Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/543 E. 2023/1146 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 12/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 20/11/2020
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 12/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacının davalı kooperatifin 2018 yılı ve öncesinde Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptığını, 15.06.2019 tarihinde yapılan olağan genel kurulda görevlerini yeni seçilen üyelere devrettiğini, 15.06.2019 tarihinde 2018 yılı faaliyetlerinin görüşülmesi maksadıyla kooperatif olağan genel kurul toplantısı yapıldığını, genel kurulda yönetim kurulu ibra edilmediğini, ibra edilmeme kararına davacı ve başka bir yönetim kurulu üyesi ile birlikte iptali için dava açtıklarını, davanın Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasından devam ettiğini, davalı kooperatif yönetimine gelen yeni Yönetim Kurulu 03.09.2019 tarihinde toplanarak oybirliği ile Olağanüstü Genel Kurul kararı alındığını ve genel kurulu da 05.10.2019 tarihinde yapmaya karar verdiğini, gündemin 8 maddeden ibaret olduğunu, gündemin 4. maddesinde 15.06.2019 tarihinde yapılan olağan genel kurulda ibra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi hususunun yer aldığını, 5’inci maddesinde daha önceki yıllarda yapılan olağan genel kurullarda oy birliği ile ibra edilen yönetim ve denetim kurullarının 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin hesap tetkik komisyonu kurulması ve gerektiğinde bu dönemler için yönetim ve denetim kurullarına karşı sorumluluk ve ceza davaları açılmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi hususunun yer aldığını, 05.10.2019 tarihinde olağanüstü genel kurulun toplandığını, tutanakta; toplantıya bakanlık temsilcileri … ve …’ın katıldıklarını, toplantı başlamadan önce evrak üzerinde yapılan incelemelerde genel kurul toplantısına ait gündemi içeren çağrı mektuplarının 93 ortağa iadeli taahhütlü mektup ile 17.09.2019 tarihinde Güllük PTT şubesinden gönderildiğini, ana sözleşmenin 28’inci maddesinde belirtilen en az 30 gün, en fazla 60 gün içerisinde gönderilmesi gerektiği hususu anasözleşmeye uygun yapılmadığının Bakanlık temsilcilerince tespit edildiğini, ana sözleşmeye uymayan duruma rağmen toplantıya devam edildiğini, ortaklar listesinde kayıtlı 93 ortaktan 60 ortağın asaleten 17 ortağın vekaleten katılımı ile hazır olduğu görülerek toplam 77 ortağın hazır bulunduğunun belirtildiğini, bu sayıyla toplantının açıldığını ve bir divan başkanı ile bir katip üyenin belirlendiğini, divan başkanınca gündeme geçilmeden önce gündeme ilave olup olmadığının sorulduğu ve divan başkanlığına … tarafından 47 imzalı gündeme seçim maddesi eklenmesi önergesinin verildiğini, ilave teklifin oylamasına geçildiğini ve genel kurul mahallinde bulunan 75 üyenin 36 oy kabul, 39 ret oyu ile önerinin reddedildiğini, gündem maddesinin devamında aidat gecikme tazminatının aylık %5 olarak oybirliği ile kabul edildiğini, yine oylamaya kaç kişinin katıldığının belli olmadığını, gündem maddesinin devamında 3 ay üst üste aidat borcunu ödemeyen üyeler hakkında yasal işlem başlatılacağına oybirliği ile karar verildiğini, oylamaya kaç kişinin katıldığının belli olmadığını, bu hususun gündem maddesi içerisinde olmamasına rağmen karara bağlandığını, gündemin 5’inci maddesinin “2015, 2016, 2017 yıllarına ilişkin tetkik komisyonu kurulması ve gerektiğinde bu dönemler için yönetim ve denetim kurullarına karşı sorumluluk ve ceza davaları açılmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi hususunun görüşülmesi” şeklinde olduğunu, davacının söz aldığını, bahse konu yıllarda