle dava değeri üzerinden AAÜT 13. Maddesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilebilecektir.
Sonuç olarak, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/12/2020 tarih ve … Esas, ….Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın REDDİNE,
b-İİK’nın 72/4. Maddesi uyarınca dava değeri 150.000,00 TL üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 30.000,00 TL tazminatın davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
c-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin olarak yatırılan 2.561,63 TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 2.381,73 TL harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
ç-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
d-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e-Davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra istek halinde iadesine,
f-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. gereğince hesaplanan 23.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
g-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacıların istinaf başvurusu reddedildiğinden 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davalıya İADESİNE,
c-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
f-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.12/06/2023