Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 25/12/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 12/07/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı banka ile davalı arasında 08.04.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalıya kredi kullandırıldığını, sözleşmeye istinaden kredi koşullarına uyulmaması ve borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle davalıya Ankara 12. Noterliğinin 31.05.2019 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağının tahsilini teminen davalı aleyhine Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini ve davalı aleyhine Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş E.-K. sayılı dosyası üzerinden yapılan 08.07.2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığını, davalı tarafından takibe 11.10.2019 tarihinde itiraz edildiğini, davalının takibe, borca, faize ve fer’ilerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine takip durduğunu, davalının itirazının yasa, usul ve içtihatlara aykırı olduğunu, takibi sürüncemede bırakmaya ve davacı bankanın alacağının tahsilini engellemeye yönelik olarak yapılmış itiraz olduğunu, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinin faiz hükümlerini düzenleyen maddelerinde davacı bankanın uygulanacak faiz oranlarını günün koşullarına göre belirleme yetkisine sahip olduğunu, gerek cari faiz oranlarında gerekse gecikme ve temerrüt faiz oranlarında ortaya çıkan artışların müşteriye aynen yansıtılacağı açıkça ifade edildiğini, müşteri ve kefil kullanılan krediye ilişkin masraf, istihbarat ücreti ve diğer ücretleri ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini belirterek başlatılan takibin 08.07.2019 tarihi itibariyle 306.056,14.-TL asıl alacak, 10.148,49.-TL işlemiş faiz, 507,42.-TL BSMV, 123,90.-TL ihtiyati haciz masrafı, 606,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 317.441,95.-TL alacağının tahsiline; davalı itirazının iptali ile takibin devamına ve kötüniyetli olarak icra takibine yapılan itiraz nedeniyle % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalı vekili, davalının bireysel bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirebilmek amacıyla davacı banka şubesinde mevduat hesabı açtırdığını, hesap açma işlemleri esnasında işlemler gerçekleştiren banka personeli olan … tarafından davalıdan birtakım imzalar alındığını, davalıya söz konusu imzaların mevduat hesabı açmak için gerekli olduğu bilgisi verildiğini, davacı banka tarafından davalıya Ankara 12. Noterliğinin 31.05.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnamede davalının 500.000,00.-TL kredi kullandığının, vadesi geçmiş 317.441,95.-TL kredi borcu olduğu belirtildiğini, davalının vakit kaybetmeksizin ilgili banka şubesine başvurduğunu, banka şubesinden borcun kaynağının 08.04.2016 tarihinde çekilmiş krediye ilişkin olduğu bilgisini aldığını, söz konusu bankaya böyle bir borcu olmadığını, banka tarafından bir hata yapılmış olabileceğini, takibe konu kredi sözleşmesi ile sair her türlü belgenin birer örneğinin incelenmek üzere tarafına verilmesini talep ettiğini ancak banka görevlileri krediye ilişkin belgeleri kesinlikle davalıya veremeyeceklerini beyan ettiklerini, davacı bankaya böyle bir borcu olmadığı gerekçesiyle kat ihtarnamesine noter aracılığıyla itiraz ettiğini, davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ödeme emrine dayanak teşkil eden kredi sözleşmesini incelediğinde ise işlemi gerçekleştiren banka görevlisi olarak …’un kaşe ve imzasını fark ettiğini, davalının hukuki imkânlarını kullandığını ve davacı bankaya böyle bir borcu olmadığı gerekçesiyle hem ihtiyati haciz kararına hem de hakkında yürütülen icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini, davalının banka tarafından iddia edildiğinin aksine hiçbir zaman 500.000,00.