yapılan iş ve işlemlerin kanuna ve anasözleşmeye uygun yapıldığını, bahse konu yıllara ait faaliyetlerin genel kurullarda oybirliği ile ibra ve kabul edildiğini, bu nedenle bu gündem maddesinin hem kanuna hem de anasözleşmeye aykırı olduğunu, gündem maddesinin durdurulması için dava açacağını, tazminat hakkını saklı tutarak maddeye şerh düştüğünü belirttiğini, oylamaya geçildiğini, 39 kabul ve 10 ret oyu ile hesap tetkik komisyonu kurulmasına karar verildiğini, ancak oylamada kaç kişinin hazır olduğunun belirtilmediğini, olağanüstü genel kurulunun toplanmasına, gündemin oluşturulmasına, oylama nisap sayısı ve gündem maddelerinin içeriklerinin yasaya, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, 05.10.2019 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararların iptalini talep etme maksadıyla bu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, 1183 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “Kooperatif Organları” başlıklı beşinci bölümünün başlangıcında Genel Kurul’un yetkisi 42’nci maddede düzenlendiğini, “Genel Kurul bütün ortakları temsil eden en yetkili organdır. Genel Kurul, aşağıdaki yetkilerini devir ve terk edemeyeceğinin düzenlenmiş olduğunu, aynı kanunun genel kuruluyu toplantıya çağırma şeklini düzenleyen 45. maddesinde “Genel kurul olağan ve gerektiğinde olağanüstü olarak toplanır. Olağan toplantının her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde ve en az yılda bir defa yapılması zorunlu” olduğunun düzenlendiğini, yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantılarında ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şart olduğunu, genel kurul toplantı tarihi, yeri ve gündemi toplantıdan en az 15 gün önce ilgili bakanlığa ve mülki idare amirliğine yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini, genel kurulun sevk ve idaresi, ortaklar veya üst kuruluş temsilcileri arasında seçilen başkan ve üyeler tarafından sağlanmasının kanunla düzenlendiğini, olağanüstü genel kurul kararının en geç bir ay önceden tüm üyelere taahhütlü mektupla duyurulmadığını, kanuna ve anasözleşmeye aykırı olarak toplanmış olan genel kurulun bu yönüyle tamamen iptal edilmesi gerektiğini, bakanlık temsilcilerinin de tespit ettiğini ve tutanağa şerhlerini de düştüklerini, kooperatif olağanüstü genel kurulu 93 ortaktan 60’ünün asaleten, 17’sinin de vekaleten katılımıyla gerçekleştirildiği tutanak altına alınmış olduğunu, 1183 sayılı Kanun’un genel kurul ile ilgili “oy hakkı” konusunu düzenleyen 48, 49 ve 50’nci maddelere uygun kullanılıp kullanılmadığı genel kurul tutanağından anlaşılamadığını, bir üyenin birden fazla oy kullandığı (çift el kaldırarak) tespitleri bulunduğunu, seçim maddesinin eklenmesi teklifinin oy çokluğu ve salt çoğunluğa yakın oy farkıyla alınması sebebiyle, oy kullanma hakkı olmayanların oy kullandığı tespiti ile birlikte gerekli çoğunluk bulunmadan kararın alınmış olduğu tespit edilebilecek durum olduğunu, toplantıya yapıldığından haberi olmayan veya yasada ve anasözleşmede açıkça belirtilen 30 günlük süre öncesinde gerekli duyuruların yapılmaması sebebiyle toplantıya gelemeyenlerin olabildiği aşikardır. Birkaç kişinin daha katılımıyla karar nisabının değişeceği de ortada olduğunu, tüm oylamalarda katılan sayısı belli olmadığını, alınan kararların karar nisabının yeterli olup olmadığı belli olmadığını, gündemin 6’ncı maddesinin ikinci cümlesi ile ilgili karar alınırken genel kurul tekrar sayıldığını ve toplantıda 48 ortağın yer aldığı belirlendiğini, toplantı 77 ortakla açıldığını, bu sayıyla toplanan genel kurulun bu sayı üzerinden salt çoğunlukla karar alması gerektiğini, kabul oyu veren 29 sayısı gündem