Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/508 E. 2023/1670 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
DAVANIN KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 17/10/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili banka ile davalılardan … LTD.Şti arasında im- zalanan genel kredi sözleşmesini diğer davalının da müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, borçluya kullandırılan kredinin geri ödemesinde aksaklık meydana gelmesi üze- rine hesabın kat edilip borçlulara ihtarname gönderildiği, buna rağmen ödeme yapılmaması üzerine davacı Antalya 5. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası üzerinden girişilen takibe davalıların itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptaline ve inkar tazminatına hük- medilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevap vermemiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; taraflar arasındaki sözleşmede çek kre- disini karşılayacak tedbir mahiyetinde depo talep edilebileceğine dair hüküm bulunmadığı; iskonto kredilerinin işleyişi icabı kredi borçlusu tarafından davacı bankaya teslim edilen çek/ senetlerden faiz ve komisyon tahsil edilmek suretiyle kalanın kredi olarak kullandırılması ve bu şekilde kredi kullandırılan çeklerin çek bedellerinin 202.165,24 TL sinin takipten sonra ve fakat davadan önce tahsil edilmiş olması karşısında bu kısım yönünden dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle; bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, takibin 202.820 TL İskonto kredisi; 181.914,44 TL asıl alacak, 509,36 TL işlemiş akti ve temerrüt faizi olmak üzere toplam 182.423,80 TL taksitli kredi; 33.333,31 TL asıl alacak, 52,60TL işlemiş akti ve temerrüt faizi olmak üzere toplam 33.385,91 TL kredili mevduat hesabı kredisi; 1.601,03 TL Asıl alacak, 31,89 TL gider vergisi olmak üzere toplam 1.632,92 TL rötatif kredi alacakları üzerinden iptaline; asıl alacağa takip tarihinden itibaren taksitli kredi için %25,2; Kredili mevduat kredisi için %28,08 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin kısmın ve gayri nakit alacak (depo talebinin) talebinin reddine, kabul edilen miktar üzerinden alacağın likit olduğu değerlendirilmek suretiyle inkar tazimantına hükmedilmiştir.
Karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinafında özetle; Takibin tümü yönünden itiraz edilmiş olması karşı- sında müvekkilinden itirazın kısmen iptalini talep etmesinin beklenemeyeceği dolayısıyla takibe konu iskanto kredisinin takipten sonra ve fakat davadan önce ödenen 202.165,24 TL sini dava konusu etmemesinin beklenemeyecek olması sebebiyle bu kısma ilişkin talebin red- dine karar verilmesinin doğru olmadığı; taraflar arasındaki kredi sözleşmenin 3.3.1 madde- sinde “… bankanın bu sözleşmeden doğan, her türlü risk veya alacakları için rehin ve hapis hakkı olduğu ve bunların bir kısmını veya tümünü bloke etmeye veya bloke bir hesaba almaya,….” Yetki verildiği halde ve aynı sözleşmenin 5.17 maddesi hükümleri birlikte de- ğerlendirildiğinde müvekkili bankanın çek yapraklarına ilişkin depo talep yetkisi olduğunun kabulü gerektiği, kredi sözleşmesinde gayri nakdi riski karşılayacak tedbir mahiyetinde depo talep edilebileceği hususunda hüküm bulunmadığı gerekçesi ile depo talebinin reddine karar vermesinin doğru olmadığı; müvekkili bankanın TCMB bildirdiği akdi faiz oranının %40 olması ve temerrüt faiz oranın kredi türünün tabi olduğu akdi faiz oranının %50 fazlası ol- ması karşısında uygulanması gereken temerrüt faizi oranın % 60 olması gerekirken bilirkişi- nin bu oranı daha düşük belirlediği iddiasıyla; kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili istinafa cevabında özetle; davacının yerinde olmayan istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, banka kredi sözleşmesine dayalı alacaklı banka girişilen takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Mahkeme belirtilen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermiştir.
Uyuşmazlık, itirazın iptali talep edilirken takipten sonra ve fakat davadan önce yapı- lan ödemenin gözetilmesinin gerekip gerekmediği, taraflar arasındaki sözleşmenin çek so- rumluluk bedellerinin depo edilmesini isteme yetkisi verip vermediği ve uygulanması gere- ken temerrüt faizi oranlarının ne kadar olması gerektiği hususundadır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgiler, yasaya uygun gerektirici nedenler, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması, itirazın takibin tamamı hakkında olmasına rağmen takipten sonra ve fakat davadan önce yapılan ödemenin ayrıca ihtirazi kayıt içermemesi halinde yapılan ödeme ora- nında itirazdan vazgeçilmesi anlamına gelmesi sebebiyle bunun davacı alacaklı tarafından gözetilerek dava açılmasının gerekmesi, bankanın çek sorumluluk bedeli talebine dayanak ettiği sözleşme hükmünün bu talebin haklılığını sağlayacak hükümler içermemesi ve ayrıca depo talebini haklı hale getirecek hüküm bulunmaması, uygulanan temmerrüt faizi oranıları- nın sözleşme ve akdi faiz oranlarına uygun olması karşısında; davacı vekilinin istinaf itiraz- ları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.17/10/2023