-TL kredi kullanmadığını, çok cüzi bir miktar kredi verirken dahi alacağını teminat altına alan kredi kuruluşlarının bu denli yüksek bir meblağ için alacağını hiçbir şekilde teminat altına almamış olması da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava konusu kredi sözleşmesinde yer alan kredi miktarı kısmı ile diğer doldurulan kısımlarda yer alan yazı tipinin davalının eli ürünü olmadığına ilişkin yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, imzanın ise mevduat hesabı açılmak üzere yapılan başvuru sırasında imzalattırılan bir takım evraklar arasında bulunduğunun tahmin edildiğini, ilgili kredi borcuna istinaden yapılan ödemelerin kim veya kimler tarafından yapıldığını gösteren banka kayıtlarının davacı bankadan istenilmesi gerektiğini, yüksek miktarlı bir kredinin, banka şube müdürüne sunulmaksızın temin edilmesi normal şartlarda mümkün olmadığını, kredi talebinin muhakkak ki şube müdürünün onayından geçmiş olması gerektiğini, ancak krediyi onaylama yetkisi olan şube müdürünün 500.000,00.-TL bedelli bir krediyi teminat altına almaksızın onaylaması da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının 08.04.2016 tarihinde kredi başvurusu için görüştüğü ve kendisine birtakım evraklar imzalatan banka görevlisi …’un Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, aynı fiilleri başka şahıslara karşı da gerçekleştirdiğinden bahisle tutuklu olarak yargılandığını, ilgili şahsın benzer işlemleri birçok defa gerçekleştirdiği ve bu suretle hem banka müşterilerini hem de bankayı zarara uğrattığının açık olduğunu belirterek davalının davacı bankaya herhangi bir borcu olmaması sebebiyle davanın reddine, kötü niyetli olarak icra takibi başlatan ve itirazın iptali davası açan davacı banka aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”… davacı ile davalı arasında 08.04.2016 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme uyarınca davalıya kredi tahsis edilerek ödemesinin yapıldığı, davalı tarafından kredinin ilk iki taksidinin ödendiği, sonrasında ödeme yapılmadığı, kredi borcunun banka tarafından kat edilerek davalıya kat ihtarnamesi gönderildiği, ihtarname tebliğine rağmen verilen süre içerisinde ödeme yapılmadığı, davalının bu süre sonunda temerrüde düştüğü ve banka tarafından aleyhine icra takibi başlatıldığı, her ne kadar davalı vekili tarafından sözleşmenin imzalanması sırasında davalının iradesinin sakatlandığı ileri sürülmüş ise de; gerek bankanın krediyi ödeme dekontundaki imzanın davalıya ait olması, gerek iki taksidin ödenmiş olması ve davalının bildirdiği banka görevlisi hakkındaki C.Başsavcılığı soruşturma dosyası ve ağır ceza mahkemesi dava dosyasında davalının kredisine ilişkin herhangi bir dava veya soruşturma bulunmaması” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazının kısmen iptaline, takibin 296.723,74.-TL asıl alacak, 7.754,79.-TL işlemiş faiz, 387,74.-TL BSMV, 123,90.-TL ihtiyati haciz masrafı, 606,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 305.596,17.-TL alacak üzerinden ve takipten itibaren asıl alacağa yıllık % 31.85 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 i BSMV uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, haksız itiraz edilen 296.723,74.-TL alacağın takdiren % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; banka alacağının daha fazla olmasına rağmen bilirkişinin eksik hesaplama yaptığını belirterek kararın bu yönden kaldırılmasını, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; genel kredi sözleşmesindeki imzalar kendisine ait olsa da banka görevlisinin yanıltmasıyla bu imzaları attığını, parayı kendisinin çekmediğini, taksitleri kendisinin ödemediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, davacı banka ile davalı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin ödenmeyen bakiye kısmının fer’ileri ile birlikte tahsiline yönelik başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, alınan bilirkişi raporunun hesap hareketleri ile kat ihtarnamesine uygun olmasına, denetime elverişli olmasına, dayanak ceza dosyasına konu kredilerin eldeki itirazın iptali davasına konu krediyi içermemesine, davaya konu krediyle ilgili bir ceza dosyasının bulunmamasına, ayrıca hata, hile gibi irade sakatlığına ilişkin hallerde TBK 39. Maddeye göre bir yıllık hak düşürücü sürenin bulunmasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı ve davalı vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 20.875,27 TL nispi istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
4-Tarafların istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
6-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/07/2023
…