maddesinin kabul edildiği anlamına gelmediğini, genel kurula kimlerin katılacağı belli iken, kooperatif üyesi olmayan kooperatif avukatının toplantıya katılması ve konuşma yaparak genel kurulu yönlendirmesi de mevzuata aykırılık teşkil ettiğini, yönetim Kurulunun mevzuatta eski yönetim ile ilgili tazminat ve ceza davaları açma sorumluluğu bulunmadığını, yetkinin denetleme kurulunda olduğunu, gündem maddelerinin yetkiyi yönetim kuruluna vermiş olması da kanuna ve anasözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, ibra edilmeyen ve ibra edilmiş olması sebebiyle artık görüşülme durumunda olmayan faaliyet raporlarının 30 gün içerisinde genel kurulca yargıya taşınması için denetleme kuruluna yetki verilmiş olması gerekmesi şartı da sağlanmadığını, olağanüstü genel kurulda aidat gecikme borcu olarak aylık %5 gibi çok yüksek bir oran belirlendiğini, kooperatif ortağının kooperatife olan parasal yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemesi veya getirememesi durumunda, kooperatifin bunları isteyebilecekleri tarihten itibaren faiz talep etme hakkı doğmakla beraber, uygulanacak faiz oranı ise yasal faiz olması gerektiğini, 05.10.2019 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararların yasaya ve anasözleşmeye aykırılı teşkil ettiği açık olduğunu, iyiniyet kurallarına göre hareket edilmediğinden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalı vekili, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen iddiaların asılsız olduğunu, toplantı davet kağıtlarının tebliğinde süreye uyulmadığı iddiasıyla iptal talebinin mesnetsiz olduğunu söz konusu toplantı ilanların üyelerin tamamına tebliğ edildiğini, toplantı sırasında itiraz edip şerh düşen de olmadığını, kooperatif aidatı ile ilgili yapılan oylamada oylamaya kaç kişinin katıldığının belli olmadığı ve alınan kararın geçersiz olduğu iddiasının da gerçek dışı olduğunu, yargıtay uygulamasında her oylamadan önce sayım yapılmaması halinde önceki oylamaya katılan üye sayısı kadar üyenin oylamaya katıldığının kabul edileceği belirtildiğini, aidat gecikme zammı ile ilgili maddenin oylamasına kaç kişinin katıldığının belli olmadığı ve bu hususun söz konusu kararın iptali sebebi olduğu iddiasının da mesnetsiz olduğunu, yapılan madde oylamasına katılan kadar üyenin oylamaya katıldığının kabulü gerektiğini, üç defa üst üste aidat ödemeyen üyenin hakkında yasal işlem başlatılması ile ilgili maddede de oylamaya kaç kişinin katıldığının belli olmadığı iddia edilmesine rağmen son oylama ile katılan kadar üyenin oylamaya katıldığının kabulü gerektiğini, söz konusu madde oy birliği ile kabul edildiğini, buna dair toplantı sırasında herhangi bir itiraz bulunmadığını ve şerh düşen de olmadığını, kooperatif eski yönetim kurulu üyelerine karşı ceza ve sorumluluk davası açılmasıyla ilgili yetki verilmesi maddesi ile ilgili oylama da kaç kişinin katıldığının belli olmadığının iddia edildiğini, ancak son yapılan oylamaya katılan kadar üyenin katıldığının kabulü gerektiğini, 2015, 2016, 2017 yılları ile ilgili tetkik komisyonu kurulması ve gerektiğinde yönetim kuruluna bu dönemlerle ilgili ceza ve hukuk davası açma yetkisi verilmesi ile ilgili madde oylamasına da kaç kişinin katıldığının belli olmadığı iddiası bulunduğunu, yine aynı şekilde bundan önce son yapılan oylamaya katılan kadar kişinin kabulü gerektiği izahtan vareste olduğunu, tetkik komisyonu ile ilgili 5 üyenin de oybirliği ile seçildiğini, son yapılan oylamaya katılan kadar kişinin katıldığının kabulü gerektiğini, 2019 yılının ilk altı ayı ile ilgili yapılan oylamaya kaç kişinin katıldığının belli olmadığı iddia edildiğini, bundan önce yapılan sayımdaki