Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/506 E. 2023/1170 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/06/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davacı şirket ve karşı taraf arasında akdedilen sözleşme uyarınca, davacının adresinde mevcut … isimli oteline, davaya konu 2 adet soğutma grubunun montaj da dahil olmak üzere çalışır ve sorunsuz bir şekilde teslimi hususunda anlaştıklarını, 2 adet soğutma grubunun bedeli olan 180.000 Euro’nun davacı tarafından karşı tarafa ödendiğini, karşı tarafın davacı şirkete 2 adet soğutma grubunu tüm diğer ekipmanları ile birlikte müvekkilin adresinde %100 sağlam, eksiksiz ve kusursuz olarak teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davacı şirketir otelin işletmeye açılması ve müşteri kabul edilmesi ile birlikte, alınan 2 adet soğutma grubuyla ilgili arızaların da baş göstermeye başladığını, maddeler halinde belirtilen tüm arızaların, bizzat karşı tarafça tutulan ekli servis formlarından da açıkça anlaşılacağı üzere makinelerdeki ayıptan ve fabrikasyon hatasından kaynaklandığının sabit olduğunu, söz konusu unitlerin ayıplı ve hatalı olması sonucunda, makinelerin mutad çalışması gerekenden çok daha yüksek basınçlarla, günü kurtaracak şekilde yapılmış kaynaklarla, tıraşlamalarla, açı değiştirmelerle, zaman zaman yağ damlatarak, zaman zaman arıza vererek çalıştığını, karşı tarafın da kabulünde olduğu üzere, açıklanan tüm bu hususların karşı tarafa 20.09.2016 tarihinde elektronik posta yolu ile bildirildiğini ve yasa gereği verilen malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebinde bulunulduğunu, ancak karşı tarafın bu talebi yerine getirmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya ayıplı satılanı iade etmeye hazır olduğunu bildirerek, ayıplı unitlerin ayıpsız ve kusursuz yenileri ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, iklimlendirme sektörünün öncü kuruluşlarından birisi olan davalı …A.Ş.’nin 1996 yılından bu yana distribütör ya da aracı firma kullanmaksızın Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası bir marka olup … (…) grubunun amiral gemisi niteliğinde bulunduğunu, davalı şirketin aynı zamanda New York Borsası’na kote, 2016 yılı verilerine göre; 100 ülkede 400’ün üzerinde ofisi ile hizmet veren, 21 üretim tesisi olan 103 yıllık bir kurumsal bir şirket olduğunu, davacı tarafından, davalı şirketten … Hotel bünyesine satın alınan 2 adet RTHD model soğutma grubunun 06-07.06.2016 tarihlerinde sorunsuz şekilde devreye alındığını, tutulan servis raporunda ünitenin condenser tarafında (soğutma kulesi hattı) giriş-çıkış su basınç farkının olması gerekenden yüksek olduğunun not edildiğini, yeni kurulan bir sistemde sıkça karşılaşılan böyle bir durum karşısında davalı şirket servis mühendislerinin bu duruma neden olabilecek tesisat faktörleri hakkında müşteri tarafını bilgilendirerek işletme aşamasında durumun kontrol edilmesini istediğini ve ünitenin çalışmasına engel ya da üniteye zarar verecek bir durum olmaması sebebiyle üniteleri devreye alıp çalışır durumda müşteri tarafına teslim ettiklerini, işletme aşamasında ünitelerde meydana gelen diğer elektriksel ve soğutucu gaz kaçağı arızalarına müşteri bildirimlerinden sonra garanti kapsamında anında müdahale edildiğini, işletmede herhangi bir mağduriyet yaşanmaması için davalı şirket servis mühendislerinin gerektiğinde gece ve hafta sonu mesailerine kalarak sorunları en kısa sürede çözüme ulaştırdıklarını, hiç bir sorun ya da arıza karşısında müşteri tarafının yanıtsız ya da çözümsüz bırakılmadığını, verilen tüm servis hizmetlerinin garanti kapsamında ücretsiz olarak icra edildiğini, tüm servis hizmetlerinin davacının bilgisi ve onayı dahilinde sağlandığını, davacı tarafından dava dilekçesinde iddia edildiği üzere müşterinin onay ve bilgisi dışında hiçbir hizmet verilmediğini, davacı tarafın dava konusu soğutma grubu ünitesinde ayıp olduğunu iddia ettiği hususu 01.09.2016 tarihinde öğrendiğini ve bu tarihten sonra malın niteliğinde ve ekonomik değerinde herhangi bir sorun teşkil etmemesi nedeni ile condenser kapaklarının değişimini talep ettiğini ve seçimlik hakkını bu şekilde kullandığını, davacının bu tarihten sonraki arıza bildiriminin invertör ile alakalı olup bu hususta da garanti kapsamında değişikliğini talep ettiğini ve yine talebi doğrultusunda bu değişikliğin gerçekleştirilerek sorunun giderildiğini, şu anda cihazın sorunsuz ve çalışmaya hazır halde davacının mahallinde bulunduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “… mahkememizce verilen 19/02/2019 tarih … E. … K. sayılı karar, istinaf talebi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 09/03/2020 tarih … E. … K. sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararı sonrasında kaldırma kararı doğrultusunda ve ışığında yeniden yargılama yapılmıştır. Taraflar arasındaki ticari satıma konu iki adet soğutma grubundaki arızanın davacı alıcı tarafından kabulü mümkün olmayacak şeklinde sürekli tekrarladığı, davalı satıcının yetkili servisi tarafından arıza tespit onarımı ve parça değişimlerinin gerçekleştirildiği, davalı satıcının da gizli ayıbın varlığını kabul etmiş olması karşısında davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Davalı satıcı tarafından aradaki sözlü anlaşma uyarınca davacıya 180.000,00.-Euro karşılığında satışı yapılan ve bedeli ödenen soğutma grubu ünitesinin aldırılan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere gizli ayıplı olduğu, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, söz konusu ayıbın niteliği gereği ondan yararlanamamayı sürekli kılabilecek nitelikte olduğu, bütün bu işlemlerde davalı alıcının bir kusurunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bilirkişiler … , … ve …’nun 20/10/2020 tarihli ek raporunda özetle; Trane RTHD 425 HSE tipi vidalı kompresörlü su soğutmalı soğutma gruplarının; nakliye, vinç, işçilik ve servis karı dahil demontaj ve montaj bedelleri toplamının KDV dahil yaklaşık 42.000,00TL olduğu, 2 adet soğutma grubunun; nakliye, vinç, işçilik ve servis karı dahil demontaj ve montaj bedelleri toplamının KDV dahil yaklaşık 2 x 42.000,00 = 84.000,00TL olduğu, belirtilmesi nedeniyle bu masraflar da nazara alınarak davanın kabulüne …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme sonucu yasal ve usule aykırı karar verildiğini, CONDERSER su dönüş kapaklarının fabrikasyon hatalı olmayıp 4 pas yerine 2 pas olarak gelmesinin bir ayıp değil hatalı sevkiyat olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ayıp ihbarının süresinde olduğunun değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, ayıbın niteliğinin yararlanmayı sürekli kılabilecek nitelik olacağının kabulünün hatalı olduğunu, bilirkişilerin teknik açıdan yetersiz rapor düzenlediğini, 84.000,00 TL bakiye masrafın taraflarınca karşılanalıcağına dair bir hüküm kurulmuş ise de bu tutar üzerinde ortaya çıkabilecek bakiyenin kim tarafından hangi şartlar altında istenebileceğinin belirtilmediğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, ayıplı satım nedeniyle misli ile değişim istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki sözlü satım ilişkisine göre davalı davacıya iki adet soğutma grubu satarak 06/06/2016-07/06/2016 tarihlerinde davacının işlettiği otele monte etmiştir. Satıma konu makinelerin kondonser kapaklarındaki arıza nedeniyle satıma konu makineler üzerinde davalı tarafça servis hizmeti sağlanmıştır.
Alınan bilirkişi raporlarında makinelerdeki ayıpların gizli ayıp olduğu anlaşılmıştır. TBK nın 223-229. Maddeleri uyarınca gizli ayıp nedeniyle davacının ayıp ihbarı süresinde olup , ayıp ihbarı sonuçsuz kalması üzerine eldeki dava açılmıştır.
İİK 24.maddesi: “Bir taşınırın teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o şeyin teslimini emreder. İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa mümesillerinin adları ve soyadları ile şöhret ve yerleşim yerleri hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunun şeyin neden ibaret olduğu, ilamın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden veya istinaf veya temyiz yahut iadei muhakeme yoliyle ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam olunacağı yazılır.(1) Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan taşınır veya misli yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya verilir. Yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın haciz yoliyle tahsil olunur. Taşınır malın değeri, ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur.(2) Hükmolunan taşınırın değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmıyan yerlerde icra memuru tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir. İlgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet hakları vardır.” şeklinde düzenlenmiştir.
İlk Derece Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporlarına göre makinelerdeki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olması davacının söz konusu ayıbı süresi içerisinde davalı şirket yetkilisine bildirdiği, ancak bir sonuç elde edip edemediği, söz konusu ayıbın niteliği gereği satılan maldan yararlanamamayı sürekli kılabilecek nitelikte olduğu, bu nedenle davacının ayıpsız misli ile değişimine ilişkin talebinin kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı vekilinin bu yönlere ilişen istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Ancak, İlk Derece Mahkemesince davacının elinde bulunduğu dosya kapsamından anlaşılan soğutma makinelerinin davalı tarafça masrafları davalıya ait olmak üzere sökülerek davalıya iadesi ile birlikte davalı tarafça aynı marka ve model ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken söküm masraflarının kararın icra edileceği tarihteki tutarının belirlenmesinin mümkün olmadığı da gözetilmek suretiyle bir bedel belirlenemeyeceği dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş olup, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 15/12/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-a- Davacının davasının KABULÜNE,
b- 2 adet TRANE marka soğutma grubunun (TRANE RTHD425HSE tipi soğutma grubu) gizli ayıplı olduğunun tespiti ile ürünün davacı tarafından her türlü takyidattan ari olarak teslimi ile ilgili makinelerin masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere davalı tarafça sökülerek davalıya iadesi ile birlikte davalı tarafça aynı marka ve model ayıpsız misli ile DEĞİŞTİRİLMESİNE,
Bunun mümkün olmaması halinde 2004 sayılı İİK’nın 24. maddesi uyarınca işlem YAPILMASINA,
c- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan alınması gerekli 44.543,99TL karar ve ilam harcından peşin alınan 11.136,00TL’nin mahsubu ile bakiye 33.407,99TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
d-Davacı tarafından yapılan 29,20TL başvurma harcı 11.136,00TL peşin harç, 2.604,20TL posta ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 13.769,40TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
f-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 49.654,30TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g-Kararın kesinleşmesine müteakip davacının ve davalının yatırdığı yargılama giderinin artması durumunda giderleri yatıran davacıya ve davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan ‭11.160,6‬0 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 32,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 181,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/06/2023