kadar üyenin katıldığının kabulü gerektiğini, olağanüstü genel kurulda toplam 77 üye hazirun cetvelinin imzaladığını, vekaletnamelerin kanuna uygun olarak düzenlendiğini, kanunun aradığı şartları taşıdığını, bir üyenin birden fazla oy kullandığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, toplantı sırasında buna ilişkin herhangi bir tespit ve düşülen şerh bulunmadığını, hazirun cetveli başlangıçta toplantı salonunda hazır olan üyeleri gösterdiğini, sonrasında toplantı salonundan çıkanların olması muhtemel ve oy sayımında çekimser oy belirtilmediğinden, leh ve aleyhte kullanılan oy toplamı kadar üyenin oylamaya katıldığının kabulü gerektiğini, kooperatif avukatı söz konusu toplantıya yapılan hukuki işler ile ilgili bilgi vermek üzere katıldığını, üyeleri kesinlikle yönlendirici bir açıklaması olmadığını, iptal sebebi olduğu iddiası mesnetsiz olduğunu, önceki yıllara ait faaliyet raporlarının oy birliği ile kabul edilmiş olması ortada bir usulsüzlük olmadığının gösteren bir husus olmadığını, oy birliği ile kabul edilen faaliyet raporlarının yeterince açıklanmadığı ve tartışılmadığı görüldüğünü, üç ay üst üste aidat borcunu ödemeyen üyelerle ilgili oylama da usule aykırı olmadığını, gündemde bulunan aidatlarla ilgili düzenleme yapılması maddesinin bir uzantısı olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosyaya getirtilen kooperatif sicil dosyası, genel kurul toplantı tutanağı ve ekleri ile bilirkişi raporunun incelenmesinden; davalı kooperatif tarafından 05.10.2019 tarihinde yapılan olağan üstü genel kurul toplantısına kayıtlı toplam 93 üyenin 77’sinin asaleten ve vekaleten oy kullanarak katıldığı, toplantı çağrı ilan ve davetlerinin kooperatif ana sözleşmesi ve Kooperatifler Kanununda belirlenen en az toplantıdan 30 gün önce çağrı şartına uyulmadan yapıldığı, çağrının usulsüz olduğu, fakat davacının asaleten toplantıya katıldığı, alınan kararlarda herhangi bir itiraz ve muhalefetinin bulunmadığı, toplantıya … Tarım Ürün. İlaç San. İnş. San. Tic. Ltd. Şirketi yerine vekaleten katılan …’nın vekalet ibraz etmediği, fakat toplantı ve karar nisaplarına herhangi bir etkisinin olmadığı, toplantı sırasında alınan kararlardan 3.-4.-5.-6.-7 gündem maddelerinde toplam katılan sayısı, kabul oyu ve red oyu sayıları ayrı ayrı tek tek belirtilmeden karar alındığı, fakat karar içeriği incelendiğinde toplam katılan sayı itibariyle toplantı nisabı ve karar nisabına uygun olarak karar alındığı, davanın bir aylık yasal süre içerisinde 04.11.2019 tarihinde süresinde açıldığı, toplantı sırasında toplam katılım sayısında azalma olduğu, fakat toplantı ve karar nisaplarına uygun olarak karar alındığı, bu nedenle çağrı usulsüz olsa bile diğer maddeler itibariyle yasa, ana sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı bir karar alınmadığı, sadece genel kurul toplantısının 3. Maddesinde alınan gecikme halinde aylık % 5 oranında gecikme faizi alınacağına dair kararın 6098 Sayılı TBK’nun 120 maddesinde belirtilen sınırlamalara aykırı olduğu, TBK’nun 120 madde gereğince yıllık % 18 (aylık %1,5) oranını aşamayacağı, bu nedenle 05.10.2019 tarihli olağan üstü genel kurulun 3. Maddesinde alınan aylık % 5 gecikme faizi alınacağına dair kararın yasal sınır olan aylık % 1,5 oranına aşan kısmının iptaline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun doğru olduğunu, bilirkişi raporunun aksi ortaya konmadan verilen kararın yasaya aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, davalı kooperatifin 05.10.2019 tarihinde yapılan olağan üstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali davasıdır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/06/2023